güneşin altında kurumuş deniz yıldızım, duyuyor musun sesimi?
yıkıldığın zemin taştan da sert, kalkmazsan toprağa karışacaksın. ete karnı hiçbir zaman tok olmayan o parazitlerin arasında yaşamak sana uygun değil Belatrice. dinle beni, harbi konuşuyorum şurada. dudaklarımın hareketi, dilin damağa vuruşu beni bile hayrete düşürüyor inan. ( en son ne zaman kullandım sesimi? ) harbi konuşuyorum, girme o toprağa. üşüyeceksin. daha kötüsü üşüteceksin ve sana bakacak kimse yok. kimsen yok Belatrice, sok şunu üstüne beş kilit vurduğun kalbine. senin benden başka kimsen yok can parçam. ben de o kilitlerin arasında bir yerlerde ezilmenin eşiğindeyim, gittikçe kayboluyor sesim ve bunu derinden hissediyorum. vokal kordlarımı kendi ellerinle düğümlüyorsun. dilimi kesiyor ve yaşamayı sürdüreyim diye dağlıyorsun yaramı kızgın ateşte, kanım akmayana dek yakıyorsun canımı. yanan kendi canın, biliyorsun.benim ne bir kalbim var ne de ruhum, ben lodosta saçlarına karışan tozum. kaybetme beni, saçlarını sıkı bağla ki kaçıp gitmeyeyim. ben olmasam da varsın sen ama bir kadehi bile dolduramaz ruhun sevilmeyince, seven biri olmayınca. oysa si vis amari ama, aşkım.
sevilmeyi diliyorsan sevmelisin.