Geç attiğim icin özür dilerim
Bu bölüm Gavi'nin ani duygu durum değişikliği olduğunu belirtiyim. Bir de şeyi açıklama ihtiyacı hissettim
Anksiyete her zaman ani ataklarla olmaz, bazen sadece içini saran ve kurtulamadığın kötü bir duygudur. ağlamak istersin ağlayamazsın gibi. Ve birden derin bir nefesle o histe gider. Şaşar kalırsın falan.
O yüzden Gavi'nin ani duygu değişimlerine şaşırmayın bu bölüm.
Amacım böyle yazmak değildi ama yazarın duyguları karaktere yansıyo kb wğsşeğsşeş***
Gavi Pedri'ye yemeğe gidelim derken bir yemeğin böyle bir yere varacağını tahmin edememişti.
Barcelona'nın oldukça şık sahil kenarı restoranlarından birinde karşılıklı oturmuş yemeklerini yemişlerdi.
Denizden gelen dalga sesleri, martıların sesleriyle karışırken arka fonda çalan ispanyolca müzik ve loş ışığın ambiyansıyla Gavi'nin nefes alış verişleri sıklaşmıştı.
Randevuda gibi göründükleri düşüncesi kafasından çıkmıyor, eğer bu bir randevu olsaydı Pedri'nin ona nasıl davranıyor olacağını düşünerek kendi kendini yiyordu.Pedri ise Gavi'nin haberi olmasa da hemen hemen aynı durumdaydı. Gavi'nin çok yakışıklı görünüyor olması da durumunu daha iyi hale getirmiyordu.
Bir şeyler hakkında sohbet etmişler, ortada hiçbir şey yokmuş gibi davranmışlardı. İkisi de farkındaydı bunun. Ama ikisi de korkuyordu açılmaya.
Restorandan çıkıp arabaya bindiklerinde etraflarını saran paparazziler sebebiyle gerilmişlerdi.
Arabanın içinde oturmuş onlara bakmamaya çalışırken çok bunalmış hissediyordu Gavi. Zaten insanların özel hayatına bu şekilde saygı göstermemesine sinirleniyordu, bir de üstüne arkadaşça çıktıkları bir yemeğe böyle tepki gösterilmesi kalbini sıkıştırıyordu.Futbol dünyasında Gay olamazdınız.
Bu düşünceye kendi kendine sinirle güldü Gavi.
Fanlar tarafından yenilecek tepkiler yüzündendi bu düşünce. Ki doğruydu da bir nevi. Yüzyıllarca erkek sporu olarak yobaz bir görüşle genişletilen bu dünyada ne kadar zaman geçerse geçsin eleştirenler ve nefret kusanlar olacaktı.'Böyle işin amına koyayım.' diye içinden geçirdi.
Umrunda değildi. Kimi seveceğine başka insanların karışmasına izin vermeyecekti. Ki bilmelerine de gerek yoktu. Yan yana dururlar her zamanki gibi davranırlardı. Ve zaten futbol dünyası onlara en iyi arkadaş derdi. Değil mi?Acaba başka oyuncular bunu yaşamış mıydı? Düşünmeden edemedi.
Pedri'nin radyoyu açmasıyla düşüncelerini bir kenara bıraktı. Kendini düşüncelerle boğmanın bir anlamı yoktu, daha birlikte bile değillerdi ve olacaklar diye bir şey de yoktu.
Başını arabayı süren oğlana çevirerek yüzünü inceledi. Şarkıya eşlik eden Pedri yüzünde bir gülümseme oluşmasına sebep olmuştu bile.
Ona baktığını fark edip Gavi'ye göz kırptığında minik bir kıkırtıyla önüne döndü.Her şey iyi olacaktı.
Derin bir nefes aldı. Pedri yanındayken endişelenmesine gerek yoktu.***
Pedri'nin evine geçtiklerinde Gavi
'hayatım çok mu monoton lan acaba?' diyerek koltuğa attı kendini. Maçlar, antrenmanlar ve Pedri'yle takılmalar dışında pek bir şey yaptığı yoktu.Ablası yemeğe çağırmıştı aslında ama Sevilla'ya kadar gitmeye üşenmişti.
Pedri gelip yanına oturduğunda ona döndü.