1

250 12 67
                                    

Selam, ben Lee Felix. 19 yaşındayım ve lise sona gidiyorum. Yaşıtlarım şuan Üniversitede 1. sınıflar fakat ben okula çok geç başladım, her neyse. Size hayatımı anlatmak için buradayım, neyse fazla konuştum iyi okumalar...

                                                                                                         ***

Saat 06:39'da uyandım, yatakta oturarak 10 dakika boyunca uykudan kurtulmak için halının desenlerini izledim. Ayıldıktan sonra kalkıp banyoya gittim ve genel şeylerimi hallettim. Odama gidip okul üniformamı giydim ve mutfağa gittim.

Sandiviç hazırladım ve masaya oturdum, 10 dakikada yiyip kalktım. Sadece hırkamı aldım ve ayakkabımı giyip yola çıktım.

Okula doğru yürümeye başladım, yolda sıkılmamak için kulaklığımı takıp şarkı açtım. Okula yaklaştıkça içimde bir korku oluşuyordu...

  O korkunun nedenini çok iyi biliyordum, her ne kadar korkmamaya çalışsam bile o korku bırakmıyordu peşimi.

  Okula girdim, Hyunjin ve arkadaşlarına gözükmemek için dua ediyordum, çünkü şuan onlar tam karşımdaydi..

Beni görmemelerini umarak sınıfa doğru ilerledim ki istediğim gibi de oldu.

  Hyunjinle aynı sınıftaydık fakat uzak oturuyorduk. Sınıfa girdim ve en arka köşedeki sirama geçtim, çantamı koydum ve kapşonlumun şapkasını kapatıp kafamı sıraya koydum.

   Uyandığımda sınıf boştu, sanırım zil çalmıştı. Çantamdan para alıp sınıftan çıktım, karnım zil çalıyordu.

   Kantine doğru yürümeye başladım. Birden bir el beni tuvalete çekti, ne olduğunu anlayamadım. Beni içeri çeken yüze baktığımda Hyunjin olduğunu fark ettim..

    Beni içeri atıp kapıyı kilitledi, bana doğru yaklaşmaya başladı.

  "Vay, sen yaşıyor muydun ya?"
 
  Geri geri yürümeye başladım, birkaç adım sonra duvara çarptım ve kaçacak yerim olmadığını anladım.. Duvar ile arasına aldı beni, korkudan titremeye başlamıştım.

  ''H-hyung lüt-fen bırak gi-deyim..''

   ''Tch tch tch, özlemedin mi beni?''

   ''...''

     Karnıma sert bir yumruk attı, kendimi ne kadar korumak istesem de işe yaramıyordu.
 
    Bırakması için çok fazla yalvardım, ama hiçbir şey değişmedi...

                                  ***
Gözlerimi açtığımda kendimi revirde buldum, gözlerimi ovarak etrafa baktım. Hemşire abla hariç kimse yoktu içeride.

"Oh, uyandın mı?"

"Hmhm.."

"İyi misin?"

"İyiyim, teşekkürler"

"İstersen biraz daha uyu, rapor yazabilirim senin için."

"Hayır abla, sağol. Birşey sorabilir miyim?"

"Tabi, sorabilirsin canım."

"Beni buraya kim getirdi?"

"Üzgünüm fakat söyleyemem."

  Ne için söylemiyordu? Kim getirmişti ki beni buraya, ne için saklıyordu?

Yaklaşık 15 dakika sonra zil çaldı, içeri hemen Chan Hyung, Jeongin ve Han girdi.

"Lixim! İyi misin bebeğim?"

"Yok Hyung yok turp gibi bu!"

"Jisung Hyung az bi sus ya"

"İyiyim Hyung, birşeyim yok."

"Bak dedim turp gibi serefsiz"

"Olm sen tırnağının ucu kopsa ağlayan insansın, çocuk dövülmüş turp gibi diyorsun!"

"Ya Hyung naalaka şimdi!"

"Ağ tamam yeter bırakın kavgayı, biraz dinlenip sınıfa geri gidicem zaten!"

"O zaman Chan ve Jisung Hyung gitsin."

"Niye sadece biz!"

"Çocuk ağzını bir kere bile açmadı Jisung."

Jisung'u ve Chan Hyungu zorla da olsa gönderdik, Jisung uflaya puflaya gitmişti.
  
(...)

Okuldan çıkma saati gelmişti, Jeongin ile beraber çıkmıştık okuldan. Gezinirken bir dondurmacı gördük yolda.

  "Hyung Hyung dondurma alalım!"

  "Paran var mi bücür?"

  "Var, sende :)"

  "Ben almadım para falan yanıma."

  "Ya bi 5 tl yokmu?"

  "Yok olm almadım yanıma para!"

  "Üff."

Jeongin mutsuz bir şekilde dondurmacının önünden geçti, ben ise biraz uzaklaşmasını bekledim. Arkasına bakmadan yürüyordu.

  Dondurmacının yanına geldim ve 1 tane dondurma aldım. Aslında param vardı sinir etmek için yapmıştım.

  Koşarak Jeonginin yanına gittim ve dondurmayı uzattım.

"Al miniğim al, şaka yaptım."

"Waa, tesekkurler Hyung!"

  Yürümeye devam ettik, Jeongin bugün bende kalacaktı çünkü ailesi yurtdışına çıkmıştı ve tek kalmaktan korkuyordu.

  Eve geldik, Jeon direkt kendini koltuğa bıraktı.

"Bekle sana kiyafet getiricem cınım."

Kafa salladı, odama çıkıp Jeongine uygun kıyafetler seçtim. Giyinip yanına gittim ve kiyafetleri kafasına fırlattım.

"NOLUYO BASILDIK MI?!"

"Evet kiyafetler bastı, kalk da giyin."

 
____________________

Ehe merhaba, minsung ficini bitirmeden yeni fice basladim KSKWKGJWNNG
Neyse umarım begenmissinizdir begenmediyseniz belli etmek için oy verin lütfen 🐱

Zorba?~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin