Altın Baştan Çıkartır

25 0 0
                                    



Ahmet karısına veda edip evden çıktı. Hava açıktı, gökyüzü maviydi, güneş de artık ısıtmaya başlamıştı. Radyoyu açtı, yolda müzik güzel oluyordu. Keyifli keyifli sürmeye başladı. Işıklara yaklaştı, ışık sarıdan kırmızıya döndü. Arka aynaya göz attı, bir kamyonet hızla geliyordu, deli mi ne, görmüyor mu kırmızı ışığı derken kamyonet olanca hızıyla Ahmet'in arabasına çarptı. Ahmet sarsıldı ama yaralanmadı. Boynunu tutarak arabadan öfkeyle çıktı, arkadaki kamyonete yanaştı, "Kör müsün be adam, ışıkta durduğumuzu görmedin mi" diye bağırdı. Adamdan yoğun bir alkol kokusu geliyordu, yakasından tutup sürükleyerek dışarı çıkarttı. Ahmet onu yakasında sarsarken adam tüm gücüyle Ahmet'in yüzüne bir yumruk attı. Ahmet çıkan sesten burun kemiğinin kırıldığını anladı. Burnundan kan fışkırıyordu, adamı bıraktı, kendine gelmeye çalıştı ama beceremedi. Gözü karardı.

----

Havaalanı gümrük bürosunda Osman masasında oturuyordu. Cam bardağa keyifle bakıp çayını yudumluyordu. Çay Rize'den ona özel gönderilmişti, hiç piyasadaki çaylar gibi değildi. Her yudumdan önce cam bardağı şöyle ışığa doğru tutuyor sonra da küçük bir yudum alıyordu.

Telefonu çaldı.

"Osman selamın aleyküm"

"Aleyküm selam amirim"

"Nasılsın Osman"

"Sayenizde iyiyiz amirim, hamdolsun. Bir yaramazlık yok. Sizler nasılsınız?"

"İyi, iyi. Osman, bak bir arkadaşımızın kargosu geliyor uçakla. Hep mal getiriyor dışarıdan, sorunsuz. Şimdi de normal bir yükü var. Ama işi acele biraz. Çok oyalanmasın istiyor. Ne yapabiliriz bu konuda?"

"Sen merak etme amirim, ekibim hazır. Beş dakikada onay verirler."

"Sağ olasın Osman'ım. Uçağın kuyruk numarası B67098."

"Tamam amirim, not aldım, siz merak buyurmayın."

"Gözünden öpüyorum Osman"

"Ben de ellerinizden öperim amirim, Allaha emanet olun."

Osman telefonu kapadı, o günün denetim ekibi listesine göz attı, ekip lideri Selim'di. Selim arıza bir adamdı. Onun üzerini çizdi, Selim'i Ahmet yaptı. Memuruna seslendi:

"Serap, kızım bakar mısın?"

"Evet amirim."

"Kızım listede şöyle bir değişiklik yaptım, temize çekip büroya gönder."

"Emredersiniz amirim."

-----

Yarım saat sonra Osman'ın telefonu tekrar çaldı.

"Amirim, nöbet listesini düzenlemişsin, Ahmet'i koymuşsun. Ama Ahmet'in karısı aradı biraz önce, Ahmet yolda birisiyle kavga etmiş, hastanedeymiş şu an. Ne yapalım?"

"Kim var bugün orada"

"Ben varım amirim, Hüseyin ve Veli de var. Amir olarak Selim var, başka kimse yok."

Osman'ın canı sıkıldı. Selim arıza bir adamdı. Hızlı düşünmesi gerekiyordu. Bir karar veremedi. Seçenekleri kafasından hızlıca geçirdiğinde başka bir şey yapamayacağını anladı. "Tamam, Ahmet'in yerine Selim'i yazın" dedi. Telefonu kapatır kapatmaz da pişman oldu. "Yandın oğlum sen" diye söylenip çayından bir yudum aldı. Çay şimdi acı geldi, yüzünü buruşturdu, bardağı gözünden uzağa doğru koydu.

----

Selim o günün ekip lideriydi. Sonra yerine Ahmet yazılmıştı. Sonra tekrar değişiklik yapılmış, kendisi tekrar ekip lideri olmuştu. "Ne yapıyor bunlar, ne çeviriyorlar yine" diye düşündü.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: May 13, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Komiser Selma ve Altın KaçakçılığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin