Boks

74 8 3
                                    

Sonlara yaklaşıyoruz lan-

Han koltuğun ortasına oturmuş öylesine televizyonda oynayan programa boş boş bakıyordu. Arkasından bir el ona dokununca yerinden zıpladı. Dokunan kişi Minhoydu Han nefesini dışarı verdi Minhoyu görünce

Minho:hm korkttum mu?

Han:bi an dokununca anlık oldu

Minho:anladım

Çok konuşmadan Han'ın yanına geçip ona sarıldı kafasını Han'ın karnına yerleştirmişti. Han saçını hafifçe okşamaya başladı Han ondan gözlerini alamayıp bakıyordu. Minho sevdiğine dair mırıltılar çıkartıyordu Han ise buna sadece gülümsemekle yetindi. Biraz daha öyle kaldıklarında Minho yüzünü Han'a dönük olacak şekilde döndü. Han Minho'nun uzun saç tutamlarını arkaya attı.

Han:bebeğim noldu?

Minho:bugün dışarı çıkmaya ne dersin?

Han:oh özür dilerim bugün bir yere uğramam lazım

Minho:nereye?

Han:boksa

Minho:boksmu yapıyorsun?

Han:eh öyle bazen yoksa bu kaslar nerden gelecek

Minho buna gülmeye başladı. Han 'harbi bu çocuk niye bu kadar güzel gülüyor' diye içinden geçirdi. Sonra Han'da Minho'nun gülmesine katıldı

Han:istersen ben yokken bizimkileri çağıra bilirsin

Minho:hm bilmem ki olur sanırım

Han:o zaman ben onları arayayım

Han sevgilisinin alnını öpüp koltuktan kalkıp telefonla konuşmaya gitti. Minho öylece oturmuş onu bekliyordu. On beş dakika sonra anca Han geri gelmişti.

Han:Felix ve Seungmin boşmuş sadece

Minho:oh iyi onlarla takılmak güzel olur

Han:tamam canım ben bir yirmi dakikaya çıkarım onlarda gelir o zamana

Han odasına çıkmadan önce Minho'nun dudaklarına kendi dudaklarını bastırdı. Minho buna gülümsedi ardından Han'ın odaya çıkışını izledi. Minho içinden 'nerden çıktı bu boks işi' diye çünkü Minho hiç boksa gittiği zamana rastlamamıştı. Biraz buna kafasını yorarken Han'ın merdivenlerden indiğini duydu. Kafasını oraya çevirdi sıfır kollu siyah tişort ve siyah diz kapağına gelen şortlu Han'ı görünce yutkundu. Kollarındaki kasları ortaya çıplakça sunuyordu

Han:güzelim bakışlarınla resmen yedin beni

Minho:ah fark etmedim

Han:sorun değil istediğin gibi bak hoşuma gitti

Minho kızardığını fark etmedi kulakları hafif hafif sallanınca anladı. Kendine çeki düzen verdi ve Han'ın yanına gitti. Han'ın dibine kadar girdiğinde Han'ın yüzüne bakarak konuştu

Minho:peki. O zaman bu güzel vucüda benden başkası bakmasın

Arkadaki siyah olan ceketi Han'ın kollarından geçirirken, Han buna kıkırdadı

Han:oww kıskandım mı sen?

Minho:yoo canım ne kıskanması

Han:o zaman bende ceketi çıkartayım

Han tam ceketi çıkarmaya kalkışacaktı ki Minho kolları ile onu durdurdu

Minho:hey. Bu bedene sadece ben bakarım.

Han:tamam, tamam benim tatlı kedim.

Minho tüm dişlerini gösterip gülümsedi. Han da ona karşın gülümsedi ardından ellerini, Minho'nun beline dolayıp kendine dahada çekti. Minho Han'ın yüz hatlarını dikkatle incelemeye başladı. Minho biraz utanınca kafasını aşağı eğdi. Çok geçmeden Han Minho'nun çenesini kavrayıp onunla göz göze gelmesini sağladı. Han kendi dudaklarını karşısındaki bedenin dudaklarına bastırdı. Minho'nun gözlerini otomatik olarak kapandı ardından ellerini Han'ın boynuna doladı. Han ani hamle ile Minhoyu kendi ve duvar arasına alıp tekrar öpmeye devam etti. Yavaş hareketlerle Minho'nun alt dudağına talan ediyordu. Minhoda ona eşlik ediyordu olabildiğince hareketleri taklit ediyordu. Nefes nefese kaldıklarında ayrıldılar Han tekrar öpmek yerine Minho'nun boynuna yöneldi. Minho'nun boynuna öpücükler bırakmaya başladı bazen sertçe dudaklarıyla boynunu yok etmek istercesine öpüyordu. En son Minho'nun derisini ısırınca Minho istemsizce ağzından bir inleme kaçırdı. Han sırıtıp bi kaç kere daha Minho'nun boynunu sertçe ısırdı. Minho her boynu ısırıldığında inliyordu Han tekrar dudaklarına yöneldiğinde kapı çalındı.

Catboy ~Minho~Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin