Bende Kilden Yarrak Yapmaya Bayılmıyorum

49 2 16
                                    

Mahalleye girdiğim an bağırışlar beni karşıladı. Biliyordum başıma gelecek şeyi ben abisi. Arabadan inip dükkana ilerlemeden önce Seungmin yakaladı beni.

"Kardeşim bende senin kafanın kırılması üstüne keyif kahvesi yapmıştım. Sen de içer misin?"

Güldüm. "Tabii kardeşim neden olmasın ya."

Arkama bakıp Jisung'un uzaklaşması için el kol hareketi yaptım. Eşek tekte anlasa şaşardım zaten.

Seungmin bana her bir boku katacağı kahvesini yapmak için dükkana girince tabureyi altıma çekip oturuyormuş gibi yaptım ve tabureyi cama fırlattım. Cam tuzla buz olurken güldüm.

Arkamda Jisung ve arkadaşlarının bağırış sesi ile bir şey oldu sanıp arkamı döndüm. "Niye bağırıyorsunuz?"

Jisung sinirle bana baktı. "Camı kırdın ya!"

"Ha o mu? Bizde rutin haline geldi takmayın kafaya."

Jisung elini başına koydu ve arkadaşlarına baktı. Seungmin'e seslenecek iken omzumdan tutup bana çevirdi kendisini.

"Doktor sana rahat dur demedi mi? Ne böyle garip garip hareketler ya!"

"Bana bir şey olmaz sen rahat ol. Hatta şimdi daha iyiyim."

Jisung'u es geçip kırdığım camın arkasından içeri seslendim.

"Oturuyorum burada. Kahvemi güzel hazırla."

Seungmin saklandığı tezgahın arkasından bana baktı. "Orospu çocuğu bu kaçıncı kırık camım?!"

Taburedeki cam parçalarını silkeleyip oturdum. Hyunjin de yanıma oturdu benimle beraber. "Bir gün şu götüne cam batsa neler yaşanacağını çok merak ediyorum."

"Yalayarak çıkarırsın artık."

Hyunjin yüzünü ekşitti. "Sen benim götümü yala."

"Seve seve. Ne zaman?"

"Pardon gay olduğunu unutmuşum."

Chan da gelip oturdu. "Sen de gay değil misin? Seungmin bi' çay yolla!"

Seungmin sinirle söylene söylene içeriyi süpürürken süpürgeyi kaldırıp Chan'a vuruyormuş gibi yaptı. Bunu görünce kıkırdadım.

Etrafa göz gezdirdiğim zaman Jisung'un, arkadaşlarına, açacağı dükkanı gösterdiğini gördüm. Sonra ise görüşümü Seungmin kapattı. Masaya kahve ve çayı koydu. "Afiyet olmasın."

"Saolasın."

"Eyvallah Seungmin'ciğim."

Hyunjin sinirle içeri baktı. "Lan bana çay yok mu?"

"Kaç tane elim var benim piç getiriyorum işte. İki dakika çay içmesen götünü sikerler zaten."

"Belki sikerler, nereden biliyorsun?"

"Umarım."

Hyunjin Chan'a baktı. "Muhtarcığım. Seungmin'e bir ders vermek istemez misin?"

"Ben veriyorum ona dersini sen rahat ol."

Boş muhabbet devam ederken Jisung'un arkadaşları ile buraya geldiğini gördüm. Yanımıza geldiklerinde Jisung bana bir bakış attıktan sonra Hyunjin'e döndü. O sırada Seungmin Hyunjin'in çayını önüne koymuştu bile.

"Hyunjin, seni aramıştım. Şuan müsaitsen şimdi gidelim mi tadilata?"

Hepimiz aynı anda Hyunjin'e baktık. "23. Müşteri Jisung muydu?"

sapık minho ~ MinSungWhere stories live. Discover now