O1O: Laleler ve küçük kerata

292 24 0
                                    


































Saraoğlu ailesi yavaştan kalkmaları gerektiğinin sinyallerini saat 11:30 olduğunda vermeye başlamışlardı. 𝐇𝐀𝐋𝐄 𝐈𝐒𝐈𝐊 𝐒𝐀𝐑𝐀𝐎𝐆𝐋𝐔 kafa sallamıştı sonucunda.

"E o zaman, geç olmaya başladı, malum yarın iş var. Yavaştan kalkalım diyorum ben." 𝐄𝐑𝐊𝐀𝐍 𝐒𝐀𝐑𝐀𝐎𝐆𝐋𝐔 demişti.

"Aynen, iş bekler." 𝐔𝐍𝐀𝐋 𝐒𝐀𝐍𝐔𝐂, Erkan bey'i onaylamıştı. İki aile birden ayaklanıp hazırlanmaya başlayınca 𝐓𝐀𝐘𝐘𝐈𝐏 𝐓𝐀𝐋𝐇𝐀 𝐒𝐀𝐍𝐔𝐂, Hale'nin kolunu tutup onu yanına kenara çekmişti.

Ardından da kafasını ona çevirip bir şeyler söylemişti, "Biraz bu çevrede gezinmeye ne dersin? Sonrasında seni eve bırakırım."

Hale kaşlarını kaldırıp düşünmüştü, aslında düşünür gibi yapmıştı sadece, sonuçta yarına bir işi yoktu ve eve gittiği gibi hemen pijamalarıno giyip uyumayacaktı ya.

"Olur" demişti, tatlı bir şekilde gülümseyerek. Tabii Hale, bu gülümsemenin Talha'nın kalbinin yavaştan teklemeye başlamasının nedeni olduğundan bir haberdi.

Talha kafa sallayıp Hale'nin ceketini ve çantasını az önce oturduğu sandalyeden çekip almış ve Hale'nin giyinmesine yardımcı olmuştu.

Kendisi de üstüğünü giydiğinde gelen masa ücretinin ailesi tarafından çoktan ödendiğini öğrenmişti.

Ailecek mekandan çıkmışlarken Talha, Hale'nin ailesine dönüp konuşmuştu. "Efendim, kızınızı çalıyorum birazcık, umarım sizin için sıkıntı olmaz."

Hale'nin annesi 𝐙𝐄𝐘𝐍𝐄𝐏 𝐒𝐀𝐑𝐀𝐎𝐆𝐋𝐔 itiraz etmek için ağzını açtığı sırada babası Zeynep hanımdan önce davranıp konuşmuştu. "Çok geç olmadan evde olması şartı ile."

Talha kafa sallayıp Erkan beyi onaylamıştı.

İki ailenin de büyükleri kendi arabalarına dönerken geride kalan ikili arkalarından el sallamışlardı.

"Ee, şimdi ne yapmayı planlıyoruz?" demişti Hale, Talha'ya doğru dönüp gözlerinin içine bakarken.

"Hmm, sahil kenarında araba sürmeye ne dersin?" demişti Talha, aynı zamanda o da kafasını Hale'ye çevirmişti.

"Süper olur derim"

Talha gülümseyip Hale'nin elini tutmuş ve onu arabasına doğru yönlendirmişti.

Hale ön yolcu koltuğuna oturmuş ve kemerini takmıştı. Talha'da kendi kemerini takıp aracı sürmeye başlamıştı.

Haliç nehri boyunca sürmüşlerdi, en sonunda ise bir yerde durup oturmaya karar vermişlerdi.

Talha arabasını bir çiçekçinin önüne bırakmış ve araçtan inmişti. Hale çantasını alıp araçtan inene kadar Talha beğendiği beyaz lale'lerden almıştı.

Hale yanına vardığında ise ona doğru dönmüştü. Beraber ileri doğru giderken Talha ona beyaz lale'leri uzatmıştı.

"Bugünü birkaç lale ile taçlandıralım dedim. Gerçi lale sever misin bilmiyorum ama." demişti aynı zamanda.

Hale, gülümseyip beyaz lale'leri almış ve Talha'ya bakmıştı. "Lale'ler en sevdiğim çiçek türüdür." demişti.

Talha gülümseyip Hale'ye çevirmişti bakışlarını "Güzel akıl etmiştim o zaman"





























𝐂𝐑𝐔𝐄𝐋 𝐒𝐔𝐌𝐌𝐄𝐑 ─𝗍. 𝗍𝖺𝗅𝗁𝖺 𝗌𝖺𝗇𝗎𝖼Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin