Mahkeme

66 7 0
                                    

Chaeyoungun Ağzından

Sonunda mahkeme günü gelmişti ve şuan çok stresliydim bugün büyük ihtimalle ya ömür boyu hapis ya kuzey koreye sürgün ya da idam cezası alıcaktım ben bunları düşünürken görevlinin seslenmesi ile salona girdim. "Park chaeyoungun bir seri katil olarak tam 124 kişiyi öldürüp 72 kişiyi ise yaraladığı ortaya çıkmıştır tüm suçlarını itiraf etmesi ve kanıtlar sayesinde ortaya çıkmıştır" diğer suçda şahit her şeyi anlatmıştı sıra son suça gelmişti şahit ise lisaydı. Lisa kürsüye çıktı ve konuşmaya başladı. "Ben seul emniyeti başkomiseri lalisa manoban yakın bir zamana kadar park chaeyoung ile nişanlıydık. Ve bizim aylardır aradığımız bir seri katil için emniyet müdürü beni odasına çağırmıştı. Bana bir ekip oluşturup ne pahasına olursa olsun seri katili yakalamamı istemişti tam o gün telefonuma bilinmeyen numaradan bir mesaj gelmişti mesajda beni bulmak için ekip kurdun demek vb şeyler demişti ilk başta seri katil olduğuna inanamadım ve beni işletmeye çalışan bir ergen sandım fakat sonradan bana kanıt olarak insanları öldürürken kullandığı bıçağı atınca inandım. Bir süre sonra birgün chaeyoung acil bir işi olduğu için evden çıkmıştı bende o gittikten sonra yatmıştım ama birsüre sonra su sesleriyle uyandım ve banyoya gittiğimde chaeyoungun kıyafetlerinde kan lekesi vardı o gömleğindeki lekeyi çıkartmaya çalışırken kapının oradan onu izleyen beni farketti ve kıyafetlerini panikle arkasına sakladı onun bu haline anlam veremeyip konuşmaya başladım "Birşey mi oldu chae?" "Şey düştüm de kıyafetlerim o yüzden böyle" "Peki" dedim ve yatmaya gittim o ise aşağıya birseyler atıştırmalık gitti o gittiğinde daha fazla dayanamadım ve gidip kıyafetlerine baktım gerçekten kıyafetlerin hepsi kan lekesiydi. O gün cidden birşeyler olduğuna kanaat getirmiştim. Ertesi gün ise seri katilin bu seferde 17 yaşındaki bir kızı öldürdüğünü fakat bu sefer görgü tanıkları da olduğunu öğrendim hemen karakola gittim ve görgü tanığını sorguladım o olayları anlattıktan sonra katili tarif etmesini istedim ve tarif ettiği şeyler tıpatıp chaeyoungun dünkü haliyle aynıydı. Ben ilk başta onun o katil olduğuna inanamadım ve anlam veremedim sonra bunu anlamanın tek bir yol olduğunu farkettim chaeyoung başka bir şeyle ilgilenirken chaeyoungun telefonu masanın üzerinde duruyordu bilinmeyen numaraya mesaj attım ve chaeyoungun telefonuna mesaj geldi ekrandan baktığımda mesajın benden geldiğini gördüm şok olmuştum o gün chaeyoung ile baya kavga ettik ve ben onu tutuklamaya kalkışırken biraz boğuştuk tam o sırada boynuma bir iğne sapladı gözlerimi açtığımda bir dağ evimdeyim ilk gün birşey olmadı fakat ikinci gün chaeyoung uyurken evden kaçtım ve var gücümle koşmaya başladım arada bir soluklana soluklana ormandan çıktım ve otobana vardım fakat yoldan geçip giden bir araba görünmüyordu yaklaşık olarak 10 15 dakika sonra bir araba geldi ve kapı açıldığında arabadakilerin benim ekibim ve yakın arkadaşlarım olan jennie ve jisoo olduğunu gördüm hemen arabaya bindim ve jisoo arabayı sürmeye başladı o an gördüğüm son şey ormanın sonunda ayakta dikilen ve elinde bıçağı olan ve bana sırıtarak bakan chaeyoung ile yerde kanlar içinde yatan bir beden oldu." lisanın dediklerinden sonra neredeyse hiç çıkmayan sesimle fısıldadım "Lisa..." Ne? Neler oluyor? Bu insanların anlattıklarından hiçbiri ben değilim bu saçmalık!? Lisanın bahsettiği kişi ben değildim hakimin veya diğer insanların bahsettikleri kişiler de ben değildim ben kimseyi öldürmemiştim ben lisaya hiç yazmamıştım lisanın gördüğü o telefon benim değildi ben o gün acil bir işim olduğunu söyleyip evden çıktığımda o akşam eve geri gelmemiştim ben o gün çıktıktan sonra eve birdaha gelmemiştim ben günlerdi hastanedeki arkadaşımın yanında kalıyordum lisayı kaçıran kişi ben değildim ya da lisanın o gün gördüğü cinayeti ben işlemedim bunların hiçbiri ben değildim... Hakim tokmağı vurdu ve konuşmaya başladı "Sonuç park chaeyoung yaptığı bütün suçlardan dolayı idam cezasına çarptırıldı idamı tam bugün şuan bu mahkemede gerçekleşicek"ben hakimin dedikleriyle şoka uğramışken dönüp lisaya baktığımda derin bir nefes aldı. Bu kadar çok mu sıkıldın benden lisa? Bir tabure getirdiler beni tabureye çıkardılar boynuma ip doladılar ve ayağındaki tabureyi ittiler artık nefes almakta zorlanır olmuştum ve buradan kurtulmaya çalışıyordum fakat bir faydası yoktu gözlerim kapanırken gördüğüm ve duyduğum son şey lisanın "Durun o suçsuz" demesi ve mahkeme salonunun camından sırıtarak bakan bana tıpatıp benzeyen bir sulietdi.

Aslında bu bölüm final yapacaktım ama vazgeçtim bir dahaki bölüm final olsun
Final belki kısa olabilir

Başkomiser//ChaelisaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin