28

1.2K 109 20
                                    

Merhaba arkadaşlarrr

Anlık olarak aramıza biiir sürü yeni fıstıklar katıldı. Hepiniz hoş geldiniz. Çok çok kritik bir dönemdeyim ama size hoşgeldin yeni bölümü yazmasaydım olmazdı.

Yorumlarınızı okumak çok keyifli lütfen fikir bildimekten çekinmeyin.

*İyi okumalar 🤎.
_______

Jungkook

Nasıl hissettiğimi bilmiyordum. Tam şu an duygularım karmakarışık bir şekilde çevrelemişti beni. Boşluktaydım sanki. Garip hissediyordum. Ne yapmam, ne söylemem gerektiğini bilmiyordum. İçimde hüzün vardı ama huzurlu hissediyordum. Deltanın yanında olduğum için huzurluydum.

Taehyungun hastane odasına vardığımızda ikimizde sessiz bir şekilde yatağa uzanmıştık. Beni kollarına çekip sıkı sıkı sarmış, feremonlarını beni rahatlatmak için salgılamıştı. Her ne kadar gerçekleri bilsemde içimde ona karşı geçiremediğim bir kırgınlık vardı. Burada böyle yatsam bile, kalkıp gittiğimde yine aynı şekilde kırgın olacağımı biliyordum.

Taehyung kötü görünüyordu. Gerçekten çok kötü görünüyordu. Bir çiçek gibi solmuştu adeta.  Teni solgunlaşmış, gözleri tüm hayat ışığını kaybetmiş gibiydi. Ona baktığımda kalbim sızlıyordu. Yıllardır birlikte yaşadığım adamın bölye çökmesine ilk defa şahit oluyordum. Onu böyle görmek çok ağırdı.

Onu seviyordum. Sevgi benim için açıklaması en zor duygu. Kendime açıklamam ve kabul etmemde uzun zamanımı almıştı. Bana ilgi verdiği için, iyi davrandığı ya da ihtiyaçlarımı karşıladığı için sevmiyordum onu. Bunlar var olan duygularımı daha da alevlendiriyordu sadece.  Hayvanları ve doğayı sevdiği, herkese yardım ettiği ve bundan asla karşılık beklemediği için seviyordum. Birilerine yardım ederkenki mutluluğnu, gülerken çıkardığı sesleri, şaşırdığındaki yüz ifadesini, ciddi olduğu zamanlar ses tonunu, yemek yerken yanaklarını doldurmasını, duştan sonra üstünkörü kuruladığı dalgalı saçlarını, yağmuru ya da gökyüzünü seyr ederken parlayan gözlerini, kare gülümsemesini, benlerini, başına bir şey gelirse gelip ilk bana anlatmasını, sadece benim yanımda küçük çocuk olabilmesini seviyordum. Kısaca ben Taehyungu seviyordum. Ona baktığım zaman yanımda dönüştüğü çocuk gözümün önünden gitmiyor, ne olursa olsun kalbim her zaman benden izinsiz onu affediyordu.

Taehyunga aşıktım. Birlikte geçirdiğimiz yılları o kadar güzel yaşatmıştı ki, ona kırgın kalamıyordum. O olmasaydı hayatımın böyle güzel olamayacağını çok iyi biliyordum. O bana yeni bir hayat vermişti. Yeni bir hayat. Nasıl kırgın kalabilirdim ona?

Kalmıştım işte. Kırgındım. Sızlayan kalbim iyi bilirdi nasıl kırgın kaldığımı. Elbet affedecektim onu. Ama şimdi değil, onun kolları arasında onun kokusuna muhtaçken değil.

Tüm bu düşünceler beynimde dolanırken, yorgun bedenim kokusuyla beni mayıştıran adamın kollarında uykuya dalmak üzereydi. Hiç bir şey konuşadık. Sadece kurtlarımız bir birini iyileştirdi. Ya da ben öyle sandım.

•••

Flashback

Jungkook duyduğu seslerle yerinde rahatsızca kıpırdandı. Gözlerini açmasada sesler uyanmasını sağlayacak kadar yüksekti ve başını yasladığı göğüs haraket ediyordu. Taehyungun sesi kızgın geliyordu.

"Feremonlarının size zarar verdiğini söyledik. Neden inat ediyorsunuz. İyileşmeniz gerekiyor." Doktor kapıya yakın bir yerde kızgın deltadan ürkerek konuşuyordu.

Still With You / taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin