5.Bölüm"OTUZ YEDİNCİ SAAT; Benim Olmayanın

301 117 150
                                    

Elisa

İnsanlar, hep kendine ait olmayını severdi. Yaramaz bir çocuk gibi. Bizde galiba onlardan farklı değiliz biz yaşamayı isterken ölüm bize kapı açıyordu.

Derin nefes aldım, ama artık içime çektiğim nefes bile beni öldürmeye yetiyordu. Acıkmış hemde susamıştım. Aklımdan o hisleri attıkça daha çok esir oldum.  Diğerlerinin durumuda bende farksız değildi.  Burnumuza yavaş yavaş Efe' bin cansız bedenin kokusu gelmeye başlamıştı. Bu bizi daha çok korkuyordu en azından beni. Artık herkes, İrem bile dahil umutları kaybetmeye yüz tutmuştu.  Sadece Mehmet çabalamıyordu yaşamaya yaşatmaya. Bana sürekli umut olacaksın diyordu. Başka bir cümle kurmuyordu. Sanki ölmeyi çok istemiş şimdi onun bedenini esir almasını bekliyor gibiydi.

" Şşşt, öldünüz mü? Yoksa öldüyseniz çıkınca dönerleri ben yerim tek başıma" diye bağırdı Burak, ama sesi eskisi gibi coşkulu çıkmıyordu.

" Olum, senin bu döner merakın ne? Tamam anladık en dönerci densin. Ama yeter artık ya. Biz de insanız değil mi" diye karşılık verdi Rüzgar.  Sesi öfkeli ve yorgun çıkıyordu.

Yaşamak hiç bu kadar yormamıştı.

" sesinizi çok fazla yormayın, ne de olsa kimse duymuyor" dedi bunu diyen tabiki ki de Mehmet..

" Niye insanların umudunu kaybediyorsun. Sen ölmek istiyorsan öl. Biz yaşamak istiyoruz"diye çıkıştım. Benden böyle bir şey bekliyor olacak ki kırgın gözlerle bana baktı.

Hâlâ gözlerinin renginin bilmiyordum. Neden bilmek istiyorum onu da bilmiyorum.

" Biliyor musun? Yaşamak çok istedim. Kendi kendime sebep yaratmaya çalıştım. Ama olmadı hep eksikti. Çok haykırdım beni de yaşatın diye, kimse yaşatmadı beni yıldızım. Sessizliğin içinde sesim koyboldu. Şimdi söylesene bana yıldızım, yaşamaya geç kaldım ben değil mi? " İlk kez sesi titremişti. Gözlerinin dolduğunu hissediyordum.

Başımı hayır anlamında salladım.

" Hayır kalmadın yaşama geç kalınmaz. İnsanlara geç kalınır" sesiz bir şekilde söyledim.

" Hayır yıldızım, yanlış cevap. Yaşama geç kalırsan zaten insanlara da geç kalırsın" dedi. Haklıydı ama haklı olduğu kadar acı da çekiyordu. Acı çekmesini istemiyorum. Nedenini bilmediğim bir şekilde. Aklımı karıştırıyordu,bu beni daha çok yoruyordu.

Bir cevap vermedim önüme baktım. Bazen geçmişi geri de bırakmamız gerekiyordu.

" Söylesene kurtulur muyuz? Veya kimler kurtulur"diye sordum. Sorarken istemezsizce ona baktım.

" Bilmiyorum ama sen olmanı çok istiyorum. Çünkü biliyorum ki hiçbir zaman görmediğim gülüşünde yaşam var " dedi ve utandım ben.
Gerçekten de güldüğümü tam anlamıyla bilmiyordu.

" Ya ben olmazsam bu kişi" diye sordum. Derin bir iç çekti.

" Yıldızlar, karanlıkta yol gösterir. Sen herkesin yolu olacaksın. O yüzden pek sanmıyorum"nasıl bu kadar kesin konuşuyordu ki.

" Ya o kişi ben değilsem" diye üstüne gidiyordum.

" Daha öncede defalarca söyledim, senin yaşaman lazım " sert çıkmıştı sesi.

" Neden benim yaşayacağımdan bu kadar eminsin. Ya ölürsem, herkes gibi" bu seferde benim sesim sert çıkmıştı.

Herkes ne oluyor gibi sorular soruyordu. Ama şuan onların sesini çok fazla duymuyordum.

Gökyüzüne Uzağız Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin