Gecenin bilmem kaçına kadar okuduğu kitabına sarılmış vaziyette gözlerini açmıştı Hyunjin. Bulunduğu durumu fark ettiğinde gülmüş ve kalkmıştı yatakta. Saatin ise bir olduğunu görünce daha da hızlanmıştı. Bugün herhangi bir dersi yoktu fakat kütüphaneye giderek ders çalışacaktı.
Edebiyat bölümü zordu fakat Hyunjin seviyordu. Sadece kitapları değil, edebiyat tarihine de aşıktı kendisi. Bu bölümü seçme sebebi ise ileride iyi bir edebiyatçı olmaktı. Sevdiği işi yapmak istiyordu. Bir edebiyat öğretmeni olmak en büyük hayaliydi. Bu hayalini depreştiren ise Christopher idi. Onun kadar olmasa bile o da metinler, hikayeler, şiirler yazmak istiyordu.
Üstünü giyinirken çalan telefonundan irkilmiş ve yatağının üzerindeki çalan telefonu eline alıp kimin aradığına bakmıştı.
✆Chan hyung
arıyor..."Günaydın bir tanem, nasılsın bakalım?"
"İyiyim hyung teşekkür ederim. Sen nasılsın?"
"Bende iyiyim güzelim, gelecek misin bugün? Dersin yok diye biliyorum."
"Evet yok Chan hyung. Hazırlanıyordum. Geleceğim hyungie~"
"Bekliyorum bebeğim."
telefonun kapanma sesinden sonra Hyunjin yüzündeki aptalca sırıtış ile giyinmeye koyulmuştu.
Tamamiyle hazır olduğunu düşündüğünde son olarak parfümünüde sıkarak çıkmıştı evden. Temiz hava iliklerine kadar işlerken Chan'ın yanına bir an önce varmak için hızlı hızlı yürüyordu. Nefesini düzensizce alıp veriyordu.
İlerde kütüphanenin önünde sigarasını içen Chan'ı gördüğünde yüzündeki tebessüm yerini kızgınlığa bırakmıştı.
"Chan hyung." bağırdığı beden hızlıca elindeki sigarayı yere atıp üzerine bassa da Hyunjin'in görmesini engelleyememişti.
"O neydi Hyung? Bıraktığını söylemiştin?"
Chan, eli ile ensesini kaşırken yanıt vermişti küçüğe. "Öyleydi, valla yalan söylemedim ama bazen iyi geliyor güzelim."
"Konuşmuştuk bunu Chan hyung. Sözünde dururdun sen. Her o şeyi canın istediğinde en nefret ettiğim şeyi yapmana bile izin vermiştim."
"Haklısın Hyunjin. Ne zaman o şeyi canım istese seni öpebileceğimi söylemiştin."
"Evet, yanında değildim ama gelecektim. Hatta yoldayım ya. Of Hyung."
Chan, ellerini Hyunjin'in beline yerleştirip kendine çekmişti. Yanaklarına öpücük bırakıp konuşmak için ağzını aralamıştı.
"İnan bana bebeğim, bu yanakların o şeyden daha çok bağımlılık yapıyor."
Hyunjin, belli etmese de yüzündeki gülümsemeyi saklayamamıştı. Chan ise bu eşsiz detayı kaçırmamış hemen yakalamıştı. "Saklama benden gülüşünü. En nefret ettiğim şey."
"Saklamıyorum."
Ellerini Hyunjin'in belli belirsiz gamzelerine götürüp oluşan çukura koymuştu. "Bunlar bende de var Hyunjin ve gülünce çıkarlar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Love Poem
FanfictionHyunjin, şairlere ve şiirlerine aşıktı. En çokta Christopher ve onun şiirlerine.