kafam çok dolu pt2

24 8 44
                                    

Hepimiz yürüyoruz bir yolun sonuna. Sonunu bilmeden,belki başını unutarak başımıza ne geldiğini unutma numarası yaparak. Bazılarımız hilekâr,bazılarımız hile yapmaya çalışırken her şeylerini kaybediyor.

İşte hikayemde hilekarlık yapmaya çalışırken her şeyimi kaybeden de bendim. Her şeyim,sevgilim,aşkım. Jean ise bu masalda hilekârdı.

Masal mı? Hayır,bu bir masal değildi. Masalların güzel sonları olurdu,benimki ise bir kabus adeta kibritçi kız veya küçük deniz kızı.

"Söz verdiğimiz gibi,yarın sizinle olan toplantımızı gerçekleştireceğiz. Endişe etmeyin,şirketimiz bu konuda asla taviz vermeyecektir."

Ona uzattığım kahve'ye bir yandan elimden alıp başı ile teşekkür etmişti bir yandan da telefon görüşmesi yapıyordu.
Kahvesine şekerini atıp karıştırırken onu izlemeye dalmıştım ben de.  Derin bir şekilde iç çekmiş ve kahvaltı tabağımda olan yemekler ile oynamaya başlamıştım, Jean ise hararetli bir şekilde iş konuşuyordu.

On beş dakika boyunca süren konuşmanın ardından telefonu sinirli bir şekilde neredeyse masaya fırlatarak koymuştu. "Sikeyim,başımı ağrıttı bu adam. Aşırı mükemmeliyetçi biri, bununla şirkette ne yapacağız?" Önündeki kahvaltı tabağına bakmış ve aç olduğunu tekrardan anımsamış gibi eline bir yandan çatalını almış bir yandan da cümlesine devam ediyordu "neyse ya,sonra düşünürüz onu artık." Domates sevdiğimi bildiği için arada yiyor ve arada çatalına batırdığı domatesleri bana uzatıyordu.

"İyi misin sen? Bugünlerde aşırı sessizsin. Bir tuhafsın ve ben bir şeyler söylediğim takdirde ancak konuşuyorsun. Hatta o zaman bile konuşmuyorsun. Bir sıkıntı mı var? Soruyu boşver hatta. Bir sorun var ve bana söylemiyorsun,neden? Sorun nedir?"

Tabağım ile oynamaya devam ederken mırıldanmıştım "sorun sensin."

Başını kaldırmış ve bana sorgulayıcı bakışlar atmıştı. "Anlamadım."

"Duydun işte. Sorun sensin,benden uzaklaşıyorsun ve ilgilenmiyorsun,soğuksun ve bu yüzden de bende sen ne yapıyorsan sana onu yapıyorum. Kısasa kısas."

"Ya da bir çılgınlık yapıp ne olduğunu sorabilirdin yn, ne dersin?"

Sinirle elimde tutuğum çatalı masaya indirmiştim "bunu söyleyene bak cevap verirdin de sanki. Ayrıca soğuk yapıp sana karşılıklı yaptığım boktan şeylerden öfke duyacağına  sen sorabilirdin Jean Kirschtein."

Sandalyemi ittirmiş ve masadan kalkmıştım "neyse siktir et, bu dediklerim de bir kulağından girer birinden çıkar."

Böyleydi ilişkimiz. Toxic,karanlık ve konuşması zor. İletişim kuramıyorduk,konu sürekli kimin haklı olup olmadığına ve suçlamalara geliyordu. Onu anlamak için çabalarken o bunu bana hiç yapmıyordu.

Yatak odamızda oturmuş geleceğimizi düşünüyorken Jean'ın duşa girdiğini duydum.Duşakabinin kapısından ses geldiği anda hemen yavaşça aşağı indim.

Amacım gerçekten karıştırmak ve hayatımı karartmak değildi,güven sorunları hiç değildi ama bu ilişki başlarında olan güveni çoktan aşmıştı. Telefonu elime aldım ve bildiğim şifresi ile giriş yaptım.

Bunu yapmamam gerekiyordu,titriyordum. Göreceklerimden korkuyordum,bebeğimden korkuyordum. Mesaj kısmına girdim telefonda ,galerisinde dolaşırken tuhaf bir şeye rastlamadığım için az da olsa rahatlamıştım ama hala tehlike benim için geçmiş sayılmazdı.

Mesajlar kısmına girip gelen mesajlara baktığımda birkaç şirket mesajı olduğunu gördüm,o kadar rahatlamıştım ki sırtımdan akan o soğuk terler gerçekten titreyen ve ayakta durmamı bile zorlaştıran ayaklarım artık ayakta durabiliyordu.

Ve sonra bir şey daha aklıma dank etmişti, Arşivlenmiş mesajları kontrol etme hissiyatı.

Göreceklerimden korkarak mesajlar kısmında olan üç noktayı seçtim ve arşivlenmiş mesajlar yazan yere tıkladım.

Görmemem gereken her şeyi orada görmüştüm.

Bir kadın ve hep beraber mutlu oldukları fotoğraflar.

Bu mutluluğu benimle bile paylaşmıyordu.

Gören insanlar bir çiftin mutlu ve heyecanlı hayatında olan fotoğrafları olduğunu düşünürdü.

Ben de artık böyle düşünüyordum.

Ve neden böyle olmuştu? Bebeğim ve benden ne istemişti? Neden düzgünce konuşmamış ve sadece hayatımı karartmıştı.

Hayatım elimden alınmıştı,bu pieck denen kadın kimdi? Her şeyi öğrenecektim ve gerekirse hayatlarını ellerinden alacaktım,pes ettiğim ve dinlendiğim yol buraya kadardı. Artık devam edecektim.

MERHABA!!! Bugün cok tuhaf gundu,,,neyse uykum gelıyordu ve umarım bolumu begenirsinşz 🍓💗😱🧸🫶🏻☹️✌🏻

i will,, jean kirschteinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin