24

710 73 29
                                    

soobin
dün geç mi geldin
görmedim hiç seni

yeonjun
yani 10 gibi geldim
duştaydın sanırım
ben de direkt uyudum
o yüzden görmemişsindir belki

soobin
erken gelmişsin
şaşırdım
nasıl geçti randevun

yeonjun
neden soruyorsun of|
gerçekten merak ediyor musun

soobin
evet
merak ediyorum

yeonjun
fena değildi
ama yeniden çıkmayacağım

soobin
neden
istemiyor musun

yeonjun
soobin
ne duymak istediğini bilmiyorum
ne diyeceğimi de bilmiyorum sana
kafamı karıştırma lütfen
chan eğlenceli ve iyi biri ama
olmaz işte
bence nedenini biliyorsun

soobin
üzgünüm
aptalın tekiyim

yeonjun
lütfen net olan bir şey yoksa
benimle böyle şeyler konuşma
umutlanmak istemiyorum
sen bir şey demeden kafamda kurmak da istemiyorum
o yüzden lütfen
net olmayan şeyler varken böyle konuşmayalım

soobin
haklısın
özür dilerim
konuşmak istediğim şeyler var
ama mesaj olarak söylemek istemiyorum
sadece şunu bil yeonjun
net olmayan hiçbir şey yok
ben korkağın tekiyim sadece

çevrim dışı

yeonjun
bunu deyip gittin mi
neden gittin
of
soobin eve geliyorum
konuşalım
umarım evdesindir

_

yeonjun, wooyoung ve san'ın yanından apar topar ayrılıp evin yolunu tuttuğunda kalbi çok hızlı atıyordu. soobin son zamanlarda çok kafasını karıştırıyordu ve aynı evde olmaları onun için işleri daha da zorlaştırıyordu. geçenlerde beraber film izlerken neredeyse öpüşecek olmalarından sonra hiçbir hatası olmamasına rağmen soobin'in yüzüne bakmakta bile zorlanmıştı. soobin, ona karşı net değildi ve yeonjun da soobin ile bunu konuşmak için biraz korkaktı, yüzleşmekte zorlanıyordu. 

şimdi ise soobin ona cevap vermemiş olsa da eve dönmüştü. aradan bir buçuk saat geçmiş olmasına rağmen cevap alamamıştı fakat soobin evde değilse bile o gelene kadar beklemekte kararlıydı. zaten fazlasıyla ertelemişti, daha fazla ertelemek istemiyordu. 

anahtarı cebinde bulmakta zorlansa da çok uzun sürmeden daireye girdiğinde ilk yaptığı şey soobin'in odasına gitmek olmuştu. kapıyı tıklatıp içeriye girdiğinde boş bir odayla karşılaştı. diğer odalardan da ses çıkmıyordu, dışarda olmalı diye düşündü. 

salona gidip izlemeyecek olmasına rağmen televizyonu açıp koltuğa oturdu. aceleyle çıktığı için wooyoung ona bir sürü mesaj atmıştı, kısaca olan biteni anlatıp soobin'i beklediğini yazdı ve telefonu kapattı. televizyonda rastgele açtığı diziye bir göz attı, ilgisini çekmeyince onu da kapattı. tam telefonu alıp soobin'i arayacakken dış kapıdan gelen sesle bakışlarını kapıya yöneltti. 

soobin gelmişti. 

yeonjun ayaklanıp salon kapısına yaslanarak soobin'i izledi. soobin ise başta onu gördüğüne şaşırsa da tepki vermeden kapının önünde beklemeye devam etti. 

"kaçmaya devam edecek misin?" yeonjun'un sorusuyla soobin derin bir nefes aldı. arkadaşlarıyla konuştuktan sonra hazır hissettiğini düşünüyordu fakat o an kalbi yerinden çıkacakmış gibi atıyordu ve kaçıp  gitmek istiyordu. 

"kaçmayacağım, konuşalım." başka bir şey demeden salona geçti ikisi de. soobin konuşmaya başlamak istiyordu çünkü aralarında gerici bir sessizlik vardı. fakat konuşmaya nasıl başlaması gerektiğini bilmiyordu. 

"ben, bunu daha önce konuşmak istedim ama cesaret edemedim. beni korkutan şeyler vardı ve seni kaybetmek istemedim. seni üzmek de istemedim çünkü benim yüzümden bir kez daha benim yüzümden üzülürsen kendimi affedemezdim. özür dilerim yeonjun." 

yeonjun, karşısında bakışlarını yere indirip elleriyle oynayan oğlanın çenesini tutarak başını kendine çevirdi ve gözlerini soobin'in gözlerine dikti. "lütfen, devamında ne diyeceksen gözlerime bakarak de."

"hislerimi kabullenmem biraz zamanımı aldı üzgünüm. başkasıyla randevuya çıkınca da artık beni sevmediğini düşündüm, bencillik ve aptallık yaptığım çok zaman oldu. özü-" yeonjun, dudaklarını soobin'in dudaklarına bastırarak oğlanın sözünü kesti. soobin şaşırsa da yeonjun'a karşılık vermeye başlamıştı. kısa bir öpüşmenin ardından ayrıldıklarında yeonjun, soobin'in ellerini avcunun içine aldı. 

"seni sevmediğimi nasıl düşünebilirsin? o randevuya çıkmamam gerekiyordu hem chan'ı düşünmedim hem de sana kızgın olduğum için wooyoung'u dinledim. üzgünüm, bir şeyleri fark etmeni bekledim bunca zamandır ama beklemek artık canımı sıkmaya başlamıştı. buna rağmen, seni sevmeyi bırakmadım." 

"sanırım ikimiz de aptalız." soobin3in bu lafından sonra ikisi de kıkırdadı. soobin, yeonjun'a sarıldı, bir süre ikisi de konuşmadan öylece durdu. en sonunda soobin, günlerdir söylemek istediği şeyi söyledi. 

"seni seviyorum yeonjun."

o gün yeonjun ve soobin, sadece ev arkadaşı değil daha fazlası olmaya başladılar ve bu ikisini de fazlasıyla mutlu ediyordu. 

*** 

sonunda kavustular

go&stop, yeonbin ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin