Lin Rui'nin Perspektifinden
100
Xie Min hasta olduğumu bilmiyor.
Ona söylemek istemiyorum. Ondan saklamak istediğimden değil. Sadece kimseye söylemek istemiyorum.
Doktor, bir arkadaşımın arkadaşı ve oldukça kibar biri. Bedenime düzgün bakarsam yarım yıldan fazla yaşayabileceğimi söyledi.
Bazen bedenime düzgün bakmak istiyorum. Bazen sadece erkenden ölmek istiyorum.
***
99
Xie Min, bu akşam biraz geç geleceğini söyledi. Biraz bekledim, duvardaki saatin 11'i gösterdiğini görünce beklemeyi bıraktım.
Erkenden ölmek istemiyorum, o yüzden geç vakitte yatamam.
***
98
Bugün güneş çok güzel, pencere pervazından ışıl ışıl parlıyor. Ayaklarım artık biraz daha sıcak.
Şirkete gitmek istemiyorum. Zaten ben var olsam da olmasam da aynı olacak.
***
97
Xie Min bugün bana bir buket çiçek aldı.
Yarım aydır dışarı çıkmadım. Baharın geldiğini ve onuncu evlilik yıl dönümümüzün iki gün sonra olacağını söyledi.
"Oh" dedim, ne diyeceğimi bilemedim, bu yüzden ona yumurtalı pilav pişirdim.
Bundan hoşlanmışa benzemiyordu. Kapıyı çarparak açtı ve yaklaşık iki ağız dolusu laf söyledikten sonra dışarı çıktı.
***
96
Xiao Xia bana WeChat'ten yeni gelen kişiyle Başkan Xie'nin iyi anlaştığını söyleyen bir mesaj gönderdi.
Ne cevap vereceğimi bilemedim, bu yüzden sadece güldüm.
Başkalarının nezaketini hafife aldığım için biraz üzülüyorum.
Öğleden sonra spor kıyafetlerimi giydim ve basketbol oynamak için yakındaki üniversitenin basketbol sahasına gittim. Biraz mutluyum, en sevdiğim yengeç tofusundan bile yedim.
***
95
Xie Min bana karşı öfkesini kaybetti. Şımartıldığımı düşünüyor. Bana neden bu kadar tembelleştiğimi sordu, ondan şikayet ettiğim için mi bu haldeymişim?
Sadece başımı salladım. Konuşacak enerjim yoktu. Açıkçası ben de tembelleştiğimi düşünüyorum. Ama enerjimi toplamak çok yorucu. Her gün hayal kurmak çok yorucu. Bir şeyler hakkında düşünmek çok yorucu.
Yaşamak çok yorucu.
***
94
Bugün uzun bir aradan sonra ilk defa şirkete gittim. Dürüst olmak gerekirse, şirketin mevcut iş performansı zirvedeydi ve Xie Min'in başkan olarak konumu oldukça istikrarlı durumdaydı. Başkan yardımcısı olarak bana hiç ihtiyaçları yokmuş gibi gorünüyordu.
Bu şirketi kurmak için birlikte büyük çabalar sarf etmemize rağmen...
Hem şirketin, hem de Xie Min'in artık bana ihtiyacı olmadığını düşünüyorum.
Bir süre ofiste oturduktan sonra Xie Min'in yeni sekreteri birkaç kez beni görmeye geldi. Her seferinde bahanelerle doluydu. Onunla başa çıkmak için yeterince gücüm yoktu. Onu öylece bıraktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Final 100 Days
Short StoryDiğer Adları: On The Hundredth Day I Knew I Was Ill, On The Last Day I Died ya da 最后一百天. *** Lin Rui son günlerini yaşıyordu, ama yanında çok sevdiği eşi Xie Min yoktu. *** Orijinal Eser: Mai Cai (卖菜) Türkçe Çeviri: FloraNapae