Boğazında Kalan Nefes

77 10 2
                                    

Karşımdaki kişinin o olduğundan emin olmak istedim ve sağa sola baktım ve tekrar karşıma baktım ve şok! Kayboldu ne oldu şimdi? Neredeydi? Nefes nefese arkamı döndüm ve hızla evin yolunu tuttum. Eve kendimi nasıl attım , üzerimi değiştirip hanımefendi kılıfına nasıl büründüğümü anlayamamla birlikte aynanın karşısında onlara en son baktığımda ki ifadeyi yüzümde gördüm ve midemde vücuduma yayılan sıcaklıkla koltuğuma oturdum ve sakinleştim. İlk defa bu güzelliğin karşısında ona bakmadan beynimdekileri bir rafa kaldırmaya çalışıyordum. Fakat defter bir türlü kapanmıyor. Kendime ancak göz bebeğim den bir inci misali gözyaşım düştüğünde gelebildim ve ayağa kalkıp '' sakin, sakin olmaya çalış '' dedim. Ve aynaya bakarak yüzüme yalandan bir tebessüm kondurarak elime telefonumu aldım.''Alo günaydınn!! Bugün neyapıyoruz? Herşeyden önce kahvaltımı ısmarlıyacağından eminim '' nefes almadan konuştuğumu karşımdaki sessiz kalınca fark ettim ve annesinin elbiselerini giyerken yakalanan küçük çocuk gibi utandım ve sustum. '' Sen her sabah bu kadar neşeli ol tabiki güzel bir kahvaltıyı hak ediyorsun, bugün şirkette küçük bir toplantı var ve sonra gün senin canım '' dedi ve tamam diyerek telefonu kapattım. Konuştuğum kişi Alya ablaydı. Aslında hanım demem gerekiyor ama samimiyette en yüce dağları aştığımızdan eminim ✌✌. Stajımı onun yanında yaptım ve oturduğum ev, arabam, ilk Android telefonuma kadar onun hediyesiydi. Çünkü hikayelerimiz aynıydı. Ve ona hiç el uzatılmaması yardım edilmemesi zor yerlere sürüklemiş belli. Metehan okula bile onun sayesinde gitti. En güzel okula gitmesini sağladı. Yoksa benim bitanem zehir gibidir maşallah. Ona çok şeyi borçluyum. Kahvaltıya gittik, toplantı derken zaten 4 oldu saat sonrada sonunda açılabilen herşeyimin başladığı e hayatımda ikinci sayfamı açmayı sağlamak için kapattığım yer Tuzla da Marinaya gittim. Girmeden oralarda dolanan bir sürü küçük çocuğu istediği herşeyi yapmaya çalıştım. Benden daha çok eğlendikleri belliydi. Evin yolunu tutmak istedikçe ayağım Tuzla-Pendik-Şifa arabasına gitti ve Şifanın yolunu tuttum. Karşıma kimlerin çıkacağını bilmeden. Kimlerle aynı taşıtta yer alacağımı bilmeden sadece yol ve ben vardık. Nefes almak istedim belkide. Ama birşeyi farkettim orada indiğimde almak istediğim nefes boğazımda kaldı. Çünkü tamda orada hayatımın ilk yarısını kapatmıştım. Ve annemin cenaze aracı oradan kalkmıştı. Yürüdüm yürüdüm... Sanki insanlar bana bakıyorlardı sanki beni izliyorlardı. Gözlerimden süzülen yaşlara bakmadan yürüdüm ve daha fazla nefes alamıyacağımı anladığımda AVM ye attım kendimi biliyordum. Biraz kalabalık herşeyin üzerini kapatırdı. Sonuçta ordada bir sürü dışına insan süsü verilmiş ruhlar vardı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 30, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Geçmişin SABAHIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin