7

114 14 5
                                    

🍯

"Çocuğum elini bala mı soktular niye sürekli ağzında?" Chanyeol salonlarında bacak bacak üstüne atmış, oğlunu da bacaklarının arasına yatırmış tüm gün çektiği özlemini gideriyordu.

"Yeni keşfediyor işte." Baekhyun mutfaktan elinde iki kahveyle çıkmıştı. Oturmadan önce, birini ortadaki kahve masasını koltuğa yaklaştırıp üstüne bırakmasından sonra oğlu ve eşi karşısına denk gelecek şekilde yerleşmişti kanepeye.

"Elini mi yeni keşfediyor?"

"Evet?" dedi Baekhyun tek kaşı hafifçe kalkarken. Neden böyle bir şey sorduğunu anlamamıştı.

"Elini nasıl yeni keşfedebilir, üç aydır kullanmıyor mu bu bunu?"

Baekhyun duyduklarıyla kahkaha atmamak için kendini tutmuştu. Bu adamın cidden bebekler hakkında bilgisi yoktu. Bunun için onu suçlamıyordu tabi, kendinin de yeğenleri olmasaydı o da çok bir bilgiye sahip olmazdı.

"O öyle olmuyor işte bebeğim."

"Nasıl oluyor o zaman?"

"Bilmem, hiç oturup araştırmadım."

İkisi de konuşmadı bir süre, sadece arkalarında yanan şöminenin ve Chanyeol'ün kucağında elini dünyanın en lezzetli şeyiymiş gibi yiyip farklı mırıltılar çıkaran Eunmin'in sesi vardı ortamda.

"Çok çabuk büyümedi mi sence de?"

"Chanyeol, Eunmin daha üç aylık..."

"Çok çabuk üç aylık oldu işte, olmadı mı?"

"Chanyeol..." Baekhyun iç geçirdikten sonra devam etti. "Bebekler hızlı gelişir zaten, zamanla gelişme hızları yavaşlar."

"Daha uzun süre bu şekilde kalsa olmaz mı?" Chanyeol sanki Baekhyun'u hiç dinlemiyormuş gibi dudaklarını büzerek ona bakmaya başlamıştı. Baekhyun bu sefer gülme isteğini bastırmadı. Kıkırdarken bir taraftan da hafiften gözlerini devirmeyi ihmal etmemişti tabii ki.

"Bizim ailemiz de zamanında aynı şeyleri söylemişti ama büyüdük Chanyeol, kendi çocuğumuzu seviyoruz şimdi..." Baekhyun kurduğu cümlenin aniden getirdiği farkındalıkla birlikte duygulanmaktan kendini alamamıştı. Kendi küçük ailelerine sahiplerdi artık. Büyümüşlerdi de şimdi kendi küçükleri olmuştu.

"Daha üç aylık ama şimdiden büyümesine dayanamıyorum..." Chanyeol de duygulu gözlerle kucağındaki bebeğine bakıyordu. "Şu an bile tek bir gözyaşına kıyamıyorum, büyüdüğü zaman onu bu dünyanın lekelerinden nasıl korurum bilmiyorum. Onun için gerçekten iyi bir baba olabilir miyim..."

Baekhyun eşinin dolu dolu olmuş gözlerini farkettiği zaman kendi hissettiği endişelerin aynısını onun da hissettiğini anlamıştı. Chanyeol'ün her daim hayran kaldığı o şefkatli gülümsemesi yüzüne konduktan sonra eşine daha çok yanaştı Baekhyun. Yanağını geniş omuzlarından birine yasladığında konuşmaya başladı.

"Zamanın neler getireceğini ancak getirdiği vakit görebiliriz ama Chanyeol, eminim ki sen dünyanın en iyi babası olacaksın." Babalarının neler konuştuğundan bihaber olan Eunmin hala daha iştahla elini yerken bir yandan da onu izleyen ebeveynlerine gülücükler saçmayı ihmal etmiyordu. Baekhyun, Eunmin'in boşta olan eline uzandı ve işaret parmağını kavramasına izin verdi. Minik el parmağını sardığı zaman baş parmağıyla pamuktan elin üstünü okşamaya başladı. Devam etti sonra. "Henüz doğmadığı vakitler hakkında şakalar yapsan dahi ona ne kadar değer verdiğini ikimiz de biliyoruz. Doğduğu günden beri de o değeri somut olarak ne kadar fazla gösterebileceksen o kadar fazla gösterdin. Bana olan desteğini de göstermekten hiçbir zaman çekinmedin zaten, ikimizin çocuğu olduğunu hiçbir zaman unutmadın. Bundan sonra da unutmayacağını biliyorum. Sen zaten muhteşem birisin Chanyeol, muhteşem bir baba olacağına da eminim." Bakışlarını yaslandığı omzun sahibine çıkardıktan sonra kalbindeki tüm sevgi gözlerine yansımışcasına güldü.

"Eunmin'in ileride senden gururla bahsedeceğine adım kadar eminim, Chanyeol."

Chanyeol bir süre hipnoz olmuş gibi karşısında parıltılarla ona bakan gözlere bakakaldı. Kendini gülmekten alıkoyamayınca cevap vermek için bir kaç saniye beklemesi gerekti. "Eğer senden bahsetmeyi bitirebilirse benden de bahseder eminim."

"Nasıl yani?" Chanyeol'ün gülmesiyle birlikte Baekhyun da gülmüştü ama pek anlamadığı için kısa sürmüştü.

"Millete seni anlatmaktan bana sıra gelirse benden de bahseder diyorum."

"Benden niye sıra gelmesin ki?" Baekhyun'un bakışları da yüz ifadesi gibi kafasının karıştığını gösteriyordu.

"Hayatım senin uykun geldi galiba."

"Uykum var ama mevzu bu mu şimdi?" Chanyeol istemsizce gülmüş alnını kolunun altındaki bedenin alnına yaslamıştı. Gülümsemesi hala yüzündeyken Baekhyun'un yüzüne bir öpücük kondurdu.

"Hadi yatalım." Chanyeol kucağındaki bebeğiyle birlikte ayağa kalktıktan sonra ona tek kaşı havada bakan Baekhyun'u da kaldırmak için elinden tutup çekiştirdi.

"Soruma cevap vermedin."

"Vereceğim cevap, gidelim hadi."

"Arkandan atlı mı kovalıyor Yeol?" Baekhyun sitemle kalkarken elini Chanyeol'ün elinden kurtardı. "Şu bardakları yıkayayım, gelirim."

"Tamam bebeğim." Chanyeol öpücük almak için öne eğilip dudaklarını uzatmıştı. Baekhyun biraz triplenmek istese bile bu şapşal görüntüye dayanamayıp göz devirmesine rağmen istediğini verdiğinde Chanyeol sanki dans ediyormuşçasına salınarak merdivenlerden çıkmıştı. Baekhyun, 'Ben bu herifle ne yapacağım...' bakışlarına gülümsemesi de eşlik ederken gözden kaybolan eşiyle birlikte elindeki bardakları yıkamak adına mutfağa yöneldi.

∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆∆

'soyle bi kisim yazabilirsin' dediginiz fikirleriniz varsa ve seninle paylasirsaniz cuk sevinirim cunku aklima yazacak bir sey gelmiyor, oylamayi da unutmayin lutfen 💗

strawberry redHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin