Mutimedia doğa :))
Yeni evimiz güzel gözüküyordu gayet. Küçük bir bahçesi vardı. Babamlar arabadan valizleri indirmeye çalışırken bende lanet olası kapıyı açmaya çalışıyordum. Açılmadı bi ya. Hayır benim anlamadığım tek kapılı bir evin bu kadar çok anahtarı olması.
"Hadi doğa ya bi açamadın şu kapıyı ağaç olduk kızım valizlerle"
"Napiyim ya bu kadar çok anahtarın ne isi var ki"
diye söylenirken açtım sonunda lanet olası kapıyı. İçeri girdiğimde ilk gözüme çarpan şeydi uzun dik merdiven. Merakıma gene her zamanki gibi yenik düşüp koşar adımlarla merdiveni takip ettim. Ve yukarı çıktım. Gözüme ilk çarpan kapıyı açtım. Güzel, şirin küçük bir odaydı. Bir penceresi ve birde balkonu vardı. Pencereye doğru yöneldim. Aslına bakarsan pek de bi manzarası yoktu. Bir tek bizim bahçe gözüküyordu. Ben etrafı süzmeye devam ederken karşı evden bir pencere gözüme takıldı. 60 yaş civarları belki de daha üstü bir teyze öylece beni süzüyordu. Az da olsa tırstmıştım. Ben yasli kadını incelemeye devam ederken aşağıdan seslenen berke'nin sesiyle bi an irkildim.
"Ablaaa valizlerini alır mısın?"
"Hemen geliyorum"
Deyip aşağıya indim. Herkes bişilerle uğraşıyordu zaten kimseyi takmadan valizlerimle birlikte odama doğru yol aldım. Odama tekrar gelip pencereye baktığımda yasli kadın yerinde durmuyordu. Kulaklıklarımı alıp yatağıma doğru uzandım. Yol yorgunluğu da olsa gerek bir kaç şarkı sonrası uyuyup kalmışım. Derken buz gibi bir suyla gözlerim fal taşı gibi açıldı. Kafamdan aşağıya bir kova su resmen. Bunu yapan tabikide abimdi.
"Abiiiiiiiiii"
"Ahahah napim kızım kibarca dürttük seni ama anlamıyorsun ki illa o bir kova suyu yiyecen kafandan aşağı"
Ve bir şey demeden kahkahalarla çıktı odamdan gıcık ya her sabah böyle uyandırıyor beni. Telefonumu saate bakmak için ararken çekmecede olan notu gördüm
' 9:30 da okula gideceğiz kayıt için abin uyandırmaya gelecek seni Not= yakışıklı'
Babamdan gelen notu görür görmez telefonuma baktım saat için saat tam 9:00 du. Oha la ben yarım saate nasıl hazırlaniyim insan daha erken uyandırır ama dimi ya. Neyse hemen banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Giyinme dolabıma yöneldim. Sağolsun annem benim uyuduğumu görünce gelip valizimi dolabima yerleştirmiş. Seviyom la bu kadını neyse cıvımayalım vakit yok. Üzerime hemen siyah 'New York' yazılı t-shirtimi giyip altımada siyah kot şortumu giydim ve aynaya doğru yöneldim şaçımıda at kuyruğu yapıp bi eyeliner cekmem yeterli oldu hazirlanmama. Daha fazla oyalanmadan aşağıya indim. Babam elinde arabanın anahtarlarıyla beni bekliyormuş tamda zamanlamama hayranım. Derken elime mavi küçük cantam ve ayakkabı olarak da mavi converse lerimi giyip arabaya atladım. 10 dk sonra gelmiştik pek de uzak değilmiş aslında. Basımı kaldırıp baktığımda 'Rota Koleji' yazıyordu.
