2.Bölüm

9 1 0
                                    

Çalan alarm sesiyle yavaşça doğruldum. Her zaman ki gibi saat sekizde kalktım duş aldım kahvaltımı yaptım, hazırlandım. Silahımı , telefonumu, çantamı ve araba anahtarımı alıp kapıya yöneldim kapıyı açtığımda kapı önündeki zarfla şaşırdım. Zarfı alıp içeriye geçtim. Zarfın üzerinde adres, gönderen adı yada her hangi bir şey yazmıyordu. Zarfı açtığımda içinde sadece bir kağıt vardı. Açıp şaşırarak okumaya başladım.

" Duydum ki peşime düşmüşsünüz sayın Ahu Aksoy 24 yaşında 4 senelik bir polis olarak beni alt edebileceğinizi düşündüren tam olarak nedir? Merak ettim doğrusu. İşinizde başarılı olmanız beni yeneceğiniz anlamına gelmez ya o dosyayı bırakın yada başınıza geleceklerden ven sorumlu değilim!"

Ağzımdan koca bir "Hah!" nidası döküldü ne hakla beni tehdit eder. Hızla karakola doğru yol aldım. İlk kez Mehmet komiserin odasına girerken kapıyı çalmadığım için iki yüzde bana şaşkın şaşkın bakmaya başladı. Can ve Mehmet komiser şaşkınlıkla bana bakarken ben sinirle konuşmaya başladım. " Mehmet komserim bu ne demek oluyor! Bu nasıl bir tehdit daha dosyaya başlamadan Baran Vural dosyasının tekrar açıldığını öğreniyor! Yetmezmiş gibi evimin adresini buluyor ve bana tehdit zarfı yolluyor. Bu ne cüret!" Mehmet komiser kaşlarını çatmış bana bakıyordu. " Ver bakalım ne yazmış ödlek!" Cana baktığımda hafifçe sırıttığını gördüm. "Ne sırıtıyorsun lan işin yok mu senin?" Can tam konuşacakken Mehmet komiser sözünü kesti. "Canla konuşacaklarım var Ahu. Ben çağırdım." dedi Mehmet komiser ve okumaya başladı zarfı. O okurken Can benimle konuşmaya başladı. "Daha ilk günden seni böyle tehdit ediyorsa işin yaş." dedi bende ensesine bir tane çaktım. "Sus be bu dosyayı bırakacağımı düşünürse avcunu yalar. Büyük bir zevkle onu yakalayıp suratına gülmek istiyorum!" dedim hiddetle. Mehmet komisere baktığımda endişelenmememi ve evin önüne 4 tane polis yollayacağını söyledi. Tamam diyip odadan çıktım ve Yağızı aramaya koyuldum.

"Umut Yağız nerede?" "Bir evde soygun mu ne olmuş oraya gitti." dedi. O sırada Keremden destek alarak yaralı bir şekilde içeri giren Yağızla ağzım bir karış açık yaralı olan karnına baktım. "Yağız! B-bu nasıl oldu siz ev soyuldu diye gitmiştiniz nasıl bu hale geldin? Aman allahım çok kan akıyor!" "Ahu abartma istersen ilk yaralanışım değil. Hem çok acımıyor hafif bir sızlama var o kadar." "Sus! Hafif sızlıyor muşmuş! Yürü revire gidelim şu yaraya pansuman yapalım." Kerem araya girdi "Ahu, hemşire yok ki." dedi Kerem "Bir şey olmaz ben pansumanyapmayı biliyorumben yaparım." dedim. Kerem, Yağız ve ben revire gittik.

"Otur sedyeye üstündekileride çıkar ki pansuman yapabileyim." dedim. Kerem  işi olduğu için odadan çıktı. Yağız beni onaylayarak sedyeye oturdu ve polis yeleğini ve gömleğini çıkardı. Bende ilk yardım çantasıyla karşısına sandalyeye  oturdum. "Şimdi kıpırdamadan hafif dik dur. Tentürdiot canını yakacak büyük ihtimal." "Merak etme Ahu ufacık şey canımı yakmaz."

Göğsünün biraz altında olan bıçak yarasına tentirdiot sürmeye başladım. Yağız tepkisizce bana bakıyordu. "Sss Ahu önüne bak!" "Ay çok pardon dur." tentirdiotu çok fazla bastırmıştım hemen üflemeye başladım daha sonra sargı beziyle yarayı sardım. "Anlat bakalım noldu sakar Yağız  nasıl yaralandın ev sahibi polis geldi diye seni bıçaklayacak hali yok." dedim ilk yardım çantasını toplarken. "Biz dönerken ara sokakta bir kaç serseri 15 yaşında bir kızı sıkıştırmıştı benim sinirim tavan yaptı kızı  kurtarmaya gittiğimde şerefsizin biri bıçak çekti ve gördüğün gibi bu haldeyim." dedi sırıtarak. "Neyse dikkat et hareket ederken bugün bana geldi şu dosya hakkında konuşalım." "Tamam."  "Bekle sana gömlek getireyim dolabında odanda yedek var değil mi?" "Evet var." Revirden çıktım ve Yağız'ın odasına gittim sakar makar ama candır be Yağız  odasına girip dolabından yeni  bir beyaz gömlek alıp revire geri döndüm. "Al bakalım ben deniz Ahu Aksoy'un hemşirelik hizmeti burada sona ermiş bulunmakta. Hadi yaylan işinin başına dön." dedim hafif gülümseyerek. "Tamam be kızım görende dicek naptı. Ama teşekkür ederim. " "Ne demek rica ederim. Kaç yıldır beraberiz sonuçta. Akşam görüşürüz." "Tamam görüşürüz."

****
"Yağızı dışarıda beklediğimi söyleyin." "Emredersiniz amirim." Yağızı beklerken üşüdüğümü fark edip arabama yöneldim. "Ahu!" diye seslenen Yağız ağır adımlarla bana doğru gelip dibimde durdu. "Al üşümüşsün." dedi ve kabanını bana uzattı. "Yok gerek yok. Zaten arabayla gidicez. Üşümem. Hadi gidelim." "Ahu giy dedim." Tam tekrar itiraz edecekken  kabanını üzerime bıraktı. "Bin benim arabamla gidicez." dediğinde itiraz etmedim hiç inatlaşamam Yağızla "Tamam." dedim ve elimi tutup beni arabaya doğru sürüklemeye başladı. Evime doğru sürmeye başladı.

Yağızla evime geldiğimizde ikimize birer kahve yaptım ve salonda dosya hakkında konuşmaya başladık. "Sence Baran Vural neden böyle bir şey yapma gereği duyuyor? Birinde intikam almaya çalışıyor dicem ama çoktan alırdı 2 senedir onca kadını öldürmüş. Budala herif bide bana tehdit zarfı yolladı mal herif!" dedim hiddetle. Yağız sinirle bana baktı "Bu ne zaman oldu ve benim neden benim bundan haberim yok Ahu!" "Bana bak bağırma bana yaralı maralı demem döverim seni. Bu sabah kapımda buldum zarfı okuyup sinirle Mehmet komiserin odasına gittim. Benim anlamadığım nasıl dosyasının açıldığını öğrenip bana zarf yolladı?" "Ahu şey olabilir mi aramızda ya bir ajan varsa?" endişeyle Yağızın yüzüne baktım. Ne yani 4 senelik çalıştığım yerde ajan bir düşmanımız mı vardı? Sırf para için adaletini satıyor öylemi. "Yağız bu nasıl olur? 4 senedir aramızda bir şerefsiz var yani öylemi?" sinirlerim tavan yapmıştı evin içinde volta atıyordum. "Ahum sakin ol bu sadece bir ihtimal. Tamam mı?" "Yağız nasıl sakin olabilirim. Baran denilen ite her haberi uçurur bu artık her kimse tamam şöyle yapıcaz yarın bende toplanıp bu işi halledicez." "Ahu bence tek başına kalmamalısın. Evet polissin kendi başının çaresine bakabilirsin ama yolda başına her an bir şey gelebilir. Aylinle beraber kal hem kuzenin hem oda polis birbirinizi korumuş olursunuz nedersin?" "Tamam Ayline söylerim olmadı Umut ya da Kereme söylerim." "İstersen bende kalabilirim sonuçta Kerem ve Umutla da burada tanıştık onlar bile ajan olabilir." böyle söyleyince mantıklı geldi ama onlara güveniyordum. Esnemeye başladım uyku çöküyor saat 11 olmuştu. "Ben kalkayım artık Ahu sen uyu tamam mı? Hem uykun gelmiş. Dikkat et kendine herkese de kapıyı açma." "Tamam görüşürüz. " dedim ve gitti. Kapıda 4 polis ve arabam duruyordu anlaşılan polislerden biri getirdi. Odama çıkıp duş aldım ve pijamalarımı giyip yattım.

-------------------*-----------------------*--------------

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

-------------------*-----------------------*--------------

Yazım hataları için üzgünüm. Umarım beğenirsiniz. İlk yedi bölümü hazır merak etmeyin.

ODADA Kİ CESETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin