Azra Zevkten dört köşe olmuştuk..Duş alıp çıkacaktık. Gözlerimi gözlerinden ayırmadan yanından çıktım. Ona olan ateşim sönmemişti. Hızlıca ikimizide de yangın çıkartacak şarkı açmak istiyordum. Gözlerini üstümde hissetmiştim. Ona dönmeden sadece kafamın çevirdiğimde gözleri kalçamdaydı... Sena ŞENER -TENI TENIME açtım küçük adımlarla yanına sokuldum.. "Ten dokunur ruh denene" "Kanaman var yeter bugün" "İstiyorum daha cok lütfen " karşılıklı çıplak durmamız bana iyi gelmiyordu plan falan kalmamıştı. Sadece istiyordum.... "Kaşınma" " Kaşınırsam ne olur " "Sikerim seni " "Hadi o zaman" bir eliyle belimi bir eliye kalçamı tuttu kendine çekip kucağına aldı biraz öpüştükten sonra yatak odasına geçtik. Beni yatağın üstüne fırlattı dirseklerimin üstünde doğrulmaya çalıştığımda bacaklarımdan kendine doğru çekti.. Dizlerinin üstüne çöktü gözlerime bakıp gülümsedi dudaklarımdan boynuma göğüsüme karnıma kasıklarıma buseler kondurdu kasıklarımda biraz fazla kaldı emmeye başlayı arada küçük küçük dişliyor daha çok onu istememi sağlıyordu..
Bacaklarımı araladı dudaklarını emmeye başladı dilinin her darbesinde daha çok kendimden geçiyordum. Zevk noktamda dilini gezdirmeye başladı. Çok hoşuma gidiyordu. Dayanamayıp başını bastırdığımda nefessiz emmeye başladı. Kendimden geçmek üzereydim her yerim titriyordu. Nefes almakta zorlanıyor hiç durmasın istiyordum. Gövdemi geriye attım başını bıraktığında bir saniye kadar durdu ve tekrar daha ateşli başladı. Ellerini göğüs ucumda gezdirmeye başladı daha fazla haz almamı sağlıyordu. Kendimi daha fazla tutamadım emerken ağzına boşaldım.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bunu bildigi halde çekilmemişti . Hepsini yuttu. "Tatlıymış" hala titriyordum. Ayağa kalkıp beni yatağın ortasına koydu üzerime çıkıp dudaklarımı boynumu yemeye başladı. Kesin mosmor olacaktı. Bacaklarını göğsümün oraya kadar çekti ne yapmamı istediğini anlamıştım. Erkekliğini elime alıp biraz oynadım. Dudaklarımla onu daha da tahrik edip daha fazla kendime çekiyordum. Sevisirken yönetmeyi severdi. Beni yatırıp ağzıma vermeye başladı her seferinde daha da hızlanıyor gözleri kayıyordu. Kendini tutmak istemiyor daha fazlasını istiyordu. Ağzıma bosaldığında yüzündeki ifade beni benden almıştı. "Tuzluymus" dudaklarima yapıştı. Bana doğru kendini bastırdı.Telefon çaldı...
"Siktir" baya sinirlenmişti. "Ne var lan " .... "Ne alaka olum" .... "Başlarım onun çarkına" ..... "Aldın mı " ..... "Geliyoruz" Nereye gidiyoruz şimdi yarım kalmıştı. Dudaklarıma buseler kondurup ayağa kalktı. "Hemen bundan gitmemiz gerekiyor niye diye sorma giyin hemen " "Tamam" "Telafisini yapicam merak etme " "Çok merak ediyorumm"
Hızlıca giyindim dışarı çıktığımızda araç çalışmış bizi bekliyordu hemen bindik nereye gittiğimizi bilmeden yola çıktık. 200 metre gittik gitmedik önümüze araçlar durdu. Aslan çok gergindi..
"Ateş çık dışarı " Aslan bana döndü ellerimi tuttu gözümün içine baktı. "Ne olursa olsun çıkmak yok tamam mı " "Aslan saçmalama lütfen " onun için endişelenmeye başlamıştım. Gözlerimizin içine bakarken bi anda kapımız açıldı. Aslan silahını çıkarmakta gec kalmıştı.Biri belimden tutup ağzımı kapattı. Belimdeki eli canımı yakıyordu. Aslanın başına silah dayanmış bana öylece bakıyor "bırakın onu"diyordu. Kimdi bu adamlar...
ASLAN
Tahmin ettiğim başıma gelmişti Azra kulüpte içerken ona dik dik bakan iki kişi daha vardı. Lehçe konuşuyorlardı. Azrayı ordan çıkarmam gerekiyordu. Barda Azranin yanına oturan ona bi zarar veremezdi. Ama bunlar...
Tam doruk noktamızda gelen telefonla dışarı çıktık.Azra yı almaya geliyorlardi benim olanı alacaklardı... Bindik çok gitmeden önümüz kesildi. Her şey bi anda oldu Azrayı aldılar. Tiner koklatıp bayılttılar. Azra üstüne krem bi bluz altına kreme yakın bi pantolon giymişti. Bayılınca adamlarından biri onu kucağına aldı. Pantolonu bluzu kan olmuştu. Neresi kaniyordu. Göremiyordum. Başına bi torba geçirdiler. Ensemde bi ağırlık hissettim bende bayılmıştım.
Gözlerimi açtığımda ellerim bağlı bodrum ya da sığınak veyahut depodaydım. Aklımdaki tek şey Azramdı. İçeri önce liderleri olduğunu düşündüğüm kişi girdi. Arkasından Azra hala bi adamın kucağında baygındı. Azrayı taşıyan adam benim sol çaprazımda var olduğunu bilmediğim yatağa yatırdı ellerini ve ayaklarını yatağa bağladı.
Kendi aralarında konuştular hiçbir şey anlaşılmıyordu. Azra nin bu kadar baygın kalması beni korkutmuştu. Hiç hoşuma gitmiyordu. Adamlardan biri yanıma kadar geldi nefesi alkol kokuyordu. "Onu bize ver demiştik" "BABAM SIZI YASATMAZ" "Hahaa kesin kesin " Serhat çoktan babamlara haber vermiştir.
Azra nın mırıldanmasıyla adamın yanına varması bir oldu. Azra tam ayılmamıştı sanırım ya da Azranin oyunlarındandı. Adam ikimizide odada yalnız bıraktığında sessizce başını bana çevirdi 'sus'dedi. Elleri ayakları o kadar güçlü bağlanmıştı ki santim kımılldamıyordu. Dışarıdan sesler gelince Azra tekrar uyumaya başladı. Alkol kokan adam bu sefer yanında uzun boylu yakışıklı ama bi o kadar itici adamla geldi.
Adam Azra nın yanına oturdu nabzına baktı Azra akıllı zeki bir kadındı. Egitimliydi ne yapması gerektiğini bilir. Çoğu kadının aksine silahları sever ve kullanabilirdi. Adam bi anda endişelenmeye başladı. Bana döndü ve Türkçe konuşmaya başladı. "Nabzı çok düşük hastane lazım " "Ona bir şey olurs.." " Burda malzeme yok hastane lazım kızın elini ayağını çözün "Hayatta olmazlara Turkce biliyormuş.. "Kız ölsün mü istiyorsun." Azra bi anda titremeye başladı umarım numaradır. "Şok geçiriyor kan basıncı yükselmiş olabilir hızlı olmamız gerekiyor."elleri ayakları çözüldü titremeye devam ediyor nefes alamiyormus gibiydi. Sakinleştirici olduğunu söylediği iğne yaptı. Azra durulmuştu.
Benden komut bekliyor gibiydi. Azrayi 4 yıldır tanıyordum ve gözlerinden ne demek istediğini anlıyordum. Bu başka bi seviye idi. Bu sefer ne demek istediği ona bakmadan anlamıştım. Azra Rusça sayıları sık kullanırdı. Ortamda kaç kişi olduğumuzu bilmek istiyordu.
"Pyat" "Sen ne diyorsun amk" Adamın bana dönmesini fırsat bilen Azra adamın belinden ucuna susturucu takılmış silahı alıp 2 adamıda vurdu doktor olarak bildiğimiz kişiye bir şey yapmadı ama nefes alsa kafasına acımadan sıkardı.
Yerde cansız bedeni yatan adamın cebinden kelepçe anahtarını alıp bana attı. Ben kelepçeyi açmaya çalışırken Azra doktorun elini ağzını bağlamış yanıma geliyordu. Beni biraz hırpalamışlardı. Elime bi silah verip yürümeye başladığında bi anda durup başını tuttu. Belinden sarıldım ne olduğunu anlamamıştık. Ama kesinlikle bir sorun vardı.
Üst katta toplam dört kişi vardı. Hepsini öldürüp hızlı adımlarla arabaya bindik. Ama Azranin göz altları morarmış göz bebekleri büyümüştü. Arabaya binip on dakika ilerledikçe sonra aracı kenarda bıraktık. Takip sistemi olabilirdi.
Arabaya bildiğimizde bizi almasını istemiştim. Hemen inip Serhatın yanına vardık. Tam arabaya binecegimiz sırada Azranın burnu kanamaya başlamış terliyordu. Bir anda yere yığıldı hemen kucaklayıp arabaya bindirdim.
Uçak biletlerimiz hazırdı ama Azrayi bu halde uçağa bindiremezdim.Yavaş yavaş gözlerini açtı. "Kurtulduk mu" "Evet bitanem senin sayende" "Kendimi iyi hissetmiyorum" "Hastaneye gideceğiz iyileşe.." "Bizi bulmaları an meselesi hemen gidiyoruz"
Ona itiraz edemezdim. Havalanına geldik hemen binişimizi yaptık. Ucak havalandiginda Azra nöbet geçirmeye başladı ne olduğunu anlamıyordum. Hostesler anons yaptılar. Şansımıza doktor varmış.
Hemen yanımıza geldi. Azranın gözlerine baktı nabzını ölçtü. "Uyuşturucu kullanmış " dumura uğramıştım. Tamam alkol sigara alır ama ağzına uyuşturucuyu sürmezdi. "Eminmisin" "Eminim yüksek dozda uyuşturucu verilmiş kanının temizlenmesi gerekiyor. Yoksa .." "Yoksa ne lan" "Onu kaybedebiliriz" dünya başıma yıkılmıştı. Uyanmamasının sebebi uyuşturucu muydu.. Onu kaybetmeyi göze alamam. Ben buna dayanamam onsuz yaşayamam onu bu kadar çok severken o da beni sevmeye başlamışken beni bırakmaz...
