luna dei - liskook

01;

1 YILI ASKINDIR TASLAKLARIMDA DURUYORDU YEDEK BOLUMU DE VARDI SALAYIM DEDIMM🥳🥳

**Konusunu ve karakterlerin yaşadığı evreni love between fairy and devil diye bir diziden esinlenerek yazdım ama tabii ki aynısı değil izlediyseniz okudukça farklarını görürsünüz zaten

Bu fici atma konusunda aslında çok kararsızdım çünkü daha adını bile bulamamıştım taslakta big dick jungo diye kayıtlıydı 🤡 benim için hâlâ öyle neysee

Umarım anlayabilirsiniz fantastik olduğu için çok yeni terimimiz var:))

-

"Savaş Tanrısı yeni bir zaferle aramıza geri döndü!" diyerek bağırıyordu Shin diyarı sokaklarında Lort Youn'un habercileri. Savaşı kazanmanın ve kaybedilen toprakları geri almanın verdiği o sevinci; Shin diyarında Peri'lerden, Tanrı'lara kadar herkes hissediyordu.

Shin diyarı, evrendeki 3 diyardan biriydi. Shin diyarında sadece Peri klanından kişiler vardı. Eskiden birçok klanı içinde barındıran tek diyardı ama sonrasında çıkarılan 3 klan savaşı yüzünden diğer klanlar, Shin diyarından ayrılmıştı.

Shin diyarını, Lort Youn yönetiyordu. Lort Youn, yeryüzündeki ilk Tanrı'nın ve aynı zamanda da ilk Peri'nin en büyük oğluydu. Lort Youn'un birde kendisinden yaklaşık iki bin yaş küçük olan bir erkek kardeşi vardı, Lort Chen.

Lort Chen, Savaş Tanrı'sıydı. Şimdiye kadar Shin diyarına pek çok katkısı olmuştu, hâlâ da olmaya devam ediyordu. Onun rahatlıkla kazandığı savaşlar ve aldığı topraklar, hâliyle Shin diyarındaki popüleritesinide bayağı bir arttırmıştı. Özellikle de son galibiyetinden sonra sarayın her yerini onun için gönderilen çiçeklerin kokusu kaplamıştı.

Peri'ler, hoşlandıkları kişiye olan hislerini açıklamak istediklerinde mektupları ya da uzun emekle hazırlanmış çiçek buketlerini kullanırlardı. Yani Lort Chen'e çiçek buketi veya mektup gönderen kişilerin niyeti gayet açıktı.

Abisi Lort Youn, artık evlenme çağının geldiğini ve kendine uygun bir Peri bulması konusunda ne kadar her gün ısrar etse de, Lort Chen kimseyle ilgilenmediğini söylüyordu. Henüz ideal eş adayına yaklaşan birini dahî bulamamıştı. Bu gidişle bulamayacaktı da.

-

Shin diyarında her 100 yılda bir, Peri'ler için ölümsüzlük sınavı yapılırdı. Sınav bir ormanda gerçekleşirdi ve Peri'ler ormanda karşılarına çıkabilecek zorlukları sihirleriyle atlatmaya çalışırdı.

Sınavı geçen Peri'ler ölümsüz bir Peri olup, çesitli haklara sahip olurdu. Çarşıda dükkan açabilir, eğer yeterli güce ve dayanıklılığa sahiplerse savaşlara katılabilir, hâttâ Lort Youn ve Lort Chen'in yaşadığı sarayda görevli olarak bile çalışabilirlerdi. Bunlar Shin diyarındaki Peri'ler için gerçekten de önemli ayrıcalıklardı.

Shin diyarı Peri'lerinden olan Lalisa, ölümsüzlük sınavını geçip sarayda çalışmak istiyordu. Lort Chen hakkındaki her şeye küçüklüğünden beri büyük hayranlık duyuyordu ve bu duyduğu büyük hayranlık, onun sarayda çalışma isteğini de iyice arttırıyordu.

Sarayda öylece çalışan bir hizmetçi bile olmaya razıydı, hizmetçi demek ne kadar kötü dursa da saraydaki hizmetçiler şu an ondan daha iyi bir hayat yaşıyordu. Normalin üstünde maaş alıp, işleri bitince istediklerini yapıyorlardı. Lort Chen, bazen onlarla sohbet bile ediyordu. Yani sarayda hizmetçi olarak çalışmak da aslında gayet güzeldi.

Yine hayallere daldığını fark eden Lalisa, kendine gelmek için kafasını sağa sola salladı. Sınavı kazanmadan böyle hayaller kurmamalıydı. Eğer hayallere kapılıp, gerçekliği unutursa ve sınavı kazanamazsa çok üzülürdü.

Hele 100 yıl daha bekleyecek olmak onun için gerçekten de kötü olurdu. Sınavı kazanamazsa, o kadar yaşayabileceğinden bile emin değildi.

3 diyardaki herkes ölümsüz değilse, biri tarafından öldürülmediği ya da zehirlenmediği sürece ölmezdi. Tabii, ölümcül hastalıklar ve büyüler de rahatlıkla öldürebilen etkenlere dâhildi.

Ölümsüzlere gelirsek; onlar her açıdan ölümlülerden farklılardı. Ölümsüzler, biri tarafından öldürülmez yaralansalar bile hızlıca iyileşirlerdi. Sadece ruhları çıkarılıp, ki bunu sadece Tanrı'lar yapabilir, yakılmadığı sürece hiçbir şekilde ölmezlerdi. Aslında ölüm olarak adlandırmak da pek doğru değildi, onların bedeni ruhları yakıldıktan sonra kendi kendine yok oluyordu.

Ölümsüzlerin bedenleri olmadığı için, hâliyle mezarları da yoktu. Onların aksine ölümlülerin vardı, onların ruhlarından bedenleri ayrılsa da bedenleri yok olmuyordu.

Lort Youn'un ölümsüz ailesi, Ay klanının kurucuları tarafından ruhları yakılarak öldürülmüştü/yok edilmişti. Ay klanı, Chang diyarından kişilerin olduğu bir klandı. Eskiden en güçlü diyarların başını çekiyordu fakat Ay Tanrı'sı Jungkook, Peri diyarından kişiler tarafından hapsedilince en güçsüz diyarlardan olmuştu.

Ay klanı sadece iyi bir yöneticiyle parlayan diyardı ve yöneticileri de ortadan kaybolunca, eski güçlerinden eser kalmamıştı. Savaşlarda uyguladıkları yanlış strateji, onlara birçok asker kaybettirmişti.

Ay Tanrı'sı olan Jungkook'un hapsedilmesi, 3 Klan savaşında olmuştu. Çok güçlü bir Peri ordusunun laneti yüzünden taşa dönmüş ve Shin diyarının Hayeon hapishanesine hapsedilmişti.

Hapsedilmesinin ardından çoktan 10 bin yıl geçmişti, kendisinin şu an ne kadar hiçbir şeyden haberi olmasa da çok şey değişmişti.

Hayeon hapishanesi, normal hapishanelerden biraz farklıydı. Orası çeşitli büyülerle yapılmış, dış görünüş olarak karadeliği andıran bir yerdi.

Orada sadece Ay Tanrı'sı tutuluyordu, herhangi bir bekçisi de yoktu. Zaten yanına çok yaklaşıldığı zaman insanı hızlıca içine çekiyordu ve oradan çıkılması da neredeyse imkansızdı.

Neredeyse imkansızdı çünkü Ay Tanrı'sı gibi kişiler rahatlıkla oradan çıkabilirdi. Oradan güçleriyle rahatlıkla çıkmayı, Jungkook'da çok isterdi ama laneti sadece bir Peri tarafından bozulabilirdi. Hayeon hapishanesineyse ne gelen herhangi Peri vardı, ne de gelen başka bir suçlu.

10 bin yılı aşkındır taş görünümünde olmak Jungkook'u, adeta bir sinir küpüne çevirmişti. İçinden, 'Hele bir buradan kurtulayım...' diyordu sadece. Kurtulduktan sonra yaşayan Peri bırakmayacaktı, intikam planları çoktan hazırdı.

Yani sonuç olarak; lanet olmasaydı, ortalık gerçekten de fazlasıyla karışırdı.

-

HERKES NASIL OLMUS YAZSIN CABUKK

Bu arada peri lisa ve ay tanrisi jungo ciftimizi nasil buldunuzz Henuz tanismadilar ama cok uyumlular bencee