MEDYA: BURAK
BENİ DUVARLA KENDİ ARASINA YASLADI !
Noluyoruz be diye Mert'in gözlerine bakan gözlerim, kalbimin heyecandan parçalanmak üzere olmasıyla daha da yumuşuyordu. Çıtımı çıkarmıyordum, çünkü utanıyordum. Onu kırarım diye korkuyordum. Onun konuşmasını bekliyordum ama oda konuşmuyor, bön bön suratıma bakıyordu. Geri çekilmek istiyordum ama Mert'in sıkıca bileğimi kavrayan eli canımı fazlasıyla yakıyordu. Ne yapacağımı şaşırmış, kalakalmıştım. Bu çaresizliğimi bozan şey, Mert'in biri tarafından çekilip burnuna yumruk yemesiyle oldu.
Kimdi bu ? Ne yapıyordu böyle ?? Kim olduğuna bakmak için harekete geçtiğimde gelen kişinin kuzenim Burak olduğunu gördüm. Burak bizi ziyarete gelmişti, çünkü bavulu yerde duruyordu. "BURAKK" diye bağırdıktan sonra yerde, burnunu tutmuş Mert'in yanına koştum. Hemen eve koştum ve peçete alıp dışarı çıktım. Mert'in burnuna kanamasını engellemek için peçeteyle tampon yaptım. Hemen koluna girip ayağa kaldırdım, daha sonra eve götürmek için hızlı adımlar atmaya başladım. Bu sırada Burak ayakta durmuş bizi izliyordu. Şimdi gerçekten sinirim bozulmuştu. Burak bavuluyla birlikte eve girdiğinde hemen yanında aldım soluğu. "Ne yaptığını sanıyorsun sen ?" Diye çıkıştım hemen. "Seni koruyorum o çocuk asıl ne yaptığını sanıyor?" Dedi bana. Sanki beni yiyor Mert ya. "Hiçbir şey yapmıyor, asıl hatalı olan benim yanlış anlaşılma sonucu onu öptüm ve oda benle konuşmaya geldi. Ne kadar önyargılısın Burak, yeter artık." Bu arada Burak kuzenden daha çok, benim kankam gibidir. Ondan her şeyimi ona anlatabiliyorum. Mert'in yanına gittim ve kanamasının durup durmadığına baktım. Allah'tan kanaması durmuştu. Mert kalkıp elini yüzünü yıkamak için banyoya yöneldi. Mert gittikten sonra Burak "Tamam kızım ya, yanlış anlamış olabilirim ama ne yapayım sizi öyle görünce." Diye kendince savunmasını yaptı hemen. "Tamam ama bunu bana değil de Mert'e söylemen gerek." Dedim bende, hodrimeydan. Mert içerden kanlı peçetesi yerine temiz peçete takılmış burnuyla yavaş yavaş geliyordu. Burak ters ters bana bakıp konuşmaya başladı. "Ya kardeş kusura bakma. Melis benim kardeşimden de çok sevdiğim kuzenimdir, gerçi kardeşim de yok neyse."
Mert sinirli bir biçimde "Burnumu kırdın be!" Diye çıkıştı, tabi bizim Burak hiç geri kalır mı ? Kalmaz tabiki. "Ne yapıyım Melis'e sarkıyordun. Hem abartma bişi olmadı burnuna." Benim evdeki "YETER!!" diye bağırışım odaların içini oksijen gibi doldurmuştu. Burak ve Mert aynanda kafalarını bana çevirdiler. Ben ise sözlerime devam ettim. "Yeter diyorum anlayın be. Sırf bir yanlış anlaşılma dolayısıyla neler oldu görmüyor musunuz ? Sen Burak ikide bir şu cümleyi söyleyip durma. Yanlış anlaşılma var ortada. Sana diyorum ki ben hatalıyım, ama sen hala üsteliyorsun. Sen de Mert uzatma ve kabul et özürünü. Yeter ama ya gerçekten." ilk defa bukadar ciddiydim shxjs ben ve ciddi olmak. Ama konuşmam işe yaramış gibiydi, Mert elini havaya kaldırdı 'tokalaşalım' dercesine. Burak ise sadece karşılık verdi.
____________
SELAM MİLLET SJXJS İLK OLARAK OKUNMALAR İÇİN ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM. VOTE VE YORUMLARINIZ BENIM İÇİN GERÇEKTEN ÇOK ÖNEMLİ, LÜTFEN VOTE VERİP YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN. SİZİ ÇOOK ÖPÜYORUM :*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tanışma
ChickLitİki "M" ne kadar uyumlu değil mi ? "Noluyoruz be diye Mert'in gözlerine bakan gözlerim, kalbimin heyecandan parçalanmak üzere olmasıyla daha da yumuşuyordu."