Family Issues; taekook

13

"Hayatım, günaydın"

Ofisteki odama girdiğim sırada telefonun diğer ucundaki kızıma günaydın diyordum. Onun uykulu ama neşeli sesi beni cevaplarken kapımı kapatmış, arkamı dönmüştüm ki bana şaşkın gözlerle bakan bir adet Taehyung bulmuştum karşımda. Ama asıl benim şaşırmam gerekiyordu, mesai başlamasına daha çok vardı, neden erken gelmişti?

"Günaydın babacığım. Bugün annem beni eve değil, ofise bırakacak. Bunu söyledi değil mi? Bana izin verdiğini ve gelebileceğimi söyledi?"

"Evet canım. Gelebilirsin. Konuştum ben annenle." Diyerek hemen onu onaylamıştım. Aynı zamanda yerime geçiyordum. "Kahvaltını güzelce yap, olur mu?"

"Tamam babacığım" demişti uzata uzata konuşarak. "Ben şimdi kahvaltı yapacağım zaten. Kapatıyorum. Görüşürüz!"

"Görüşürüz kızım"

Telefonun bir ucundan kondurduğu öpücüğün ardından telefonu kapattığında derin bir nefes alıp vermiş, arkama yaslanarak Taehyung'a bakmıştım.

"Günaydın" demiştim. "Erkencisin bugün?"

"Günaydın. Bu hafta hep erken gelirim muhtemelen."

"Neden ki?"

"Evimde tadilat var. Boya kokusundan pek hoşlanmıyorum, çok uyuyamıyorum bu yüzden. Erkenden çıkıp geliyorum"

"Anladım" demiştim ben de aynı kızım gibi harfleri uzatarak. "Bana da kalmaya gelebilirsin, biliyorsun değil mi?" Diye eklemiştim eşyalarımı çıkarttığım sırada. Hemen işe başlamayacaktım ama hazırlanıyordum işte. "Lia seni sorup duruyor zaten. Neden gelmiyor diye başımın etini yiyor. Muhtemelen bugün buraya gelince senin de başının etini yiyecek."

"Ya" Tatlı bir ses çıkartmış, parlak gözleriyle bana bakıyordu. "Gerçekten mi?" Demişti. Mutlu olmuş gibiydi. "Ben de onu çok özledim aslında. O zaman bu hafta bir gün gelirim, olur mu? Müsait olduğunuz bir gün bana haber verirsen?"

"Her zaman müsaitiz" demiştim omuz silkerek. "Zaten tahminlerime göre Lia bugün seni bize davet eder. Eğer gelmek istiyorsan kabul edersin, benden bir işaret beklemene gerek yok"

"Pekala" Mutlu bir şekilde mırıldanmıştı. "Senin için problem yoksa olur bana. Lia'yla oynamayı seviyorum" demiş ve biraz gözleri bir noktaya daldıktan sonra eklemişti. "Lia bana enerji veriyor" demişti. Bakışları bana dönmüştü ama hala bir odağı aslında yoktu. "Ben aslında genel olarak çocuklarla çok iyi anlaşırım ama Lia'yla çok daha kolay bir uyum sağlayabildiğimizi düşünüyorum nedense. Ama bilmiyorum bu konuda sen ne düşünüyorsun?"

"Lia uyumlu bir çocuk" demiştim başımı onaylar anlamda sallarken. "Talepkar bir yapısı olsa da ufak bir sevgi karşısında hemen uysallaşıp her dediğini yapacak bir karakteri var, hatta oyunlarında genelde karşı tarafın isteklerine uyar. Sen de çok uyumlu bir tavır sergileyince Lia senin yanında fikirlerini, isteklerini daha rahat belirtebiliyor. Otomatik olarak da sana daha çabuk alıştı ve daha çok seviyor. Mesela en son bize geldiğinde sadece onun istediği şekilde oyun oynadınız, açıkçası bunu ben bile genelde yapmıyorum"

Taehyung gülümsemişti ama yüzünden anlık olarak farklı bir ifade geçmiş gibi hissetmiştim.

"Benim için ne oynadığımızın pek önemi olmuyor çünkü. Sadece onun keyif almasından keyif alıyorum gibi bir durum. Benim için tüm oyunlar aynı ama onun için değil. Bu yüzden seçimi ona bırakıyorum" dediğinde anladığıma dair bir şeyler mırıldanmış ve ayağa kalkmıştım.

"Benim için hava hoş" demiştim olduğum yerde biraz gerinirken. "Kızım eğleniyor, sen de keyif aldığını söylüyorsun ve ben de biraz dinlenmiş oluyorum. Benim için hava cidden çok hoş" Taehyung gülümsediğinde iç geçirmiş ve eklemiştim. "Tek sorun, sana borçlanıyormuşum gibi hissediyorum. Bana çok fazla yardımcı oluyorsun ve ben sana yardımcı olacak hiçbir şey yapmıyorum"