Bir kadın, bir uzağa baktı durdu. Ne kadar uzak olursa olsun, yol ne kadar uzarsa uzasın kafa tuttuğu kaderine bir gün uçabileceğini göstermek istedi. Uçup o göğe bir tohum ekecekti.
Sooya durmadan yazdığı ünlüden cevabını aldığı yılbaşı gecesi hay...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Seul, Güney Kore Snowdrop Cafe 06.03.2023
Kim Sooya,
"Şimdi!" dediğimi yaptı ve koştu. Ben her an önümüze çıkabileceklerinden silahla siper almışken Haein dediğimi yaparak arka kapıdan çıktı hızla. Çıktığını gördüğüm anda derin bir nefes verdim.
Boğuluyordum.
Haein'de kaçar Jisoo'dan tabii. Gördüğü şeyler onun bir an önce buradan gitmek istemesini sağlamış olmalıydı ki ardına bile bakmadan gitmişti.
Bugün Sooya ile buluşması gereken Haein, Jisoo ile buluşmuştu.
Şimdi esiri olduğum hayal kırıklığı tüm bedenimde bir öfkeye dönüşmüştü. Tam şu an, kendimi ölümüne nefret ettiğim Jisoo olarak hissediyordum.
Önce birkaç derin nefes alıp sakin kalmaya çalıştım. Ardından tek başıma olduğumu bilerek mantıklı düşünmem gerektiğini hatırlattım kendime. Kimseden yardım isteyemezdim çünkü hayatımda Jisoo'yu tanıyan kimse yoktu. Hoseok bazı şeyleri bilse bile o da görmemişti hiçbir zaman Jisoo'yu. Ciddi anlamda bambaşka birine dönüştüğümden beri eski beni bir nebze gören tek kişi Haein olmuştu. Ve bu berbat bir durumdu.
Benimde kaçmam gerekiyordu. Bir an önce kurtulmak istiyordum Jisoo'dan. Durup onlara istediğini vererek babamı mahvedebilirdim ancak bunu yaparsam Sooya Jisoo'ya yenilmiş olacaktı. Üstelik bu tür işleri gayet iyi biliyordum, bir kez istediklerini verirsem gerisi elbet gelecekti. Bu yüzden kaçmayı seçtim, Sooya için.
Esasında Jisoo'nun verdiği tek doğru karar, Sooya olmayı seçmek olmuştu.
Kırılma sesleri bağırışlarla birlikte gelmeye devam ederken çıktığımız yere geri girdim ve görünüşümü değiştirdim. Saçımı hızla sıkıca topladım ve silahlarla çevrili olan yerde aynı zamanda Jisoo'nun giyebileceği siyah, sıkıcı alt ve üstü giydim. Hala beni aradıklarını duyabiliyordum.
Büyük uğraşlarla kurduğum kafemi dağıtmanın bedelini ödetecektim şimdi. Bu günü mahvetmelerinin benim öfkeme mal olmuş olması şu an beni arayan bu adamlar için fazlasıyla kötüydü. Çünkü Sooya tatlı bir kız olsa da Jisoo çok acımasızdı. Jisoo'nun en nefret ettiğim özelliği kuvvetli olmasıydı çünkü babasından ona kalan en büyük mirastı, güç.
Sağ elimdeki silahı tamamıyla doldurup kırık aynanın önüne geçtim ve uzun zamandır yüzleşmekten korktuğum Jisoo'ya baktım. Öfke ve hayal kırıklığı ile baktım. İşte şimdi tamamıyla Jisoo olmuştum.
Şifreyi hızla girip çıktım odadan. Tam o anda önüme çıkan ilk adama sıktım. Ardından arkamda hissettiğim bedene hızla bir tekme ile birlikte silahın arka tarafını kafasına denk getirerek bayıltacak bir darbeyle vurdum. Çıkan bu sesler diğerlerini de olduğum yöne getirirken hızla malzeme odasından çıkıp giriş kısmına hareketlendim.
