2

7 1 0
                                    

"arkamda bıraktığım kimsem yok." diyebilmişti zar zor.

"olsun artık ben varım." sözleri dökülmüştü Jisung'un ağzından. Minho daha da çok ağlamaya başlamıştı. o gün orada hayata yeniden bağlanma amacını bulmuştu. Ama sadece bir isteği vardı Jisung'tan. birbirlerine karşı bir duygu hoşlantı hissetmeyeceklerdi. sadece bir hafta boyunca Minho Jisung'la yapmak istediği şeyleri yapacak daha sonrasında yolları ayrılcaktı. Jisung bunu kabul etmişti ve Minho'nun numarasını almıştı.

*bir kaç gün sonra*

han: minho selam

minho:selam

han: bugün işin yoksa buluşabilir miyiz?

minho: tabi ki kampüsün önüne gelirsin

han: tamamdır görüşürüz.

minho: görüşürüz. 

Jisung telefonu yatağının üzerine bıraktı. Dolabının önüne geçti ve kıyafetlerine bakmaya başladı. Sırayla üstüne tuttu. Bir sürü kıyafetini elemişti ve dolabı şuan karman çormandı. En sonunda kıyafet bulabilmişti. Altına deri siyah pantolon üstüne beyaz gömlek giymişti. Her zaman ki gibi siyah oje sürmüştü. Ve evden çıkmak için hazırlanıyordu.

Konuştukları gibi kampüsün önünde beklemeye başladı. Daha önce nasıl Minho'ya denk gelmediğini düşünüyordu. Minho'nun gelişiyle düşüncelerinden sıyrıldı. Yakışıklı diye düşündü Jisung. Geniş kot pantolonu üstündeki sweatiyle çok yakışıklı gözüküyor diye geçirdi içinden.

"Selam geç geldiğim için kusura bakma."

"Sorun yok çok beklemedim." dedi Jisung ve ekledi:
"Nereye gitmek istersin?"

Minho biraz düşündükten sonra konuşmaya başladı.

"Karaokeye?" Kafasını sallayarak yürümeye başladı. Minho'da yanında yürüyor sesini çıkarmıyordu. Karaokeye gelince içeri girdiler. Önce Minho söylemeye başladı. "Cigarettes after sex- Kristen" şarkısını söylüyordu. Sesi gerçekten muhteşem diye düşündü Jisung. Huzurlu hissettiriyordu. Sıra ona geldiğinde "James Arthur- Car's Outside" söylemeye başladı. Daha çok yakın olmadıklarından utanıyordu. 

Göz ucuyla Minho'ya baktığında onu izlediğini görüp gözlerini kaçırdı. 5-6 şarkı da söyledikten sonra ikiside koltuğa oturmuştu. Kendini yanında daha rahat hissediyordu artık Jisung.

"Yoruldum ve acıktım." Karnını ovarak konuşuyordu Minho. Bu haline gülümseyip "bende" dedi küçük olan. Enerjik bir şekilde konuşmaya devam etti. "O zamaaan yemek yemeye" diyerek kalktı. İki gün önceki çocukla şuan ki kişi aynı kişi değilmiş gibi geliyordu Jisung'a.

O bunları düşünürken Minho elinden tutmuş çocuklar gibi eğleniyordu. Bu hali gözüne çok tatlı gözükmüştü.

***

sifir duzenleme asiri usendim

hatam varsa ozur dilerimm

kristen★ minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin