Sweet&Sour/ Meanie [Omegaverse] ✓

10

Wonwoo huzursuz hissediyordu, Mingyu ile paylaştıkları ısırıktan sonra kendisini ona bağımlı hissetmeye başladı, alfasını istiyordu. Huzursuzca yatakta döndü.

Evlilik fikri başlı başına korkunçtu, Mingyu ile aynı evde olacak, aynı odada kalacak, aynı yatakta uyuyacaktı. Beraber uyuma fikri onu heyecanlandırıyor ama aynı zamanda o alfanın kıçını tekmele isteğini daha da arttırıyordu.

O piç onu nasıl ısırırdı? Pekala, kendisi de onu ısırmıştı ancak yine de somurtmaktan kendini alamıyordu. İlk seksinin böyle olmasını istemiyordu, hiç bir şey hatırlamıyordu. Kendisini evleneceği güne saklamışken, bekaretini kaybetmek hoşuna gitmedi. En özel anısını hatırlamak istiyordu.

Mingyu'nun yatakta nasıl bir iş çıkardığını da hatırlamıyordu. Acaba alfa ona neler yapmıştı? Bunu ona sormak istese bile, gururu ve utancı buna izin vermezdi.

Mingyu'yu özlemişti. Yastığı yüzüne bastırdı. O bok kafalı, devi neden özlüyordu ki? Her şey onun başının altından çıkmıştı. İtiraz bile etmemişti, lanet olasıca tek bir itiraz bile dökülmemişti dudaklarından. Sadece olanları kabul edip sorumluluk alacağını söylemişti. Lanet, yakışıklı, sinir bozucu velet.

Ancak içten içe bunu başkası ile yapsaydı ne olurdu diye düşündü. Mesela onu işaretleyen kişi Jaehyun ya da okulda beğendiği çocuklardan biri olan Zuho olsaydı? Bu düşünce üzerine düşünmeye devam ettikçe hoşuna gitmedi. Eğer biri ona sahip olacaksa ve onu ısırıp, kendisinin yapacaksa bunun Mingyu olması daha doğru hissettiriyordu.

Mingyu'ya olan aşkından, o aptal alfaya dair her şeyden nefret etse bile; bir yanı ona bayılıyordu. Alfanın su içerken inip kalkan adem elması, yemeği iştahlı bir şekilde yerken oldukça erkeksi görünmesi, basketbol oynarken şakaklarından süzülen terler, topu potaya atarken gerilen omuz kasları, kalkık dudakları, Wonwoo'ya bir şey anlatırken, omega anlamadığı zaman hafif sinirlenen ancak yine de sabırlı kalmaya çalışan surat ifadesi... Wonwoo Mingyu'yla ilgili her şeyi sevdiğini fark etti.

"Aptal alfa!" Wonwoo çığlık attı ancak anında ellerini ağzına götürüp sıkıca kapattı. Gecenin bir yarısı ailenin geri kalanını da uyandırmaktan korktu. Derin bir nefes alırken eli telefonuna gitti.

Gönderilen: Irz Düşmanı
Hey, uyudun mu?

Telefonu yatağın kenarına bırakıp alfanın bir cevap vermesini bekledi. Gerçekten de uyuyamıyordu. Annesinin ona dışarı çıkma cezası verdiği aklına gelince somurttu. Çocuk gibi bir hafta boyunca evden dışarı çıkamama cezası almıştı.

Telefonu titrerken derin düşüncelerden sıyrıldı. Beklediği kişiden cevap aldığını fark ettiğinde, hızla telefonu eline aldı ve gelen mesaja baktı.

Gönderen: Irz Düşmanı
Hayır.
Uyuyamıyorum :(
Neden?

Wonwoo yatakta dizlerinin üzerinde doğrulurken parmakları hızla hareket etti ve dudağının kenarını yaladı.

Gönderilen: Irz Düşmanı
Gizlice buraya gel.
Yanında birkaç tişört getir.
Sana ihtiyacım var.

Gönderen: Irz Düşmanı
Sen de benim için birkaç tişört ayarlayabilir misin?
Kokuna ihtiyacım var.

Aldığı mesajla Wonwoo'nun kalbi tekledi ve yutkunmayı beceremedi. Ağzında aptal bir sırıtış oluşurken bunu engellemek adına yanağının içini dişledi.