Bölüm 47 : Reassurance

49 9 4
                                    

Arkadaşlar biliyorum buraya da yazmıyorum bayadır ama elimden geldiğince düzenli yazıp bunu da bitirmeye çalışacağım bundan sonra söz ❤️🌸

Jimin bir şeyler yapması gerektiğini biliyordu. Uyanır uyanmaz bir şeylerin ters gittiğini anlamıştı. Evet, acı çekiyordu ama Yoongi daha önce Taehyung'a verdiği otlarla oradaydı. 

Yoongi'nin otları kullanmayı nereden öğrendiğini merak ederken Jin'in anlattığından şüpheleniyordu. Minnettar olmuştu. Göz kapakları ağırlaşmıştı ama Namjoon'un uzaklaşan figürünü seçebiliyordu.

Jimin ne kadar zaman geçtiğini bilmiyordu ama nihayet gözlerini açık tutabildiğinde, alfanın kucağından inmek için hareketlenmişti sonra Yoongi'nin kolları onu sıkarak yerinde tutmaya başladı. 

Jimin ne yapacağını bilemeden gözlerini kırpıştırdı. Taehyung'a baktı ama genç olan kurt formundaydı ve ona cevap veremezdi. Hoseok'a da baktı ama alfanın yüzü herkesten uzaktaydı. Tam olarak ne olmuştu?

"Y-Yoongi..." diye mırıldanırken Yoongi'nin kucağına oturmak için arkasını dönmeye karar verdi. Yoongi'nin gözleriyle buluşmaya çalıştı ama alfa boynuna bakıyordu. Yoongi'nin aklından neler geçtiğini merak ederken midesi bulanmaya başlamıştı. 

"...Ben iyiyim. Kendimi iyi hissediyorum." diye güvence verdi Jimin tamamen Yoongi'nin üzerine eğilerek alfanın boynuna gömülürken.

Yoongi "....Emin misin?" mırıldandığında Jimin cevap veremeden ayak sesleri duyuldu. Döndüğünde Jin, Jungkook ve Namjoon'un el ele tutuşarak yaklaştıklarını gördü. Namjoon ona gülümsüyordu.

"Selam bebeğim. Tamamen uyandığını gördüğüme sevindim. Kendini nasıl hissediyorsun? Daha iyi misin? Ağrın var mı?" diye sordu Namjoon. Jimin yüzünü tamamen Namjoon ve diğerlerine dönmek istemişti ama Yoongi hâlâ onu tutuyordu. Bir şekilde Yoongi'nin kollarında kalması gerektiğini biliyordu. Alfa'sının buna ihtiyacı vardı. Bu yüzden Yoongi'nin boynuna doğru mırıldanmakla yetindi.

"Daha iyiyim. O kadar acımıyor ama yine de ağrıyor."

"Yemek yemedin. Aç mısın? Susadın mı?"

"Evet..."

"Güzel! Belki Yoongi gidip sana bir şeyler getirebilir?" Namjoon'un sorusu Yoongi'ye yönelikti ve Jimin tutunduğu yerde gerilmişti. Aklında pek çok soru vardı. Namjoon ve Yoongi'nin etkileşimi neden böyle.... Garipti?

"....Tamam..." 

Yoongi sonunda cevap verdiğinde kolları yavaşça Jimin'i bıraktı ve Jimin, kurt formuna geçebilmesi  için temkinli bir şekilde alfanın kucağından indi. Yoongi ona bir kez daha baktığında sanki gözleri Jimin'in gözlerini delip geçmiş ve dönüp karanlığın içinde kaybolmuştu. 

Yoongi gittikten sonra Jimin diğerlerine döndü. "Ne oldu!? Onun nesi var?" cevap alamadan Jungkook ona doğru yürüyüp önünde dizlerinin üzerine çöktü. "Özür dilerim Jimin... Çok özür dilerim... Hepsi benim hatam... Yaralanman tamamen benim hatam... Düşünemedim ve-"

"Yavaşla...!" Jimin elini Jungkook'un omzuna koydu. "J-Jungkookie, sorun yok!" 

Umutsuzca Jungkook'u rahatlatmaya çalıştı. Diğerlerinden sessizce yardım istemek için başını kaldırdığında Namjoon Yoongi'nin gittiği yöne bakıyordu, muhtemelen Jimin ve Jungkook'un arasına girmeye çalışırsa Yoongi'yi tutmaya hazırdı. Jin onlara tatlı tatlı gülümsüyordu ve Taehyung'un kulakları onları izlerken aşağıdaydı.

"Hayır, var... Ben olmasaydım... Sen..." Jungkook alnını Jimin'in omzuna yasladığında ve omega, Jungkook'un ağladığını fark ettiğinde boğazında bir yumru hissetmişti. Jungkook'un gözyaşlarının tenine çarptığını hissedebiliyordu. 

PACK'S PRİCE {NAMJİN}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin