jakelerin evinin önüne gelmiştik.
sonunda onu durdurdum.
sunoo:
jake dinle artık. lunaparkta bir şey konuşmadık.
anlatacak bir şey yok.
jake:
öyle miii
ama biz gelmeden senin heeseung hyungun omzuna dokunduğunu gördüm.
doğruyu söyle sunoo
heeseungtan hoşlanıyor musun
jungwon:
biraz ileri gittik jake
böyle bir şeyin olmadığına eminim..
jungwon bizi sakinleştirmeye çalışıyordu.
sunoo:
bir dakika jungwon
NE
heeseungtan hoşlanıyorum mu
jake:
nasıl baktığını görmedim mi lunaparkta
gözlerin gülümsüyordu.
sunoo:
bu ona aşık olduğum anlamına gelmez jake
jake:
aynen sunoo
onun da senden hoşlandığına eminim
başka dünyada gibisiniz
fazla sinirlendiğim için sözler ağzımdan dökülmüştü.
sunoo:
senin dünyana girmeye çalışan biriyle olmayacağım jake
jake:
ne-
ne dedin
benim dünyam mı
sunoo:
her neyse işte
ikimiz de birbirimizden hoşlanmıyoruz tamam mı
kendin uyduruyorsun jake
diyip gitmiştim.
offf ne yapmıştım ben.
cidden gerizekalının tekiyim.
bu sözler kafamda dönüp dolanıyorken kafama yumuşak bir yumruk attım.
tam o sırada bir el kolumu tuttu.
neden bu gün bu kadar el var.
sunghoon:
kendinize vurmayın piyon bey
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ENEMY PAWN(düşman piyon)
RomanceBeni nerden hatırlayacaksın sunghoon? Hala hatırlayamıyorsun sunoo...