Geldiği gibi gitti, aniden.

257 14 5
                                    

-Ve benimkini merak ediyorsan, sadece huzur.

Nefesine sığınmak istedim evet tam da o an boynuma değen nefesine saklanmak istedim.Sebebini bilmiyorum ama bu beni ağlattı.Yavaş yavaş süzülen damlaları nazikçe sildim. Ağladığımı anlamasını istemedim. Oysa anlamış olacak ki kollarımdan tutup beni nazikçe kendine çevirdi.
-Ah, sessiz kızım benim ah benim pencere güzelim, o kadar isterdim ki içindeki canını yakan tüm cam parçalarını birer birer çıkarmayı, gözlerindeki acıyı o kadar söküp almak isterdim ki...

İçimden geldigi gibi iki günlük yabancıya sımsıkı sarıldım.Daha sonraysa beni yatırıp dünyadaki en masum gülümsemeyi takınarak odamdan çıktı.İçimden iyi geceler diledim iyi geceler diyemediğime.

Sabah

Sabah olmuştu hatta neredeyse öğlene geliyordu.Hemşire jenny kahvaltımı çoktan getirmişti ama ben hiç dokunmamıştım.Nerde kalmıştı ki? Bugünde kahvaltıya gelir diye düşünmüştüm. Her ne kadar insanlıgın her çeşitinden uzakta olma fikrinin yanaklarından öpsemde, iliklerime kadar onun bana iyi geldiğini hissediyordum.

Biraz daha bekledim akşam gelmedi yine yemek yemedim.Saçmaydı işte çok saçmaydı ama yinede yemedim.Hemşire Jenny yemegime dokunmadığımı gördügünde ;

-Sabahta bişey yemedin.Açlıktan ölmek mi istiyorsun ? Ama ölürsen camdan bakamazsın söyliyim bidaha düşün. Yada mesele şu çok konuşan çocukla mı ilgili yoksa ?

Kimden bahsettigini anladığım da pencereye dönük olan yüzümü ani bir hızla ona çevirdim.Bilmiş bir anne sıfatıyla gülümsedi.

-Nereye gittiğini bende bilmiyorum,  bugün hiç ortalarda gözükmedi.Senin için öğrenmeye çalışırım hadi sen biraz yemeye çalış.

Yemek tabağından bir kaşık aldığımda kenarına oturdugu yatagımdan nazikçe kalkıp odadan çıktı. Sessiz teşekkürlerimi sunduktan sonra yemegimi yemeye devam ettim.

Huzursuz geçen bir günün ardından uykuya daldım.

3 gün geçti.Tamı tamına 3 gün.Gelmedi ve ben artık ümidi kestim.Uzun zaman sonra nefesine sığınmak istediğim tek insanda gitmişti.Geldigi gibi bi anda.Nedense o neşeli mutlu çok konuşan çoçuk beni neşelendirecegi yerde daha çok kanatmıştı.Gecenin bir yarısı uyandıgım o üç gecede tanımadığım yabancıya daha çok bağlanmıştım.Hemşire Jenny onunla ilgili ismi dışında bir şey bulamadıgını söylemişti.Çokta umutlu degildim zaten.

Penceremin önüne kurulup kitabımı çıkardım.4. Gün olmasının verdigi huzursuzlukla başa çıkamıyorum.Duyduğum araba sesiyle refleks olarak kafamı kaldırdım. Lüks bir araba hastanenin önünde durdu. İçinden çıkanları görmek için cama biraz daha yaklaştım.

Bunny! Yanında sarışın genç bir kadın. Kadın onu yanagından nazikçe öpüp arabasına  biniyor. Arabasından el sallayan kadına Bunny de eşlik ediyor. Araba uzaklaşırken hastaneye girmek üzere arkasını döndü.Tabiyki gözü cama resmen yapışmış agzını bir karış açık olan bana takıldı.

Salak Alice!

Yazardan Not*

Geç yazdım biliyorum ama aslında devam etmicektim.Sonra bir anda kafama esti.Neyse okuyan herkese teşekkürler :)

Sessiz KızHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin