"YAPMA JIMIN YAPMA NOLUR YAPMAMIŞ OL!" diye bağırdım ağlayan sesimle.
Jimin, tek ve en yakın arkadaşım! Olamaz! Nolur, yapmamış ol... Hüngür hüngür ağlıyordum, bağırıyordum.
Bir anda odamın kapısı hızla açıldı... Gelen Bay Kim'di.
Ağladığımı gördü ve hemen yanıma geldi...
"Jungkook! Noldu?! Neden ağlıyorsun?!" dedi.
"Ji-Jimin Ba-Bay Kim... Ö-Ölmesin nolur...!"
"Ne diyorsun Jeon? Niye ölüyor? Neden ağlıyorsun?!" diye bir sürü soru sordu...
"Ji-Jimin be-benim en yakın arka-arkadaşım... İntihar edecek...!" dedim demesine ama şuanda ben başlı başına bir gözyaşıydım...
"Sakin ol Jeon! Kurtaracağız onu! Nerede olduğunu biliyor musun?" dedi.
Ama ondan yardım isteyemezdim... Jimin'in annesinin katil olduğunu, Jimin'in bunu sakladığını bir nevi annesinin suç ortağı olduğunu, annesinin peşinde bir sürü mafya olduğunu, daha sonra hatta ve hatta annesinin ölüp annesinin peşinde olan bütün mafyaların Jimin'in peşinde olduğunu...
Söyleyemezdim ona işte! Karıştıramazdım onu bu işe...
"Ha-Hayır, sizi bu işe karıştıramam Bay Kim..."
"Saçmalama Jeon! Nasıl ağladığına bir bak!"
"Ama gerçekten karıştırmamam Bay Kim!"
"Jimin'in annesinin olayı mı?"
"S-Siz nereden biliyorsunuz o olayı?"
Gerçekten, nereden biliyordu acaba? O Jimin'i tanımıyordu bile!
"Onu da ben söyleyemem sana işte."
Tanrım! Delirtmek mi istiyordu beni?! Çok meraklanmıştım.
"Neyse, hadi Jimin intihar etmeden onu kurtaralım!" diyip ayağa kalktı ve elini uzattı.
Elini kısa sürede tuttum...
Taehyung
Ona söyleyemezdim bunu sonuçta. 'Senin fotoğrafında onu gördüm ve adamlarıma Jimin'i araştırmasını istedim' diyemezdim...
Onun ağlamasına dayanamıyordum, nedenini de bilmiyorum...
Eli çok hafifti..
Onun ağlamasına dayanamadığımdan yardım edecektim o deli gibi kıskandığım, ama asla sebebini bilmediğim o Jimin'e...
"Hadi, gidelim." dedim rahatlatıcı bir gülümsemeyle.
O yavaş yürüyordu, ben onu çekiştiriyordum.
"Teşekkür ederim..." dedi.
"Rica ederim de gel hadi." dedim daha çok çekiştirerek.
Benimle geldi, beraber evden çıktık. Çıkmadan önce adamlarıma haber verdim ve o yüzden Jimin'in nerede olduğunu şuan onlarda arıyor.
Dııt! Dııt!
Telefonum çalıyordu. Min Yoongi arıyordu.
"Bak gördün mü? Bulmuşlardır Jimin'i." dedim.
"Gerçekten mi?"
"Gerçekten." dedim ve telefonumu cebimden alıp açtım.
"Alo? Buldunuz mu Jimin'i?"
"Evet Bay Kim, şuanda size ait olan "Kim's" okulunun üstüne çıkmış, atlamak üzere. Ne yapsak yapalım inmiyor."
"Tamamdır, siz oradan uzaklaşın. Biz hemen geliyoruz." dedim ve kapattım.
*Arama Sona Erdi*
Bak, bulmuşlar. Hadi koş gidelim.
"Gerçekten mi?! Teşekkür ederim!!" dedi kelimelerini uzatarak.
Hemen dediğimi yapıp koştu. Işık hızında koşuyor resmen. Güldüm ve arkasından koşmaya başladım.
-
Çatıdaydık, Jungkook çok kötü ağlıyordu...
"Nolur Jimin, nolur yapma!" dedi gözyaşlarıyla.
Kıyamıyordum üzülmesine, dayanamıyordum...
"Jimin, yapma sakın. Hayatının geri kalanını arkadaşın Jungkook için değiştireceğim. Sana yardım edeceğim!" dedim bağırarak.
"Hayır! Benim hayatım asla düzelmeyecek! Yaklaşmayın, atlarım!" dedi Jimin.
"Sa-Sakın yapma Jimin, beni burada bırakıp gidecek misin?"
"Özür dilerim Cookie..."
Bir ayağını boşluğa attı. Jungkook daha da ağlayıp bağırıyordu, yalvarıyordu ama boş...
Kararlıydı Jimin atlamaya, ama Jungkook'un bu kadar ağlamasına dayanamazdım işte. İkinci ayağını da boşluğa atacak hamleyi tam bitirecekken, hemen koştum ve Jimin'i arkaya çektim...
Dolayısıyla Jimin yere düştü, ama acıdığını sanmam. Jungkook'un yüzünde güller açmıştı bir anda. Ah o gülüşü...
"Jimin!" diye bağırıp koştu yanına.
"Yaşıyorsun! Atlamadın!" diye bağırdı gülerek.
"Atlatmadınız..." dedi Jimin.
"Atlasaydın daha mı iyi olacaktı?! Bak, hayattasın işte! Yanındayım, yanımdasın."
"Doğru..." diyip gülümsedi Jimin. Ve sarıldı...
Kıskançlığımdan çatlasam da Jungkook çok mutlu diye bir şey yapamıyordum. Daha fazla bu manzarayı çekemeyeceğimden çekip gittim.
"Bay bay." diyerek.
Öpüşselermiş bari!
Ben bunu neden sorun ediyorum ya? Off...Aman, boşversene be Taehyung.
Aşağı indim ve arabama bindim. Telefonumu elime alıp reels izlemeye başladım. Öyle bir şekilde de Jungkook'u beklemeye başladım.
"NOLUYOR?!" diye bağırdım.
Yukarıdan bağırış sesleri geliyordu. AMA BU JUNGKOOK'UN SESİ!
SİKEYİM! NELER OLUYOR?!
"GELİYORUM JUNGKOOK!"
Hemen arabamın kapısını kapattım ve az önce olduğumuz yere koşmaya başladım.
...
BURDA KESTİM DİYE GICIK OLDUNUZ DEMİ PUAHAHWAHAH NEYSE NEYSE COK HEYECANLİ GİDİYOR WĞSİWJPİSJODJ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Maid - Boss | tk
Romance"Sütlü tavşan, bugün nasıllar?" "Aşıklar efendim, aşıklar." Semetae Ukekook