1. BÖLÜM

64 5 6
                                    


Elimdeki siyah dosyayla biraz birbirimizi kestikten sonra kapağı açtım. Klasik adı soyadı falan yazıyordu. Kısaca dosyayı özet geçmek gerekirse adı Kartal Çevik, 20 yaşında daha önce böyle bir iş yapmamış bu beni iyice streslendirmişti.
Başkada bir şey yoktu.

Altlara bakarken bazı ek şartlar gördüm. BİZİM EVDE YATILI DA KALACAKMIŞ! BU NE BİÇİM MADDE LAN! Biraz bunun şokunu yaşadıktan sonra eğer iyi anlaşırsak bunun eğlenceli olabileceğini düşündüm.

Adamı biraz hayal etmeye başladım.

Bana kalırsa binevi koruma gibi olduğu için kaslı bir yapısı vardır. Hayal gücümü kimse sorgulamasın.

Cv dosyasında fotografı yoktu off çok merak ediyorum nasıl biri acaba??

Ama daha da meraklandığım şey annemler bu adamla konuşmuşlar mıydı? Artık şu saatten sonra kimseye güvenim kalmadı. Acaba beni kime emanet edip gittiklerini biliyorlar mı?

Gece bitmek bilmedi akşam yemeğine kadar uyuduğum için uyuyamıyordum da. Bende telefonumdan amour plasqutie'yi açtım. Şarkının sözlerini içimden söylemeye başladım.

"Dans mon esprit tout divague, je me perds dans tes yeux"

"Je me noie dans la vague de ton regard amoureux"

"Je ne veux que ton âme divaguant sur ma peau"

"Une fleur, une femme dans ton cœur Roméo"

...

Sabah saat dokuz gibi uyandım. Klasik işler işte tuvalete gittim, elimi yüzümü yıkadım ki aynada kocaman bir not vardı

"Oğlum bizim babanla yine şehir dışına işimiz çıktı sen uyuyordun diye haber veremedik Kartal Bey'in de saat sekiz civarında gelmiş olması lazım. Kartal Bey'e zorluk çıkarma!"

Notta bunlar yazılıydı. Yine mi şehir dışı! Yeter ya artık beni sevmedikleri için yalan söylediklerini falan düşünmeye başlayacağım. Neyse notta anladığım kadarıyla Kartal Beyciğim şuan evdeydi.

Odaları dolaşmaya başladım. Ses filanda gelmiyordu kendi katımı dolaştım bu katta değildi. Alt kata indim ve salonda koltukların birinde kulaklığı takılı kitap okuduğunu gördüm.

Sonunda sesimi duydu ki "Günaydın Eymen Bey" benden büyüktü ve annem arkadaş gibi olacağımızı söylemişti neden bana bey diye hitap ediyordu ki

"Günaydın Kartal Bey de siz benden büyüksünüz yani bana bey diye hitap etmenize gerek yok." Yüzü garip bir hal almıştı galiba şaşırıyordu. "Peki Eymen  sen bilirsin."

Bu da çok garip gelmişti ama bey demesinden iyidir. "İsterseniz kahvaltı hazırlayayım." Kafamı olur anlamında salladım "Ne yemek istersiniz?"

Biraz düşündükten sonra "Hmm omlet sever misin?" dedim. "Yani omlet mi yemek istiyorsunuz?" Başımı hayır anlamında salladım ve "Hayır yani beraber yemeyecek miyiz? Sen seviyorsan bana uyar."

Biraz garip bir ifadeyle kafasını olumlu bir şekilde sallayıp buz dolabına yöneldi (bu arada evlerinde mutfak ve salon birleşik yani Amerikan mutfak ona göre aklınızda canlanır 💗)ve yumurtaları çıkardı gerisi zaten belliydi.

Arkamı döndüm ve koltuğa oturup onun okuduğu kitaba baktım psikolojiyle ilgiliydi. Sıkıldım, koltuğa uzandım ve dün geceki düşüncelerimle gerçeğini kıyaslamaya başladım. Tam da tahmin ettiğim gibi kaslı bir yapısı vardı ama asla çok abartılı durmuyordu aksine çok tatlıydı. Tarzınıda beğenmiştim sade ama şık bayılırım. 

Bu Ne Biçim Bakıcı???Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin