11 : slander

408 34 57
                                    


Sıkıcı bir sabahtı, abim erkenden okula gitmiş ben ise rahat rahat kahvaltı yapmıştım. Dün Sunghoon'u ziyaret edememiştim, beni o halde görsün istemedim, kızardı.

Akşam eve geldiğimde uzun bir konuşma yapmıştık. Neden müdüre gerçeği söylemediğini sorduğumda geçiştirmişti. Daha da fazla üstleyemezdim, kendi sorunlarını kendileri çözmeleri gerekiyordu.

Kulaklıklarımla okulun bahçesine girdiğimde etraftaki bir kaç kişinin bakışları bana dönmüştü. Ne olduğunu anlamadım, saçma sapan bir dedikodu çıkmıştır yine.

Sert adımlarla büyük kapıdan içeri girdiğimde sabah olmasına rağmen okulun ilk defa bu kadar kalabalık olduğunu görüyordum.

Bahçedede kalabalık vardı, okulun içindede.

Normaldede zaten kalabalık bir okulduk fakat sınavların yaklaştığını ve bugün önemli bir quiz olduğunu düşünürsek herkesin sınıfında ders çalışıyor olması lazımdı. Normalde öyle olurdu çünkü...

Sınıfa girdiğimde hızla kendi sırama geçtim. İlk ders olan quiz için çıkardığım notlarımı gözden geçirmeye başlamıştım.

Yazın çalıştığım edebiyatın bu zamanlarda işe yaraması çok iyiydi. Seungmin sayesinde artık edebiyat çalışırken sıkılmıyordum, abim anlattığı zaman uyuya kaldığım çok olmuştu fakat Seungmin daha eğlendirerek anlatıyordu.

Zilin çalmasıyla birlikte notlarımı çantama kaldırmış ve hocanın quiz kağıtlarını dağıtmasını bekledim.

Bu sırada aynı okula girdiğim gibi bir kaç kişinin bakışlarını hissetmiştim yine.

Gerçekten ne dedikodum çıktı acaba?

Dün sahilde ağlayarak koştuğumu gördüler mi acaba? Ne bahane uydurmuşlardır şimdi.

Önüme konan kağıtla tek odağım sorular olmuştu.

(İlahi Bakış Açısı)

Sınıflardaki öğrenciler testlerini çözerken sınava girmeyen iki öğrenci vardı.

Niki ve Misun

Okulun arkasındaki bir bankta oturuyorlardı, daha doğrusu Misun oturuyor Niki sinirle volta atıyordu.

Öfkeliydi çocuk, belkide yaşayabileceği çok güzel anlar varken yaşayamıyordu, izin vermiyorlardı.

Şu son bir kaç günde elindeki şekeri alınan bir çocuk gibiydi sanki dokunsan ağlayacak.

En son ne zaman bu kadar kötü olmuştu ki. Hatırlaması bile zordu onun için. Aerin'i gördüğü zaman bile mutlu olan bir çocuktu, şu an ise gözleriyle bakmaya çekiniyordu.

Ona bir şey olacak diye.

Ama sonradan hatırladı, geçen seneydi. Aerin'in voleybol maçını izlemişti tribünde, kız ise her zaman ki gibi elinden geldiğince savaşıyordu.

Özellikle sevdiği bir şeyi yaparken ciddi oluyordu, yaptığı şeyi hep önemserdi. Ona hayrandı genç çocuk, geçen maç bileğini burkmasına rağmen hocayla inatlaşmış ve çıkmıştı yine maça.

Takım kazandığında klasik bir şekilde diğer takımla vedalaşıp soyunma odasına geçti genç kızlar. Niki ise Sunoo ile dışarıda Aerin'i bekliyordu, maçtan sonra yemekler artık abi kardeş arasımda alışkanlık olmuştu.

Her kazandıkları maç sonrasında Sunoo Aerin'i yemeğe çıkartır bazen arkadaşlarınıda çağırırlardı. Ve bu sefer gelen kişi Niki'ydi.

Fakat soyunma odasından çıkan kız bu sefer o yemeğe maalesef ki abisiyle çıkmayacaktı.

Heather | Nishimura RikiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin