02;

360 60 268
                                    

BU FIC COK HOSUMA GITMEYE BASLADI GUNDEN GUNE AAAA

-

Önemli büyüler kitabından başını kaldırarak ofladı Lalisa. Ölümsüzlük sınavını kazanması için o kitaptaki her şeyi yalayıp yutması gerekiyordu ama okuduğu şeyi anında unutuyordu. Güçlü bir hafızası yoktu.

Bildiği tüm büyüleri toplasa 50 tane bile etmezdi ve 25 gün içinde en az 400 büyü biliyor olması gerekiyordu!

Saatlerdir çalışmasına rağmen pek iyi sonuçlar alamamıştı, kafa dağıtması gerekiyordu. Bu yüzden yanındaki evde oturan en yakın arkadaşı Jisoo'nun yanına gitti. Jisoo, aşırı çalışkan bir Peri'ydi. Lalisa'ya her zaman yardım eder, kötü hissettiği zamanlarda neşelenmesini sağlardı.

Jisoo, Lalisa gibi yalnız yaşayan bir Peri'ydi. Lalisa, ailesini bir savaşta kaybetmişti. Babası ve abisi askerdi, annesiyse hemşireydi. Ay Tanrı'sının taşa döndürülüp hapsedildiğini sonradan öğrenen Chang diyarındaki kişiler, Peri klanına savaş açmıştı. Bu savaş yüzünden de Lalisa ailesini kaybetmiş, tek başına yaşamaya başlamıştı.

Jisoo'nun yalnız yaşama sebebi ise ailesinin esnaf olup, ona bayağı uzak bir yerde yaşamasıydı. Buna rağmen ailesi haftada bir kez onu mutlaka ziyaret edip, ihtiyacı olan şeyleri alırlardı.

Jisoo'nun ailesi, Lalisa'yı da çok severdi. Lalisa'nın ailesi olmadığı için onu her zaman kendi kızları gibi görmüşlerdi. Ne zaman gelseler, hep onu da yemeğe davet ederlerdi.

"Jisoo, ben yapamayacağım sanırım... Lanet büyüler kafama girmiyor. 200 büyü bilen alt sokaktaki bir Peri sınavı kazanamamıştı, ben o kadar bile bilmiyorum. Kesin kazanamayacağım!" diyerek gözleri dolu bir şekilde, Jisoo'ya sitem etti Lalisa.

Sınavı kafasına çok takıyordu, 100 yıl daha beklemek istemiyordu. Beklese bile muhtemelen ölürdü. Ölümlü Peri'ler genellikle 2 bin yaşına kadar yaşardı, oysa daha 1900'lerindeydi.

Bunlar aklına gelince dolu gözlerinden artık yaşlar akmaya başladı. Jisoo ona sarılarak cevap verdi. "Öyle düşünme Lalisa. Hem sınava bende seninle birlikte gireceğim, birbirimize yardım ederiz. Karalar bağlama hemen."

"Geçer miyiz?"

"Geçeriz."

"Sen olmasan ne yapardım ben... İyi ki varsın Jisoo." diyen Lalisa'ya gülümseyerek baktı Jisoo. İkisi de birbirinin tek arkadaşıydı. Diğer Peri'lerle araları pek iyi olmadığından, yıllardır sadece ikisi takılıyordu.

Lalisa, Jisoo'yla çay içip biraz daha sohbet ettikten sonra kendi evine geri döndü. Bugün büyü ezberlemeyi burada bırakacaktı, yapamadıkça daha çok morali bozuluyordu. Bu yüzden yapması gereken diğer işlere odaklanacaktı.

Peri'lere her ay belirli sayıda ölümsüzün kader kitapları gelirdi. Kitap olarak söylense de aslında sadece bir yaprak parçasıydı. Normal bir ağaç yaprağından farkıysa tabii ki de sihirli olmasıydı.

Her kader kitabının üzerinde belirli çizgiler vardı, Peri'lerde ölümsüzlerin bozuk çizgilerini güçleriyle onarırlardı.

Çalışma masasının kenarındaki tepside duran kader kitaplarında göz gezdirdi Lalisa. Bir kader kitabı ilgisini çekmişti. Kader kitabının normalde yeşil olması gerekirdi ama şu anda karşısındaki kitap bir sarı bir kahverengi olarak renk değiştirip duruyordu.

Eline alıp kimin kader kitabı diye baktığında, şokla gözlerini açtı Lalisa. Lort Chen'in kader kitabı şu an elindeydi! Gerçekliğini sorguladı ve şaka olduğunu düşündü ama sonra kimse gülmeyince şaka olmadığını anladı.

luna dei - liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin