Cadı alfabesini öğrenmem gerekiyordu...Yoksa nasıl ajan olarak aralarına girebilirdim ki?Aslında yeni bir dil öğrenmek güzel olabilir fakat bu öğrendiğiniz dil düşmanınızın diliyse tuhaf hissediyorsunuz.Örnek verecek olursak;iblis alfabesini öğrenmek benim için cadı alfabesini öğrenmekten çok daha ilgi çekici ve biz periler cadılar kadar olmasa da iblislerden pek hoşlanmayız fakat şu alfabe sizce de güzel değil mi?
Ah evet bu kağıdı annem önemli durumlar için yanımda bulundurmamı rica etti,açıkcası hâlâ neden ihtiyacıma yarayacak olduğunu doğru kavramış değilim.
Fazla şey düşünüp kendimi yormamak için zemin kata hızlı adımlarla gidicektim,sıramdam kalkıp kapıya yöneldiğim sırada öğretmen beni durdurdu(şaşırtıcı,bu kadının amacı ne?)ve bana şunu dedi;"adın ne?" Beni baştan aşağı süzmeyi de unutmadı tabii ki,ilk gördüğüm samimi kişi gitmiş yerine kibirli/bencil biri gelmişti,neden bir cadının tatlı olabileceğine inandım ki?Neyse,adımı söyledim ve şunu dedi;"Lucia mı?İlk defa böyle bir isim duyuyorum.Ders başlamadan önce sormadığıma mutluyum,kafamı karıştırırdı"öğretmenin tavırları...Benden şüphelenmiş HAYIR,HAYIR,HAYIR ilk günden yakalananam!Sakinliğimi korumam gerek,o şüpheyi tersine döndürmeliyim aksi taktirde anlarlar.Çözüm olarak annemin uydurduğu yalandan devam ettim ve şunu dedim "öğretmenim uzun zamandır kendi milletimden uzakta perilerle yaşıyordum,isimim önceden farklı mıydı bilmiyorum fakat bu ismi perilerin bana koyduğunu biliyorum.O kadar merak edilecek bir şey yok,ayrıca onlar beni bu yaşıma kadar kötü de olsa yaşattıkları için bazen onlar gibi davranabilirim,kusura bakmayın"vay be!Hiç böyle yalan söyleyeceğimi düşünmemiştim,kelimeleri bile seçmemiştim.Sanki biri bana yardım ediyor gibiydi.
Bu sırada öğretmenin yüzü değişti,ilk önceki hâli gibi iyi gözüküyordu.Sanırım onu kandırmayı başarmıştım ve umarım bir daha böyle bir an yaşamam."İzninizle" diyip oradan ayrıldım,yoksa geç kalıcaktım ya da benden yine şüphe edicekti.Merdivenlerden hızlı hızlı indim,merdivenlerden inmek ne ara bu kadar zorlaştı?Neyse,elimden geldiği kadar süratli bir şekilde zemin kata ulaştım,öğretmenin dediği gibi hizmetlilere sorup bir kapıya ulaştım.Bu kapı bir sınıf kapısından daha çok depo kapısı gibiydi fakat bunu önemsemedim ve içeri girdim,eski bir depo gibiydi fakat o kadar da kötü değildi hatta belki sadece ben depoya benzetmiştim(ah evet,düşüncelerimden buranın depo olup olmamasında kararsız olduğu anlaşılıyor)
İçeri girdiğimde pek geç kalmışa benzemiyordum çünkü içeride öğretmen yoktu.Bende öğretmen gelene kadar kendime bir sıra seçtim ve oraya oturdum.Hemen sonra öğretmen geldi,elinde kitaplar vardı ve herkese sıra sıra dağıttı.Dağıttığı kitap elime ulaşınca sayfalarına göz gezdirmek istedim,ilk sayfa şöyleydi;
Sandığımdan daha zor gibi gözüküyor,peri alfabesinden çok daha farklı ve kendileri gibi alfabeleri de korkunç gibi.
Öğretmen şunu dedi "geç kaldığım için maalesef teneffüslerde olucağı gibi 1 kelime ezberletemedim,bu yüzden bir duyuru yapıp gideceğim;sabah okul başlamadan 2 saat önce buraya geliceksiniz,ayrıca kalıcağınız odayı bilmiyorsanız müdüre sorabilirsiniz." Öğretmen bunu dedikten sonra zil çaldı.Müdüre gidip odamı öğrenmem gerek...