Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
haleisik.ss aşkım bu nedir?
sende babam gibi bana beşiktaşlı futbolcu atmaya başladın.
verauluoz sana ayarlayacağım bu yakışıklıyı
nasılım ama
haleisik.ss onu nasıl yapicaz be ablam
rüyama falan mı çıkaracksın bana büyü yapıp.. 🤨
verauluoz hayır ya, dur
buluşunca iyice anlatıcam olanları sana, sonra talha'nın numarasını sana vericem
iki bekle dayan
haleisik.ss hızlı gel o zaman bak kalbim bir hızlı attı sen böyle diyince, belli ki bir dedikodu var
verauluoz var tabii ama sena ve mısra geldiler mi
haleisik.ss sena şimdi mesaj attı, yoldaymış 5 dk'ya burada
ama mısra birşey demedi o da birazdan burada olur.
verauluoz tamam aşkım
kendine dikkat et ben oraya gelene kadar 😘
haleisik.ss sende kendine dikkat et 🥰
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
𝐕𝐄𝐑𝐀 𝐔𝐋𝐔𝐎𝐙 diğer iki arkadaşının varmış olduğunu inandığı kafeye girip merdivenlere doğru ilerlerken bir yandan da elindeki telefondan yakın arkadaşı olan 𝐓𝐀𝐘𝐘𝐈𝐏 𝐓𝐀𝐋𝐇𝐀 𝐒𝐀𝐍𝐔𝐂'a mesaj atmakla meşguldü.
Arkadaşının yanına vardığını ona dile getirdiği sırada kafenin üst katına ulaşmıştı bile. Kafasını kaldırıp gözleri ile etrafı taradıktan sonra köşedeki masada hararetli bir konuşmaya dalmış olan ikiliyi görmüştü.
𝐇𝐀𝐋𝐄 𝐈𝐒𝐈𝐊 𝐒𝐀𝐑𝐀𝐎𝐆𝐋𝐔 en yakın arkadaşıydı, birbirlerini neredeyse ilkokuldan beri tanıyorlardı. Ve bir diğer arkadaşı, 𝐒𝐄𝐍𝐀 𝐒𝐄𝐍, onu da neredeyse lisenin ilk yılından beri tanıyordu.
Görünüşe göre 𝐌𝐈𝐒𝐑𝐀 𝐄𝐑𝐆𝐄 halen mekana teşrif etmemişti. "Sonunda geldin!" dedi Hale Işık, oldukça meraklanmıştı neredeyse 15 dakika önce Vera ile yaptığı konuşma sonrası.
"Kusura bakmayın ya, trafik vardı, yağmur da yağmaya başlayınca malum" Sena kafasını cama doğru çevirmişti Vera yağmur'dan bahsedince.
"O kadar dalmışım ki yağmur yağmaya başladığını fark etmedim bile." dedi, kafasını Vera'ya geri döndürmüştü sonrasında.
"Ee, olaylar nedir?" merakla sorduğunda Hale Işık telefonunu rahatsız etme moduna almış ve tüm dikkatini Vera'ya vermişti,
Vera sonunda karşılarındaki sandalyeye yerleştiğinde derin bir nefes bırakıp anlatmaya başlamıştı.
"Şimdi, biliyorsunuz ki ben ilkokula başlamadan önce ailemle beraber Karabük'ta yaşıyordum-"
Hale, Vera'yı cümlenin yarısında durdurmuştu. "Vera, biz senin hayat hikayeni ve Tayyip Talha ile nasıl arkadaş olduğunu biliyoruz. Sen asıl konuya gel."
Vera yutkunup kafa sallamıştı. Aynı hikayeyi onlara neredeyse kırk defa anlatmıştı, bilmemeleri hatta hatırlamamaları kötü olurdu.
"Neyse, dün sabah Talha aradı işte. Tam kahvaltı yapıyordum bende. Aldattı dedi, en başta bir anlamadım bende, sonra jeton düştü. Meğersem Deniz'in 'yurt dışı işleri' aslen iş için değil başka bir adam içinmiş"
Sena, tek eli çenesinde olayı dinliyordu. "Böyle birşey de yapmazsın bu arada." Hale, arkadaşını kafa sallayarak desteklemişti.
"Daha kötüsü geliyor." demişti Vera, az önce siparişini verdiği ve yine az önce gelmiş olan Latte'sinden bir yudum alırken.
"Kim bilir ne oldu yine" dedi Hale, içine kötü düşünceler dolmuştu.
"Önümüzdeki Cuma gününe imam nikahları vardı. Dedesi Talha evlensin diye elinden her şeyi yapmış, Talha da eğer ayrıldık diye giderse yanına adam kalp krizi geçirebilir. Zaten şu sıralar pek iyi değil"
Sena'nın ağzı neredeyde yere düşecekti.
"Haydi ya kötü olmuş" diye ekledi Hale. "Ee, şimdi ne olacak?"
Vera tek kaşını kaldırıp Hale'nin elinin altında olan telefonu önüne çekip bildiği şifreyi girmişti. Numaralar kısmına Talha'nın numarasını eklemişti.
"Talha'ya yaz. Ama öncesinde sana bir bilgi vereyim, eğer onunla evlenirsen hem onu hem de dedesini kurtarmış olursun"
Hale işte o anda durumun ciddiyeti ve Vera ile buluşmalarının nedenini anlamıştı.
Haftaya cuma gününe, başı bağlı birisi olacaktı.
𓍼ഒ⊹⋆ vay anam babam be neler oluyor bu aşağılık yerde.
