4. Bölüm

102 7 1
                                    

Keyifli okumalar :)

Gece ve gaye lunaparka gitmrk istediklerini söylediler bizde izin alıp onları bir saatligine lunaparka götürdük gece zorla kuzeyide davet etti ve o da bizimle geldi. Lunaparkta benim korkusuz kızım korku tüneline girmek istedi ama gaye girmek istemedi bizde kuzey, ben ve gece korku tüneline ayça, gaye  ve peri çarpışan arabalara bindi.
Gece korkmuyorum demişti ama her seferinde bir benim kolumu bir kuzeyin kolunu tutuyordu. Öyle böyle bir saati geçirdik ve çocukları yetimhaneye geri bıraktık, eve doğru yol aldık.

~ertesi sabah~

Bu gün izin günümdü normal uyandığım saatten iki  saat geç uyanırdım ama başımda hilal ve ayça "uyan artık" diye bağırıyorlardı.
Ben sesimin baskın çıkmasına dikkat ederek
"başımda bağırışan insancıklar birincisi, üçüncü dünya savaşı çıkmadıysa ikincisi, ölmeyeceksem üçüncüsü, canınıza susamadıysanız derhal odamı terk etmeniz şiddetle rica olunur, teşekkürler."deyip yorganı üzerime çektim ben gittiler diye düşünürken babamın sesi geldi
" Asker ayağa kalk! timin  geldi. " dedi. Ben asker deyince  panikle hazır ola geçince gülme sesi  geldi. Bir baktım sadece timim degil kuzey, berk ve burcu da gelmiş. Evde olduğumuz için baba desem mi diye ikilemde kaldım ama sonra bana asker demesi aklıma geldi yani komutanım diyecektim.

"komutanım sabah sabah ne de güzel  günaydın sürprizi yaptınız."

Anıl "komutanım size pek gün aymamış gibi duruyor ya." dedi gülerek hafif omzuna vurdum.
"Bekle ben sana göstericem gün aymış mı? Aymamış mı?" dedim koşup göktuğ abinin arkasına saklandı, hepimiz bu haline güldük

Babam "hadi çok konuşmayın  üzerini değiştir gel bir konu hakkında konuşucaz." dedi

"tamam komutanım." dedim ve herkes çıktı.

Gayet sade ve spor bir takım seçip giydim, aşağı indim  ve hilal'in yanına oturdum şuan izin günüm ve evde olduğumuz için rahat davranarak omzuna doğru uzanıp konuşmaya başladım.

"Hangi önemli gerekçe beni izin günümde uykudan alıkoydu acaba?" diye sordum sitemle.
Burcu hemen atladı.

"sen asker degil misin gökçe az uyumayada alışkın olman gerekmitro mu?" dedi itici bir ses tonuyla. Sabah sabah uğraştığım şeye bak yaa, en azından eğlence çıktı işte gökçe ver bakıyım ağzının payını dedi iç sesim ve bende onu dinledim.

"bir insan tam dört günde 2 saat 15 dakika uykuyla duramaz ama ben duruyordum ve bunun üzerine derin bir uykuyu hak ediyorum bence." dedim. Bu sefer berk atladı.

"komutanım burada kız kavgası çıkmadan bizi neden çağırdığınızı söyler misiniz?"

Burcuyla aynı anda "kız kavgası?" dedik, bu sefer anıl
"eyvah berk bunu derken kavganın ortasında kaldı."

Akın
"rahmetliyi nasıl bilirdiniz?" diye sordu gülerek, bizimkiler aynı anda "bilemedik öldü." dediler bu sefer bende gülmeye başlamıştım.

Gülmemiz bitince babam sözü devraldı
"müsabaka yapılıcak siz önce kendi aranızda yapacaksınız kazanan kuzeyin timiyle yarışacak önemli olan kazananın kim olduğu değil bir çeşit eğitim gibi bir şey. Kimin kiminle yapacağı belli.
Gökçe ve burcu
Ayça ve berk'in timi kapışacak."
Herkes tamam dedi ve ben uyumak istiyordum.
" herkes için uygunsa ben gidip uyuyayım eğer can sağlığını düşüneniniz varsa kapıya yaklaşmayın iyi geceler. "dedim yapmacık bir gülümsemeyle giderken kuzey
" bir dakika konuşabilir miyiz gökçe? "diye sordu

" iyi geç ama kısa olsun lütfen."
Dedim yine sitemli bir cevap olmuştu. Kafasını tamam anlamında sallayıp ilerledi.
" noldu korktun mu prenses? "

" ne alaka? "

" hani kozlarımızı paylaşıcaktık?"

" hadi gel şuan gidelim senden korkan senin  gibi olsun prens. "

" hay hay prensesim. "dedi yapmacık bir gülümsemeyle bende aynı şekilde karşılık verdim ve kıyafet almaya odama gittim.
Kıyafetlerimi aldım aşağı indim burcu kuzeyin yanında gördüm boş boğaz burcu yine birşeyler söylüyordu. Yanlarına berk'de geldi kuzey bana döndü.
" seyircilerimiz olacak." dedi.

Yapmacık bir gülümsemeyle
"seni yendiğimi ne kadar çok kişi görürse o kadar iyi."

"sana bu lafları yediririm."

"denemek bedava prensim." dedim bu sefer içtenlikle gülümsedim ve yola çıktık.

Kuzey kazanacağından emin bir şekilde "iddiaya var mısın?" dedi

"nesine?" dedim

Berk "kaybeden bize yemek ısmarlar." dedi

"desene bugünde karnımız doyacak." dedi kuzey

Hafif kıkırdadım ve "şu özgüvenine hayranım ama birazdan hayallerin suya düşecek."
Ahh gökçe senin karşına kimler çıktı bir bilse bu kadar emin konuşmaz.
Konuşabilir mi onuda bilmiyorum.

"hayal değil çünkü birazdan gerçek olucak güzelim." dedi.

Biz ne ara prensesten güzelime geldik.

"sen ne demiştin... Hmmm, hatırladım yediririm sana bu lafları." dedim.

"hay hay prensesim."

"off tamam ya çocuk muyuz biz sen bana prenses ben sana prens bir tık çocukça kalıyor."

"bence gayet eğlenceli." dedi gülümseyerek.

"eğlence anlayışına sıçayım."

Burcu da söze atlayacakya
"Allah aşkına senin eğlence anlayışın ne?" dedi

"şerefsiz öldürmek." dedim hiç düşünmeden.
Bizim kızların morelini bozmak da diyebilirsin.
Evet o da var.

"müsabakada kendine güveniyor musun gökçe?" diye sordu burcu. Benim kaybediceğimi falan mı düşünüyor, güleyim bari.

"ben her zaman kazanırım canım." dedim yapmacık bir gülümsemeyle. Burcu dudaklarını araladı ki kuzey
"geldik bakalım kazanıcak mısın?
Kaybedecek misin?" dedi.



Yine çok boktan bir yerde bitirmişim (tüh küfür ettim)

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 18, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Binbaşının Delisi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin