Telefonumun sesiyle olduğum yerde sıçradım . Anılara o kadar çok dalmışım ki telefonumun titremesi bile beni korkutmaya yetti . Arayan Ekin' di . İçimi bir korku kapladı . Anneme birşey olsa önce beni ararlar Ekin ' in nerden haberi olacak diye düşündüm . Acaba bizim afacana mı birşey oldu diye düşünürken hala telefonu açmadığımı farkettim . Hemen telefonu açtım .
" Noldu Ekin "
" Kızım şu telefonu açmayı bir öğrenemedin "
" Uzatma Ekin önemli birşey mi var ? "
" Hani sürekli görüşemiyoruz ya o yüzden aradım hanımefendi . Kusura bakmayın rahatsız ettim . "
Tamam birazcık sert açmış olabilirim ama ne yapayım yani hamile bir bayan sizi arasa ne düşünürdünüz . Tamam ya birşey düşünmezdiniz ben sadece paranoya yaptım galiba .
" Ya tamam özür dilerim . Nasılsın yeğenime iyi bakıyor musun ? "
" Evet , evet keyfi çok yerinde beyefendinin ... "
Ekin yani ablam ki ben ona benden ne kadar büyük olursa olsun Ekin demeyi tercih ediyorum . Stajı bittikten sonra zaten uzun süredir birlikte olduğu avukat sevgilisiyle evlendi . İkisi de iyi bir iş teklifi alınca Ankara ' ya gitmeye karar verdiler . Ekin' den ayrıldığıma çok üzüldüm ama evlenmesi annemi çok mutlu etti . Hele ki torun haberini alınca mutluluktan havalara uçtu denebilir . Bu kadar çok torun istediğini bilseydim ben bankadan yapardım yani bir çocuk . Tabi ben ağzımı tutamayıp bunu annemlere de söyleyince kadının hasta haliyle bir terlikle kovalamadığı kaldı .
Telefonu kapattıktan sonra saate baktım ki bakmaz olaydım saatin geç olduğunu farkettim . Ben bu kadar saat burada oturmayı nasıl becerebildim acaba . Yine kendimi bir düşünce karmaşasına sokmadan çıkardım ve banktan kalkıp hızlıca hastaneye doğru yol aldım .
Annemin yanına uğrayıp , hemşireyle de konuştuktan sonra çalıştığım mekana gittim . Her zaman ki gibi yine geç kalmıştım . Hemen hazırlanıp çıktım sahneye yine her zaman olduğu gibi benim için yorucu insanlar için eğlenceli bir geceydi .
Sahneden inerken kolumda bir el hissettim . Dönüp bakmama bile gerek yoktu yine kafayı bulup bana sarkan biriydi . Rahattım çünkü benim en sevdiklerim , canım koruma abilerim bu duruma el atardı . Ama bir saniye bu işte bir b*kluk var . Hala kolumdaki eli hissediyorum. Dönüp baktığımda gördüğüm manzarayla ben şok ... Kadının biri yapışmış benim koluma onun belinden adamın biri tutuyor . Noluyoruz lan dedim bir kendime . Sonra bunu dışımdan söylemeyi akıl edip cırladım .
" Ne oluyor be , bırak kolumu ! "
" Tamam güzelim bırakacağım zaten bende senin kolunu tutmaya meraklı değilim . "
Ne diyor ya bu ?
" Kızım sen benim sevgilime neden kur yapıyorsun ? "
" Sevgilin ? "
Adama bir baktım pardon dede mi desem ne desem bilemedim de . Beni bir gülme aldı . Belli bir süre sonra deli gibi kendi kendime güldüğümü farkedip durumu toparlamam gerektiğini düşünüp konuşmaya başladım .
" Pardon ama ben yaşıtlarımdan hoşlanıyorum . Çevremizde bir sürü yakışıklı genç (burayı bastırarak söyledim ) adam var senin dedene kalmadım a pardon sevgiline "
Dedim ve arkamı dönüp gittim . Havalı birşeyler tabi ki söyledim . Yarın hiçbiri ne olduğunu hatırlamayacak o yüzden kendimi hiç yormadım . Hayır yani zaten başımda hiç dert yokmuş gibi bir de bunlarla uğraşıyorum .
Üstümü değiştirip hemen çıktım . Kapıya vardığımda Zafer abiye selam verip her zaman ayni saatte beni bekleyen taksime doğru koştum . Hastaneye annemin yanına gittim .
Zaten benim hayatım hep böyle gider çalışır işim bittikten sonra annemin yanına gider onun yanında kalırım . Eve gündüzleri üzerimi değiştirmek ve Ecrin' i kontrol etmekten başka birşey için uğramam . Sonra yine işe giderim.... Hayatım böyle bir döngünün içinde . Ne sosyal hayatım nede Gizem ' den başka arkadaş çevrem var . Bunlara da ihtiyacım yok zaten . Annem iyileşsin de benim sosyal hayatım , arkadaşlarım olmasa da olur .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kesişen Yollar #Wattys2015
Teen FictionHayatın verdiği zorluklarda direnen genç kızın hikayesi... Hayat bu kadar acımasız olmalı mıydı ? Nisan bu yolculukta yalnız değil , iki kız kardeşiyle bu yolculukta ayakta durmak zorunda . Bu noktada ona el uzatan biri var . Nisan bu eli tutacak mı...