Top [Final]

875 74 97
                                    

"Hey gayler! Öpüşmeniz bittiyse çıkın şuradan da maç yapalım."

Dudaklarımızı ayırıp sesin geldiği yere baktık. Bir grup erkek formalarıyla dikilmiş bize bakıyorlardı.

"E hadi, maç yapacağız diyorum çıksanıza."

"Dolu olduğunu görmüyor musun? Bas git başka sahada oyna."

Ben daha bi şey demeden Yeonjun vermişti cevabı.

"Hem burası küçücük saha, kaç kişi gelmişsiniz oynayamazsınız ki siz burada."

"Nerede oynayıp oynamayacağımızı sana mı soracağım? Hadi uza."

Sadece uzun boylu bir çocukla Yeonjun konuşuyorlardı. Ne ben ne de arkadakiler hiçbir şey söyleyemiyorduk. Yeonjun ayağa kalktı.

"Peki ben nerede öpüşeceğimi sana mı soracağım?"

Kaşlarını çatılıp yüzü gerilmeye başlamıştı. Evet, tam olarak bu sahada beni dövmeden önce de böyle görünüyordu.

Çocuk bir şey arıyormuş gibi sağına soluna bakındı.

"Çocuklar, siz burada öpüşme sahası yazan bir tabela görebiliyor musunuz?"

"Benim bildiğim kadarıyla burası basket sahası kaptan."

Uzun çocuğun arkasında duran çocuklardan biri konuşunca çocuk gülerek elindeki basket topunu sektirerek Yeonjun'a fırlattı. Yeonjun topu tutunca 1-2 saniye nefes aldı.

"Soobin, canım sepeti uzatır mısın?"

Masa tenisi maçı izler gibi bir ona bir çocuğa bakıyordum. Bana seslenmesiyle kendime gelip ayağa kalktım ve sepeti Yeonjun'a uzattım. Çocuğa bakışlarını kesmeden tek eliyle topu tutarken tek eliyle de sepetin içinden bir şey arıyordu. Aradığı şeyi bulunca durdu ve sırıttı.

Sepetin içinden bıçağı çıkarınca gözlerimi büyüterek bir Yeonjun'a bir bıçağa baktım. Yeonjun çocukla göz temasını kesmeden bıçağı topa sapladı ve boylu boyunca kesti. Çocuğun gözlerinden alev fışkırıyordu.

Evet, işte şimdi sıçmıştık.

"N'aptın lan sen?!"

"Yani evet burası basket sahası ama ben ortada bir top göremedim."

Gözlerini kısıp bir şey arıyormuş gibi çocukların ellerine baktı.

"E top yoksa oynayamazsınız. Tabii, sahaya gelmek sizin de hakkınız ama önce biz geldik."

Bıçağı örtünün üzerine fırlatıp topu da çocuğa attı. Çocuk topu tutunca tüm gücüyle sıktı.

"Sen... Benim imzalı topumu mu kestin az önce?"

Şimdi iki kere sıçmıştık işte.

"Sen de benim ilk öpücük gecemi mahvettin. Bazı şeyler geri gelmez."

Çocuk topunu unutmuş gibi şaşırarak sordu, "İlk defa mı öpüştün?"

Yeonjun yüzünü ekşiterek cevap verdi. "Ne? Tabii ki de hayır!"

Gülümseyerek araya girdim. "Benimle ilk defa öpüştü de, onu diyor."

Herkes 'haa' nidaları çıkartarak olayı anladığını belli etmişti. Sonra yine hepimiz saçmaladığımızı farkederek kendimize geldik. Bir anda hepsinin üzerimize çullanmasıyla biz de onlara atıldık.

-

"Ya var ya, siz harbi salaksınız. Karşınızda 10 kişi var ne diye laf dalaşına giriyorsunuz?!"

I was all over his ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin