Bir efsane var. Kaybolmuş ve yoldan çıkmış yıkık dökük bir ülkeyi evrenin merkezi yapan bir grup insanın efsanesi. Asırlar geçti üzerlerinden artık burada değiller. Bu garip evrende çektikleri zorluk ve acılardan emekli oldular. Bu yüzden çok kişi bilmez onları. Hadi size bu efsaneyi bütün ayrıntılarıyla anlatayım.
.
.
.
.Gözlerini açan Soho kendini bir tarlada buldu. Arkasından deniz sesi geliyordu. 1 Saat havayı izledi. Bu sırada kim ve neden burda olduğunu hatırladı. İçi acımıştı. Neden acımıştı? Nedenini sadece bir kişiye anlattı.
Yerinden kalktığında yüzüne soğuk rüzgar ve ağır bir deniz kokusu geldi. Ne yapacağını bilemiyordu. Kimsesi yoktu tabi şuanlık.
Yürüdü... yürüdü ve yürüdü. 5 yıl olmuştu yola çıkalı. Etrafında kimse yoktu Bir tarlada yıllarca yürüyordu ve kimse yoktu. Tek bir ev yoktu. Bıkmıştı. İntiharı düşündü. Sonra birine verdiği sözü hatırladı. Devam etti. 50. yıl...70. Yıl..150. Yıl ve 7000. yıl. Asırlardır bu boş tarlada yürüyen Soho sonunda bir ev gördü. Hiçbir şey hissedemedi çünkü hislerini unuttu. Eve ev diyemedi çünkü ev neydi onu unuttu. Evin kapısını açtı ve içeri baktı. Evi gezdi bir kapı daha cıktı karşısına o kapıyı da açtı ve karşısına bir balkon çıktı. Balkondan baktığında karşısında büsbüyük bir kasaba belirdi. Sevinse miydi? Yaşamayı unutmuştu. Yaşayabilecek miydi? Balkona adımını attığında hic hissetmediği hissetse de unuttuğu bir hava değdi yüzüne. Huzurluydu. Gözünden yaşlar döküldü. Dişleriyle, kanayacak kadar dudağını sıktı ve kahkalar attı. Kurtulmuş muydu? Kurtulmak neydi ki? Bu şeyin aklında ne işi vardı? Dert etmedi. Saatlerce kaldı. Bomboş ve sonu olmayan bir tarlada 7000 yıl geçiren Soho için bir kaç saat saliseler gibiydi.Balkona çıkan bir merdiven gördü. O merdivenle bahçeye indi. Bahçeden de kasabaya. 7000 yıl boyunca hiç bu kadar ev görmemişti. Hem dolaşıyor hem de ağlıyordu. Insanların dükkan ve evlerine onun için saliselerce olup bizim için saatlerce olacak kadar süre baktı. İnsanlar rahatsız oldu. Haklılar mıydı? Kim tahmin edebilirdi ki 7000 yıl boyunca boş bir tarlada yürüdüğünü?
En son bu bakışları yüzünden şikayet edildi ve oradaki kral tarafından alıkonuldu. Üzülmüştü. Bu boş hücrede de asırlarını geçireceğini sandı. Sinirlendi. Çok sinirlendi. Onla dalga geçen muhafızlar oldu. Onları görünce mutlu oldu... insan vardı. Burada az da olsa yalnız değildi. Siniri geçti. Ama sonra muhafızlar bile gelmedi. Yer altının en tenha köşelerinden birine konuldu. Etrafında çürümüş ceset kokuları vardı. Siniri tekrar geldi. Ama kimse onu çıkarmadı. Peki nasıl kurtuldu bu hücreden? Bir savaş başladı. Savaşta hücreler hasar gördü ve mahkûmlar kaçtı. Soho da kaçtı. Arkasına bakmadı. Kaça kaça bir ormana geldi. Issızdı. Yürüdü yürüdü karşısına bir kurt çıktı. Yaşlı bir kadının üstüne geliyordu. Onları izlerken ne yapması gerektiğini düşündü. Ama zaten bedeni kendisi hareket etmişti. Aldığı ucu sivri bir dalla kurta saldırdı. Kurdu öldürdü. Kendisi yaralandı. Yaşlı kadın ona minnettarlığını göstermek için evini açtı. İki yılını bu kadınla geçirdi. Kadın Soho'ya "oğlum" diyordu. Soho bu hitap şeklini çok seviyordu.
Bir gün ormana giden Soho eve döndüğünde yaşlı kadını yerde kanlar içinde buldu. Hâlâ yaşıyordu! Kadına yardım etti. Onu yatağa yatırdı ama ne yapacağını bilmiyordu. Nasıl iyilesirdi? Soho annesi gibi gördüğü bu kadını kaybetmek istemiyordu.
" Anne!
Anne!
Noldu sana?!
Ne yapmalıyım?!
Ölme sakın"
Diye bağırdı Soho...
Yaşlı kadın cevap verdi:
"Oğlum...Soho.
Merak etme...
Anne şimdi ölse de seni izleyecek sadece sen anneyi unutma. Al bunu"
Yaşlı kadın elindeki 5 şekeri Soho'ya uzattı ve söyledi:
"Al bunları sana eskiden gösterdiğim dağdaki mağaraya git orada siyah olanı ye ve bekle...dayan. diğer şekerleri de güvendiğin insanlara ver. Bu evreni kurtar oğlum..."Yaşlı kadın öldü. Soho yaşlı kadının uyanmasını bekledi. Yaşlı kadın ona hep umudunu yitirmemesini söylerdi. Ama yaşlı kadın uyanmadı. Soho bir kez daha ağladı. Sonra yaşlı kadının dediklerini hatırladı. Dağa çıktı ve mağaraya girdi.
Verdiği şekeri yedi.
Bir anda bedenini bir acı kapladı. Bedeni parçalanıp tekrar oluşuyordu. Gözlerinden dumanlar fışkırdı. Kafasındaki ses ona "Sen lordların tanrısısın" diyordu. Soho anlamadı. Bu acı varken düşünemiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LORDLARIN HÜKÜMDARI
Fantasy7000 yıl boyunca boş bir tarlada yürümüş Soho sonunda bu tarladan kurtulur. Bir yaşlı kadınla karşılaşır. Bu yaşlı kadın ona bir güç bahşeder ve Soho'ya evreni kurtarması gerektiğini söyler. Soho da bu isteğini gerçekleştirmek için elindeki güç ve y...