1. Bölüm
Bir gün annemin emri üzerine üstünde bol bir tişört ve bana en az iki beden büyük olan çiçekli bir pijama altı ve parmak arası terlikler ile sadece pazara gitme uğruna sabahın 07:23'ünde otobüs durağında bekliyordum. Otobüse tam binecektim ki tabiiki Busan'da sabah kalabalığı elli tane kişi otobüsten indi. Bende aralarından kaynayıp içeri girmeye çalışırken... ÇATIRT!
O ne lan? Ayağım koptu galiba. A hayır yerinde ama kırıldı galiba. Otobüs ve kaldırım arasına ayağımı nasıl sıkıştırdığıma inanmayacaksınız ama evet bunu becerdim. Ben orada yerde öylece oturmuş utançtan kalkmaya götüm yemeyen bir halde Ah ayağım vah ayağım diye sızlanırken. Birinin bana doğru endişeli bir şekilde koştuğunu gördüm. Ben daha da utandım ama bir yandan ayağım zonkladığı için kalkıp kaçamadım bile derken hah tam oldu otobüsü de kaçırdım. Aha çocuk yanımda belirdi korkudan kısa süreli bir kalp krizi geçirdikten sonra çocuk bana "İyimisin.. Lan bi dk ayağına ne oldu ohaaa" ben " Oha diyeceğine yardım etsene ya" çocuk " Aaaa doğru pardon bu arada ben Chung-hee şey seni kaldırayım mı?" Ben "Yürürüm herhalde ya *kalkma çabaları * ayh yok olmayacak bu evet yani kaldırırsan sevinirim Chung-hee." Chung-hee " Haydi bismillah * kaldırır * hehe çok hafifsin" ben "hıhı öyledir" Hastaneye kadar garip bir yolculuktan sonra hastanenin girişine artık çocuğun beni taşımaktan kollarının koptuğunu anlayınca ona sen beni indir koluna girerim ben dedim. Kapının önünde bizim debelendiğimizi gören bir hemşire acil bir durum olduğunu anladı biz paldır küldür içeri daldık hemşire bizi hemen doktorun odasına götürdü. Adam baktı böyle bacağıma homurdandı. Baya kırılmış bu dedi. Ahada yandık. Neyse adam bacağımla bakışırken bir and kafasını kaldırıp böyle bir erkek arkadaşın olduğuna çok şanslısın yoksa oradan buraya hayatta gelemezdin. Ben " nE😦 doktor bey biz yani öyle-" Chung-hee *sözümü keser * " Saolun doktor bey."
Dr. "Sen bu bacakla hayatta yürüyemezsin operasyona almamız lazım." Ben " NEEEĞEE hayır hayır hayır Dr beyciğim ben öyle şeylerden tırsarım nolur başka seçeceğimiz yok muuğuğ." Dr "yok yavrum." Ben " Eğ peki annem??? O beni şu an pazarda sanıyor ühüüğ." Chung-hee "Ben ararım anneni rahat ol korkacak bir şey yok yani en fazla ne olabilir ki?" Dr. "Buyrun küçük hanım operasyona gidiyoruz." Ben " dur ne 😦. HA-HAYIR DUR." Bir operasyon sonrası. Ben " Ben sadece pazara gidip dönecektim yAhĞ" bir süre böyle söylendim sonra Chung-hee geldi dedi haydi gidiyoruz ben dedim istikamet nereye Chung-hee bey? Chung-hee de eve gidiyoruz şaşkın dedi. Her neyse bütün yol ayağımda bir ton alçı ile çocuğun koluna girip eve doğru ağır ağır giderken sordum "Sen nerede yaşıyorsun?" Chung-hee " komşunum ya senin şaşkın kız!" Ben " Nasıl ya, bir dk * yükleniyor* aaa doğru siz yeni taşındınız değil mi? Ah doğru ya nasıl unuttum." Hele şükür eve varırız annem endişe ile kapıyı açtı erkek kardeşimde bana sırıtıyordu bir halt yemişti de her neyse. Annem hemen beni içeri aldı ve Chung-hee'yi de minnettarlığını göstermek için içeri aldı ve ona çay koydu ( klasik Japon ✨gElEnEğİ✨) Annem " Musume no medō o mite kurete hontoni arigato, Yoroshikuonegaitashimasu!" Ben "Anne çocuk japon değil nerden anlasın?" Annem " Aaaa pardon!" Chung-hee " hahaha önemli değil, Kızınızı sağ Salim getirmek görevimdir!" Ben " Nasıl ya?" İç sesim:(Ne diyo bu ağğağağ)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Şansa bak!
Dla nastolatkówMerhaba ben Shinoa ve evet ben bir Koreli değilim, ben Japon'um. Neden mi Koredeyim? Hiç bir fikrim yok. Herneyse konumuza dönelim. Şimdi size o özel kişiyle nasıl tanıştığımı ve neler yaşadığımı anlatacağım hazır olun!