(arkadaşlar uzun bir ara oldu özür dilerim hikaye hazırdı ama çok yoğun olduğum için yayımlayamamıştım. şu an herşey hazır keyifli okumalar. yorum yapmayı unutmayın)
İçerde oturuyorduk. Beni gördüklerine çok sevinmiş gibiydiler. Annem yanımda oturmuştu ve elimi tutuyordu. Babam ise karşımda oturuyordu ve şefkatle yüzüme bakıyordu. River ise öbür yanımda oturuyordu. '' anne baba'' dedim '' ben... şey demek istiyorum... özür dilerim. Sizi bıraktığım için. '' daha fazla konuşamıyordum. Onlar da konuşamıyorlardı. Bir süre öylece kaldık. Ardından ''ben... sanırım artık tamamen gideceğim. Başıma çok şey geldi. Bir arkadaşım oldu. Birçok kez yardımıma koştu. Tabii bende onun. Ve şimdi bu arkadaşım benim bir hatam yüzünden ölüyor. Onu kurtarmalıyım ama sanırım bu benim ölmeme sebep olacak. Belki de ölmem ama yine de her şey farklı olacak. Tüm yaptıklarım değişecek. Umarım beni affedersiniz'' dedim ve koşarak dışarı çıktım. River peşimden gelmişti. Tardiste oturuyordum ve gözüm yaşlar içindeydi. '' neden onların yanına geldik'' dedi. gözümdeki yaşları sildim ve '' çünkü onları terk ettim. Bir aptaldım ve onları hiç sevmediğimi sandım'' dedim. ''peki neden daha önce hiç gelmedin" diye sordu. "çünkü gururum bana engel oldu. Aptalca bir fikirle onları bırakıp gittim.'' Dedim. '' neden gitmiştin ki?'' dedi ve gözüm yine yaşlarla dolarken cevap verdim '' bilmiyorum. Öyle anlamsız bir şeydi ki hatırlamıyorum bile.'' Diye cevapladım ve tardisin konsoluna geçip tekrar zamanı bozduğum anın koordinatlarını girdim ve oradan evden gitmiştim
Tardis yine sarsılıyordu ama bunu fark edemeyecek kadar üzgündüm. Bekliyordum. Ve sonunda tardis durmuştu. River '' yine sektik. Neden bunu yapıyor'' dedi. '' çünkü bana bir şey anlatmak istiyor onu nasıl kurtarmam gerektiğini gösteriyor'' dedim ve kapıyı açıp dışarı çıktım. Amy ve rory'ni evinin oralardaydık. Ben onların kapısındaydım ve onları çağırıyordum. River da indi ve etrafa bakınca nerde olduğumuzu anladı ardından '' bundan sonra istediğin yer gideceksin'' dedi. evet anlamında başımı salladım ve etrafta dolaşmaya başladım. Hala ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Tek bildiğim tardisten gördüğüm o anda doktor yerdeydi ve ben üzgündüm. Yanı doktor yaralanmalı mıydı. Ama nasıl olacaktı bu. River tardiste beklerken 1 saat kadar etrafta dolandım ve sonunda anlamıştım. Koşarak tardise girdim ve konsolu indirip zamanın bozulduğu ana gittim. Bu sefer gerçekten oradaydık. Tardisi o zamandaki tardisle çarpıştırdım ve ittirmeye çalıştım. Ama tardis bizi savurdu ve yönünü ileri doğru yönelteceğimize geri doğru yönelttik.biz benim geçmişte gördüğüm yere gelmişken onlar aşşağıdaydı. Dışarı çıktım ve atrafa baktım başaramamıştım. Aslında karışmasaydım her şey olması gerektiği gibi olacaktı. Doktoru ben öldürmüştüm.
River yanıma geldi ve '' belki de yanlış görmüştün'' dedi. o an kafama dank etti. Gördüğüm şeyin ne zaman olduğunu tamamen unutmuştum tardise binip doktora gelmiş olan psişik mesaj küpünü aldım ve doktora bu tepeye gelmesi gerektiğini söyleyen bir mesaj yolladım. Ardından river'a dönüp '' doktorun yerde yattığını gördüğüm gelecek yanı asıl gelecekte sen de vardın. Ama boe'nun yüzü seni almamam onun yerine donnayı almam gerektiğini söylemişti. O zaman nedenini anlamamıştım ama benim gördüğüm gelecek bu. Şimdi gerçekleşecek dedim ve tardisi görünmez yapıp arka koridora doğru bir şey almak için koştum. River ise dışarıdaydı. Tardisin kapısını araladım ve doktor ile diğerlerinin çoktan geldiğini gördüm. Elimdeki silahı iyice kavradım ve doktora doğrulttum ardından neler olduğunu çok hatırlayamıyorum
ŞİMDİ OKUDUĞUN
doctor who: zamansal hata (4)
Fanfictionbirçok şeyi karar vermeniz gerekir yaşamınız boyunca. ve çoğu insan bunu bir çırpıda yapar. ben hiç onlardan olamadım. ve şimdi önümde yapmam gereken en büyük seçimle öylece bekliyorum. ya doktoru öldürmeliyim yada zamanın çökmesine izin vermeliyim...