7

3.2K 485 177
                                    

Taehyung utanıyordu. Kesinlikle benimle göz göze gelmekten bile utanıyordu.

Onu yanağından oyun icabı öpmemin üzerinden altı gün geçmişti ve bu altı gün boyunca Taehyung benimle konuşurken bazen kekelemiş, bazen kızarmış ve çoğu zaman da dudaklarıma bakıp durmuştu. Özellikle ilk gün, yani oyundan hemen sonraki gün o kadar utangaçtı ki kendimi kötü hissetmiştim. Çünkü Lia'yı durdurabilirdim. Hayır, öpmek yok diyebilirdim. Uzatma Lia diyebilirdim. Ama dememiştim ve şimdi Taehyung bu kadar utangaçken kendimi suçlu hissediyordum. Onunla hem konuşmak istiyordum hem de çekiniyordum. İşleri daha da kötü hale getirmekten korkuyordum.

Şimdi öğle yemeğinde karşılıklı oturuyorduk. Ortak bir çalışmamız olduğu için bir ekip oluşturmuştuk ve ekibimizden birkaç kişi daha masamızdaydı ve herkes gülüşüp konuşurken biz sessizdik.

"Liderim" demişti biri bana bakarak. Ekip lideri tahmin edersiniz ki bendim. "Bir sorun mu var? Çok sessizsiniz bu hafta. Enerjinizi özlüyoruz, yapmayın böyle"

"Evet liderim ya!" Diye katılmıştı hemen biri. "Gerçekten özlüyoruz. Sizin ekibinizde olduğum için heyecanlanmıştım ama bu sefer de siz formunuzda değilsiniz"

"Sizin palyaçonuz muyum ben?" Demiştim gözlerimi devirerek. Bu göz devirişim oyuncuydu elbette. "Her zaman modumda olamam. Şansınıza küsün." Diyerek omuzlarımı silkmiştim.

"Taehyung, sen mi kızdırdın yoksa liderimizi? Normalde ikiniz de gülüşürdünüz hep, şimdi sen de sessizsin?"

"Ben bir şey yapmadım gerçekten" demişti Taehyung şaşkınca. Ona yöneltilen suçlama aslında ciddi değildi ama ciddi algılamıştı sanırım.

"Aha! Böyle dediğine göre kesin bir şey yapmışsın. Of Taehyung, senin yüzünden keyfimiz kaçıyor"

"Ne yaptın doğruyu söyle?"

"Taehyung ya, gelir gelmez olay mı çıkarttın yine?"

Birden hepsi Taehyung'un üzerine gitmeye başlayınca ben bile şaşırmıştım. Taehyung da şaşkınca onlara bakıyordu. Tam ağzımı açıp bir şeyler söyleyecektim ki o benden önce davranmıştı.

"Ne diyorsunuz siz? Beni nasıl biri zannediyorsunuz? Kendi kendinize kurup oynamayın lütfen."

"Cidden iki dakikada nasıl bir senaryo kurdunuz öyle?" Demiştim ben de onlara bakarak. "Taehyung'la aram gayet iyi. Yanlış bir şey yapmadı. Her zaman sizi güldüremem. Abartmayın ve yemeğinizi yiyin"

Homurtular çıkartarak önlerine dönmüşlerdi. Taehyung da bakışlarını onların üzerinde son kez dolaştırıp tekrardan önüne dönmüştü. Yemeklerimizi yiyene kadar bir daha konuşmamıştık hiçbirimiz. Bitirenler teker teker ayrılmıştı yanımızdan ve en sona Taehyung ve ben kalınca artık konuşmak istemiştim.

"Taehyung" demiştim sessizce. Etrafta insanlar vardı, yüksek sesle konuşmak istememiştim.

"Efendim?"

"Lia'yla oyun oynadığımız günden beri benden kaçıp utandığını hissediyorum. Doğru mu hissediyorum yoksa başka bir problem mi var?"

Birazcık durmuştu. Ne söylemesi gerektiğini tartıyor gibi bir hali vardı. Bu yüzden eklemiştim.

"Sana kötü hissettirdiysem ya da rahatsız ettiysem özür dilerim. Sen orada reddetmek istediğine dair bir şey söylemeyince sorun olmaz sanmıştım"

"Rahatsız olmadım, kötü de hissetmedim hayır." Demişti başını küçük hareketlerle iki yana sallarken. "Sadece-" Duraksamıştı. Gözlerimin içine bakarken kendini aslında buna zorluyormuş gibi hissetmiştim. Başka bir yere bakmamak için özellikle gözlerime bakıyor gibiydi.

Family Issues; taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin