3 | Kedi

212 34 41
                                    

Felix

Akşam olmuş, hava kararmıştı. Uzun zamandır kitap okuduğum için gözlerim acıyordu. Ayrıca uykumda gelmişti.

Yine de o vampiri bugün görmem lazımdı.

Kendime gelmek adına odamdan uyuşuk adımlar ile çıkıp mutfağa giderek kendime acı bir kahve yapmak için makinayı çalıştırdım.

Cebimden telefonumu alıp saate baktım. 23:42. Gerçekten bu saate kadar hiç ara vermeden kitap mı okumuştum?

Tamam, ben kitap okumayı seviyordum -sevmek az kalırdı- ama daha önce hiç bu kadar uzun süredir kitap okumamıştım. Yeni rekor!

Kahvenin olduğuna dair makinadan ses geldiğinde kahveyi kupama doldurup salonda ki rahat koltuğuma oturdum. Ayaklarımı sallayıp kahvemden birkaç yudum aldım.

Şu aralar gerçekten çok yoğundum. Üniversitemi zaten dondurmuştum fakat ailemin bundan haberi yoktu.

En kısa zamanda onlara söylemeliydim.

Yalan söylemeyi sevmezdim. Yalan söyleyen insanları da sevmezdim. Ama zor durumda kaldığım zaman iyi yalanlar söylerdim. Daha sonra da pişman olup nefret ederdim kendimden.

Biten kupam ile ayaklarımı yere sürterek mutfağa gittim. Kupamı makinaya koyup, makinayı çalıştırdım. Kupayı durulamak için fazla üşengeç bir insandım.

Merdivenlerden yukarı çıkıp odama girdim. Acaba gitmesemde olur muydu? Ama o kadar meraklanmıştım mutlaka gitmem lazımdı o yüzden. Sanki şafak operasyonuna gidercesine kalkıp üstüme bir şeyler geçirdim.

Gri eşofman ve koyu grimsi üstünde 'Love yourself.' Yazan bir sweet giymiştim. Bakmadan oldukça güzel bir kombin hazırlamıştım. (Anlik namjoon GXOIYXITJGXJGXJGXIXG)

Telefonumu cebime koyup aynadan kendime baktım. Saçlarım dağılmıştı. Bende dağınık saç ile gezinmeyi severdim zaten. Yanıma kitapları koyduğum sırt çantamı alıp civcivli çoraplarımı giyerek merdivenlerden aşağı indim.

Çokta kalın olmayan montumu giyip anahtarımı alarak evden çıktım. Evimin birkaç ilerisindeydi zaten.

Sağ tarafa dönüp, titreyen dudaklarımı birbirine bastırdım. Ellerimi cebime atıp gecenin zifiri karanlığında tek ışık kaynağı olan Ay'a bakıp önüme döndüm.

Ay'ı seviyordum.

Çünkü Ay güzeldi.

Bende güzel şeyleri severdim.

Cebimden telefonumu çıkartıp gökyüzünün kıskanılacak güzelliğini resmetmek istedim. Öyle de yaptım. Ta ki hemen yanı başımda bir miyavlama sesi duyana kadar.

"Pisicik, ne yapıyorsun gecenin bu karanlığında bakayım sen? Üşüdün mü acaba. Gel montumun içine alayım seni üşüme daha fazla."

Neredeyse avucum büyüklüğünde ki, gri yumuşacık tüyleri olan yavru kediyi alıp montumun içine yerleştirdim. Montun üstünden kediyi destekleyip düşmemesini sağladım.

Etrafta göz gezdirip annesini aradım. Ancak büyük ihtimalle küçük çocuklar bu yavru kediyi ellemiş, annesinin kediyi bırakmalarına neden olmuştu.

Bu düşüncem, iç çekmeme neden olmuştu. Çocukları severdim ama neden bu kadar aptal olmak zorundalardı ki?

"Şu an bunları düşünmenin sırası değil pisicik. Şimdi seninle birlikte Hwang vampirinin yanına gideceğiz. Ama sakın korkma tamam mı? Senin kanını
içmez o."

Kendimce kedi ile konuşup daha dün geldiğim vampirin evine gelmiştim.
Korkmamıştım çünkü yanımda kedi vardı. Tek değildim ben, kedi vardı yanımda.

Dün girdiğim gibi, kapıyı çalma gereği duymadan kapıyı ittirerek girmiştim eve.

Neden kapıyı çalacaktım ki? Dünde çalmamıştım. Bugünde çalmasam bir şey olmazdı.

En fazla vücudumdaki tüm kanı içip bedenimi ruhani varlıkların bile girmediği yerde bırakıp, cesedimi çürümeye terk ederdi.

Alternatif son?

Yaşamak için bir amacım yoktu. O yüzden ölsemde bir şey olmazdı. Arkadaşlarım benim bu şekilde düşündüğümü öğrenseler ağzıma sıçarlardı.

Çok ciddiyim. Şaka yapmıyorum...

Çünkü hepsi psikopattı!

Onlar ile nasıl arkadaş olduğum hakkında en ufak bir fikrim dahi yoktu...

Kapının açılmasıyla benden uzun bedene bakmıştım. Gülümseyip kolunun altından geçerek salona girmiştim.

"Minik bebek sen burada uyu. Benim şu vampir bey ile işim var birazcık. Sonra belki seni ona bırakır kaçarım."

Son cümlemi kedinin kulağına fısıldamıştım. Nereden bilebilirdim ki vampirlerin kulaklarının her şeyi duyduğunu?

"Ne yapıyorsun burada küçük?"

"Kitapları bırakmaya geldim. Hem evde de sıkıldım. Burada kalacağım birkaç saat."

"Otel mi burası? Hem sen benden izin aldın mı benden evimde kalmak için?"

"İzin mi almam gerekiyor?"

"Ev benim ya hani? Yaşıyorum burada?"

"Birkaç saatten bir şey olmaz bence."

"Bana sordun mu peki?"

"Vampir bey çok konuşuyorsunuz ama. Gidiyorum ben!"

Yalandan bir sinirle konuşup elimdeki kitaplar ile merdivenlerdem yukarı çıktım. Kütüphaneye gidip kitapları bırakacaktım.

Belki yeni birkaç kitap alırdım hm?

Tabi bu planım, hwang vampirinin beni kolumdan sertçe çekip koltuğa oturtması ile suya düşmüştü.

"Bu kedi ne çocuk?"

"Gelirken sokakta buldum. Artık senin evcil hayvanın. Konuşun kaynaşın."

Hwang vampiri kaşlarını çatmış, kediye garip bakışlarını sunmuştu. Sanırım kedi sevmiyordu.

"Bu şey benim evimde mi yaşayacak şimdi? Öyle bir zorunluluğum yok benim. Belki tüye alerjim var nereden biliyorsun?"

Kediyi eve almamak için aklından gelen her bahaneyi sığdırmıştı. Ama ben Lee Felixtim. Ve ne yapar eder, bu kedinin onun evinde kalmasını sağlardım.

"Bu kedi burada kalacak. İtiraz istemiyorum Hwang vampiri."

"Benim bir ismim var yalnız."

"Biliyorum."

"O zaman bana ismimle seslen! Ayrıca şu kediyi de evine götür! Evimde kendimden başka varlık istemiyorum!"

Oturduğum yerden ona yan bir bakış atıp aşağalayıcı bakışlarım ile onu baştan aşağı birkaç kez süzmüştüm.

"Bana baksana sen! Bu kedi bu evde aklacak dediysem kalacak!"

"İyi. İki gün sonra kapıdan alırsın o zaman çok sevdiğin 'kediciğini'."

Kaşlarım anında çatılırken, Hwang vampirinden aldığım kitapları çıkartıp onun yüzüne doğru fırlatmıştım. Ne hali varsa görsüm. Umurumda bile olmaz.

Ancak kitapları fırlattığım yerden gelen acı dolu yakarışlar ve inlemeler, gözümün oraya dönmesine neden olmuştu. Gördüğüm manzara ise çok hoş değildi.

Çünkü hwang vampirinin burunu şelale gibi akıyordu!

___________________

Slm ben gledim biliorum cok beklediniz ama itiraf edeyim 4 aydir bu bolum planlanmisti ve neredeyse hazirdi fakat tam bitirmemistim hatta cogu yer eksikti

Bende kafami toplamak icin biraz zaman verdim kendime kendimi iyi hissettigim ilk an hemen gelip bolumu duzenledjm (evt gece 2 de jendimi iyi hissettim)

Her neyse aktifligim cop oldu bikiyorum ama elimden geldigi kadari ile bolum yazmaya calisacagim soz!

Nys co kuzattim snrm yine kendinize cok cok cok cok cok cok cok cok cok cok cok cok cok cok cok cok cok cok iyi bakin baska ficlerimde ya da bir sonraki bolumde gorusuruz<33333333

Vampire LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin