Aşk Katili Felix

49 3 11
                                    

Seungmin'in önüme çay koyması ile kendi dükkanımdan gözlerimi alıp yanımdaki Chan'a baktım.

"Dükkanda bi' değişiklik mi yapsam ya?"

"Napcan ful pembeye mi boyayacaksın?" dedi Hyunjin.

"Neden olmasın? Tam olarak Minho'yu yansıtıyor işte."

"Yok ben siyahtan vazgeçmem ama yeni ürünler kostümler falan getirsem mi?"

Seungmin kapının dibinde elindeki tesbihi çevirerek bana döndü. "Zaten dünya üzerindeki tüm erotik şeyler senin dükkanda birikmiş oğlum. Senin depoyu düşünemiyorum bile."

"Düşünme zaten."

"Sen düşünebiliyor muydun bea?"

Seungmin yanında oturan Hyunjin'e tekme savurdu. "Defol git lan dükkandan."

Felix kolunun altındaki Oğluşu'nu dükkanın özel cam bölgesine bırakıp yakasını düzelterek çıktı. Piçe bak, çok süslü.

Jeongin dükkanda oturmaya devam ederken yanımıza yaklaştı ve yanımdaki tabureye oturdu. "Seung, bana bi' kahve yollasana."

"Emredersiniz kahverengi civciv." Seungmin içeri girdiği zaman Felix beni dürttü.

"Gelen arabaya bakın hele."

Kırmızı ve bizim mahalleye giren ilk pahalı araba buraya yaklaşırken öküzün trene baktığı gibi baktık resmen. Ama araba benim siyah tofaşa çarpana kadar gayet iyiydik.

"Yuh!" Bağırarak koştum hızla.

Changbin'in gülme sesini duydum arkamdan. "100 bin TL masraf çıktı."

"Konuştu bizim garajcı." Hyunjin de yerinden kalkarak, daha çok sesi duyup yumurtacı dükkanından çıkan Jeongin'e bakarak yanıma koştu. Fırsatçılar dolu etrafım.

Üstü açık arabada arkası dönük oturan adama doğru yürüdüm, koştum daha doğrusu. Bu nasıl araba amk tavanı yok. Şoför koltuğunda oturan kişinin yanına doğru ilerledim, benim tofaşıma, Jureumi'me yaklaştım gittikçe.

İlk önce ezilen arka tamponla göz göze geldim. "Lan bu ne?" Sonra ona arkadan çarpan elemana çevirdim gözlerimi. "Lan asıl bu ne?!"

Hyunjin yanıma koştu ve şoföre baktı. "Abo."

Jisung korkak ve minik bir sırıtışla bana baktıktan sonra direksiyona çevirdi bakışlarını. Kapısını açtım. "İn aşağı bakayım."

"Ne Jeongin mi?"

Arkadan vurma sesi geldi. "Hyunjin, en sonunda Jeongin'i dükkana kitleyip camları siyah cam ile değiştireceğim."

"Benin yararıma gelir çünkü senin dükkana siyah cam taktırmak biraz pahalıya patlar."

"Nereden biliyorsun sana taktıracağımı?"

"Susun bi!" Arkama dönüp ikiliye baktım. O sırada Chan ve Seungmin de yanımıza ulaşıp kırmızı arabayı incelemeye başlamışlardı. Pardon. Jisung'un arabasını.

"Kusura bakmayın lütfen."

"Ben kusura değil arabama bakarım beyefendi."

"Oooooo!" Seungmin'e dönüp elimi göğsüme vurdum. Önüme döndüğümde ise Jisung arabama bakıyordu.

"Ben size öderim parasını."

"Herif zengin çıktı usta."

"Harbi de sen napıyorsun burada- Hyunjin! Çek elini çocuktan!"

Bizimkileri umursamadan Jisung'un suratına bakmaya devam ettim. Arkada oluşan garip görüntü ne kadar devam ederse etsin umrumda değildi. Aynen öyle. Her neyse siktir edin göz ucu hafifçe baktım işte.

sapık minho ~ MinSungWhere stories live. Discover now