O15: Güzel

239 20 0
                                    








































𝐓𝐀𝐘𝐘𝐈𝐏 𝐓𝐀𝐋𝐇𝐀 𝐒𝐀𝐍𝐔𝐂, ona gönderilen konuma doğru arabasını sürmeye başlamıştı.

İçindeki hisler çok değişikti, arkadaşlarının onunla dalga geçtiği gibi o biraz, hatta biraz değil, şıp sevdiydi. Bu yüzden geçmişte canı çok yanmıştı, bu yüzden olabildiğince karşı cinsi ile iletişime geçmezdi.

En başından beri hem 𝐕𝐄𝐑𝐀 𝐔𝐋𝐔𝐎𝐙'ya hemde 𝐇𝐀𝐋𝐄 𝐈𝐒𝐈𝐊 𝐒𝐀𝐑𝐀𝐎𝐆𝐋𝐔'na inatla bir şey olmaz aileme söylerim onlarda anlayışla karşılarlar diye tutturmuştu, fakat Vera onu yine bu tuzağa itmişti.

Biraz yalnız hayatını geçirmek istemişti. Fakat yine hislerini birisine kaptırmıştı. Bu sefer ki çok farklıydı, çünkü artık sonunda evleniyordu. Bu sefer yolun sonu ciddili bir evlilikti. Her ne kadar kendisini yolun en sonunda boşanıp kendi hallerine, kendi yaşamlarına geri döneceklerine inandırmış olsada.

Ama içindeki bir ses (adı Vera) aralarında boşanmadan hatta evlenmeden önce bir şeyler olabileceğini söylüyordu.

Talha, bunun için umuyordu.

Navigasyon'da yolun başından beri ona eşlik eden o kadının sesi en sonunda "Hedefiniz sağınızda" dediğinde Talha kafasını sağa doğru çevirmişti.

Hale'nin çalıştığı bu şirket, bir araba şirketiydi, yurt dışından gelen araçlarla çıkan sonuçlar ve sonucunda şirketin her defasında dava edilmesi üzerine Hale'nin kendi söyleyimi ile 'Şirketin götünü kurtarıyordu' her defasında.

Hale, üzerine ceketini atıp masasındaki çantasını omzuna asmıştı. Karşı masasında bilgisayarında oturan Ezgi'ye bakmıştı. "Ezgi, benim çıkış saatim geldi. Yarın görüşürüz!"

Ezgi kafasını kaldırmadan Hale'yi cevaplamıştı. "İyi date'ler canım-" kafasını yavaşça kaldırırken Hale'nin resmen kırmızı ışıklar çıkan gözleri ile karşılaşmıştı. Hale, şirket içerisinde ilişkisi hakkında böyle sesli konuşulmasını pek istemiyordu. Tabii olan biteni öğle arasında, yemek yerken Ezgi'ye anlatmıştı fakat sesli konuşulması pek hoşuna gitmiyordu.

"Pardon, iyi akşamlar!" Ezgi gülümseyip elini sallamış ona doğru ve duvarda asılı duran saate bakmıştı, "Bende yavaştan hazırlansam iyi olacak."

Hale masasını son kez kontrol ettikten sonra cam odadan çıkmış ve asansörlere doğru ilerlemişti. Telefonunu eline alıp gelen marka mesajlarını silmiş ve saate bakmıştı. Saat 6 olmuştu bile.

Aynada kendisine bakıp üzerini düzeltirken bir yandan da içinden Talha'nın gelmediğini, geç kalmış olmasını diliyordu. İnsanları bekletmeyi pek sevmezdi. Beklemeyi de sevmezdi.

Asansör sonunda durduğunda kapı açılırken karşısına patronu 𝐄𝐌𝐈𝐑 𝐈𝐋𝐆𝐀𝐙 bey çıkmıştı. Ona hafifçe gülümseyip yanından geçmiş ve şirketten çıkışını yapmıştı.

Emir bey, şirketin kıdemli avukatlarından birisiydi, oldukça önemli davalar haricinde pek davalara bakmazdı, ondan bir alt kademe olan avukatlara yardım ederdi. Zamanında Hale'ye oldukça yardımcı olmuştu.

Hale, diğer kişilerden duyduğu hikayeler üzerine onunla mesafesini iyi korumuştu. İş yerindeki aşk hikayelerini pek sevmezdi. Oraya para kazanmaya gidiyordu sonuçta, aşk hayatı hakkında gelişmeler için avukatlık okumamıştı.

Çıkış kapısının biraz ilerisinde bir araba görmüştü, bir de kendisini arabaya yaslamış bir adet Tayyip Talha Sanuç.

Gülümseyip ona doğru ilerlerken, Talha'da onu fark etmişti. Havada güneş olmamasına rağmen taktığı güneş gözlüğünü çıkartıp ceketinin altına giydiği siyah t-shirt'in yakasına takmış Hale'nin yanına gelmesini beklemişti.

𝐂𝐑𝐔𝐄𝐋 𝐒𝐔𝐌𝐌𝐄𝐑 ─𝗍. 𝗍𝖺𝗅𝗁𝖺 𝗌𝖺𝗇𝗎𝖼Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin