Ferdi yüzüne yediği yumrukla acı içinde inledi.
Bedenine aldığı ağır darbeler canını yakmıyordu da,duyduğu cümleler çok yakıyordu.
Sertçe duvara çarptı, sırtı sızladı.Ferdi kapattı gözlerini,kafasını öne eğdi.
"Bana bak ferdi!,öğreneceksin seve seve değilse sike sike öğreneceksin!"
Ferdi kafasını kaldırdı,kafa salladı, yeter dercesine.
Yorulmuştu,dayak yemekten bir de üzerine laf işitmekten çok yorulmuştu.
Farklıydı işte,hep farklıydı,yetersizdi,beceriksizdi.
"Sen erkeksin lan!,erkek adam ağlamaz,erkek adam kendine kötülük yapanların cezasını verir!"
Ferdi babasının gözlerine baktı,hocaları ferdinin şiddete maruz kaldığını öğrendiği için babasıyla konuşmuştu ve şiddet aksine artmıştı.
Babası ferdinin yakalarından tuttu.
"Benim oğlum değilsin sen ferdi,benim gerçekten oğlum olsaydın ibne olmazdın!"
Bu sözler ard arda gelen yumruklardan daha acıtıyordu.
"Git arkadaşlarına ibne olduğunu da anlat,bir de onlar dövsün seni"
Babası neden sevmiyordu onu,oysa iyi bir evlattı.Annesine benzediği için belki de,onun gibi kıvır kıvır saçları yüzünden.İbne olduğu için,annesi gibi asi olduğu için,annesi gibi baktığı için.
"Siktir git lan evden!,gözüm görmesin!"
Ferdi babasının söyledikleri ile hızla çantasını alıp çıktı.
Eli yüzü kan içinde parka doğru koşmaya başladı.Bir yandan gömleğinin kollarıyla silmeye çalışıyordu kanları.
Parka vardığında nefes nefese kalmıştı.Parkta kimse yoktu,saat gecenin ikisiydi çünkü.Ama ferdi okul kıyafetini bile çıkaramamıştı,saatlerdir dayak yiyordu.
Ferdi elindeki çantayı banka fırlatıp kendiside oturdu.Cantadaki suyu cıkarıp kafasına dikeceği sırada bir ses geldi kulağına.
"Sen ne tatlı bir şeysin,pisi pisi"
Ardanın sesiydi bu.
Ferdi kafasını biraz yana cevirdiğinde iki üç bank ötede oturan ardayı farketti.
Ardanın da yüzünde yaralar vardı, üstü kan içindeydi,aynı ferdi gibi.
Ferdi sıkıntıyla gömlegini düzeltti.Elindeki suyu yarıya indirecek kadar içtikten sonra çantaya geri attı.
Gözü ardadaydı,ama o asla farketmiyordu.
Arda kucağına aldığı kediye kitlenmişti resmen.
Ferdi ardanın üzerindekileri farketti,kısa tişört ve şort.Hava soğuktu.
Ferdi çantasındaki hırkayı çıkarıp ardanın yanına doğru yaklaştı.
Ardanın başında bir kaç saniye öylece durdu.Sonra farkedilmek amacıyla öksürdü.
Arda duyduğu ses ile korkuyla arkasını döndü, ferdi ile karşılaşmayı beklemiyordu.
Arda kaşlarını çattı ve ferdiyi boydan boya süzdü.
"Şey,hava çok soğuk giy bunu"dedi ve hırkayı uzattı.
"İstemez"dedi arda ve hemen kucağındaki kediye döndü.
Ferdi bıkkınca hırkayı ardanın omuzlarına bıraktı.
"İnsanlık yapıyorum şurada"dedi ferdi.
Arda sinirle ferdiye döndü.
"Zamanında tuvaletlerde gördük insanlığını"
Ferdi kafasını öne eğdi.
"Haklısın,ama öyle d-"
"Yüzüne noldu senin?"dedi arda ferdinin sözünü keserek.
Ferdi derin bir nefes aldı.
"Babam dövdü,hani tüm okula yaydın ya artık sayende üç öğün dayak yiyorum"dedi.
Ferdi kırgındı,kızgındı ardaya.
"Artık sana laf anlatmaktan yoruldum,ama gerçekleri öğrenince pişman olacaksın ferdi."dedi arda.
"Gerçekleri bana kanıtla."
Arda ferdinin gözlerinin içine baktı.
"İnanmıyorsun ki"
........
Ferdiye üzüldüm şimdi ama ya