Çadırın içine girince annem ve babam aniden bana döndüler. Annem beni azarlarcasına bakarken babam şaşırmış neden geldiğime anlam verememiş gözlerle beni izliyordu.
"Felisia, sen nası-". Koşarak sarılmıştım. Ona sarıldığım için garipsemiş olmalıydı babama en son sarıldığımda çok küçüktüm bu yüzden alışık değildi. " Baba, yaralandığını duydum. Neyin var ?" Annem oradan içini çekip gözlerini devirdi. " Baban artık baston olmadan yürüyemeyecek Felisia." Babama baktığımda başını sola doğru çevirip homurdandığını gördüm.
"Bir dakika ne? Ne demek baston olmadan yürüyemeyecek."
" Felisia, baban aptalca kendini öne attı ve sağ diz kapağını fena halde yaraladı. Artık bastonsuz yürüyemeyecek. Ve ayrıca benimle gel konuşacaklarımız var." Annem çadırdan çıkınca babamın yanına gidip."Baba, seninle konuşmam gereken şeyler var. Lütfen otur kendine dikkat et annemle konuşunca gelicem." Diyerek çıkıp annemin olduğu çadıra girdiğimde abimi de orda görmeyi beklemiyordum.
"Kuhel!"
" Geciktin Felisia!" Yüzünde aşağılayıcı bir gülümsemeyle beni izliyor sanki ben böcekmişim ve beni her an ayağıyla ezmek için hamle yapacakmışçasına bana bakıyordu.Annem elinde bir haritayla bana döndüğünde yüzündeki ifadeden azarlanma faslının geldiğini anladım ve kendimi sert sözlerine hazırladım.
"Felisia, öncelikle benim cevabımı beklemeden gelmeye kalkışman bir hataydı. İki-"
"Anne eğer senin cevabını bekle-"
"Sus! Şimdi değil. İkinci olarak Sareli yalnız bırakmaman gerekirdi. Son olarak sana bir şey söylenmeden harekete geçmemeliydin. Çok fazla başına buyruk davranıyorsun. Bu sana ilk ve son uyarım. Neden bu kadar kızdığımı anlıyorsundur diye düşünüyorum.Eğer casuslar la karşılaşmamış olsaydın o zaman onlar doğrudan Wethona gidecekler ve buraya geri gelmeleri en az üç gün sürecekti. Yani zaman kaybı, çok büyük bir zaman kaybı bu Felisia dua et ki tesadüfen sizinle karşılaştılar."Bunları söyledikten sonra elindeki haritayı bana uzattı." Şu gördüğün mavi çizgili yer savunma hattımız. Delinmek üzere ve şuradaki kırmızı yer ise delindi kısaca kaybediyoruz. Anlam veremiyorum nasıl oldu da Merfir bu kadar güçlendi bir anda aklım almıyor.!"
Annem Merfirin başka bir kırallıktan yardım aldığını henüz bilmiyor olmalıydı. "Anne merfir başka bir krallıktan yardım alıyormuş."
"Ah! Düşünmüştüm. Sen nereden biliyorsun peki?"
" Casuslarımız epey bilgi toplamışlar. ki zaten tahmin edilebilir bir durumdu. Ancak hangi krallık olduğunu bilmiyorlar." Yüzüme dönüp baktığında düşüncelerimi okumuşçasına:
" Bir tahminin var anlaşılan. Seni dinliyorum."
" Bence Reinbell. Eğer mantık çerçevesinde düşünürsek akrabalık bağları var ve ayrıca bölge olarak ta en yakın krallık o."
" Haklı olabilirsin. Ancak Reinbell o kadar güçlü değil. Ama başka biri olma ihtimali çok düşük ya bir çıkar ilişkileri olmalı ya da borç meselesi."Kuhel elimden haritayı aldı ve; " Reinbell çok güçlü olmayabilir ama zeki insanlarla dolu bir krallıktır. Hangi aptal Merfire yardım gönderir. Bence İvarim." Sözlerinde ciddi olup olmadığını anlamak için yüzüne baktığımda oldukça ciddi olduğunu gördüm ve doğrusu bu beni epeyce şaşırtmıştı. Abim Kuhelin de ciddi olduğu durumlar varmış demek ki.
"İvarim mi? Hadi ama İvarim taraf tutmuyor ayrıca neden böyle bişey yapsın ne çıkarı olacak ya da sence İvarim gibi bir krallığın Merfire borcu olabilir mi?"
![](https://img.wattpad.com/cover/340125097-288-k428522.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BEYAZ FREZYA
Historische Romane*Beyaz Frezya çiçeği güveni ve suçsuzluğu temsil eder aslında,kitabımızın başkarakteriyle yakından ilişkili bir çiçek frezya ki bunu okudukça anlayacaksınız.* Wethon krallığının genç prensesi Felisia kendini beklenmedik bir şekilde taht oyunlarının...