luna dei - liskook

04;

Oyları takmamaya çalışıyorum ama böyle dengesiz gitmeye devam edersek sınır koymak zorunda kalacağım -_-

Bu arada önceki bölümde jungkook olayı öğrenilirse lisa yıldırımla idam edilebilirdi demiştik belki buna rağmen lisa nın saraya gitmesi size saçma gelmiş olabilir ama yaptığı şey fedakarlıktı aslında

Gidemedi belki evet ama gidecekti yanii onu da açıklamak istedim mantıksız gibi durmasın diye

-

Jungkook, sonunda 10 bin yıldır hapsedidiği yerden kurtulmuştu.

Kurtulduktan sonra hemen kendi diyarınına gitmişti. O gidene kadarsa Shin diyarına fırtınalı hava hakim olmuş, o gidince de ortalık eski hâline geri dönmüştü.

Jungkook'un kendi diyarına yani Chang diyarına gittiğinde yaptığı ilk şey, kendini gizleyerek hem en yakın dostu hemde uşağı olan Eunwoo'yu bulmak olmuştu. Onu bulup kaçırdığı son 10 bin yılda olan şeyleri öğrenmesi gerekiyordu.

Eunwoo tam da tahmin ettiği gibi hâlâ esnaf ailesinin yanında Changyan Pazarı'nda çalışıyordu. Saraydaki işini Jungkook hapsedilince bırakmış olmalıydı.

Jungkook görünmez olmayı bırakıp, Eunwoo'nun yanına doğru ilerledi. Etrafta çok kişi yoktu, zaten görünse bile kimsenin onu tanıyacağını düşünmüyordu.

Eunwoo'nun yanına gitti ve onu omzundan tutarak, bir şey demeden kendine doğru çevirdi. Eunwoo, arkasını döndüğünde donmuş kalmıştı. Düzgün mü görüyorum diye düşünmeden edememişti ama düzgün gördüğüne de emindi. "L-Lord'um?"

"Beni unutursun diye korkmuştum, boşuna korkmuşum." diyerek kıkırdadı Jungkook, Eunwoo'ysa hızlıca ona sarıldı. "Shin diyarındakiler ruhunuzu yaktıklarını söylemişlerdi, siz... nasıl olur?"

"Sessiz bir yere geçelim her şeyi anlatacağım, şimdilik kimseye yakalanmak istemiyorum."

-

"Sizi bir Peri mi kurtardı gerçekten!" Jungkook, olabildiğince hızlı bir şekilde Eunwoo'ya her şeyi anlatmıştı, şu ansa Eunwoo şok geçirmekle uğraşıyordu.

Jungkook'u, bir Peri'nin kurtardığına inanmak gerçekten de güçtü.

"Evet, muhtemelen basit bir Peri'ydi. Özel biri olduğunu sanmıyorum."

Eunwoo endişelenmişti, basit bir Peri neden böyle bir şey yapardı ki? "Lord'um, ya sizi gördüğünü herkese söylerse?"

"Kim olduğumu bilmiyor, yaşı büyük ihtimalle küçük."

Eunwoo, bunun üzerine biraz da olsa rahatlamıştı ama yine de bu işin içinde başka şeyler de olduğunu hissediyordu. "Her ne kadar yanlışlıkla olmuş gibi dursa da, 10 bin yıllık lanetin bu kadar kolay bozulması... Sizce de garip değil mi?"

"Araştırmamız gerektiğini mi söylüyorsun?"

Eunwoo, her şeye şüpheyle yaklaşan ve genellikle şüpheleri boş çıkmayan biriydi. Jungkook onun boşu boşuna bunları demeyeceğinden emindi.

"Aynen öyle."

"Araştırabileceğimiz sessiz ve tenha bir yer biliyor musun?"

"Dükkanın altında bir kütüphane var, orada ne ararsak buluruz. Biliyorsunuz annem Cadı olduğundan böyle şeylere epey ilgili, sözde bırakacaktı sinir olduğu kişileri lanetlemeyi ama özellikle de şu sıralar bu konuda pek başarılı olamıyor."

Jungkook, Eunwoo'nun dediği şeye güldü. Eunwoo'nun ailesini iyi tanıyordu. "Annen kütüphanesine girdiğimizi öğrenirse kızmaz mı?"

"Babamla çok önemli bir ilacın teslimatını yapmak için bayağı uzaklara gittiler, gizli girersek haberi bile olmaz."