9

456 54 33
                                    

Planı şimdi başlasın..
——

"Hyun! Nereye gidiyoruz?! Cevaplasana ya. Çatlıyorum meraktan! Hadi lütfen~ Sevgilim! Offff!" Hyunjin sadece sırıtıp sevgilisine bakıyordu. "Bebeğim birazdan görürsün." Diyip geçiştiriyordu. Ama iyi olmayan birşey vardı, Felix'in içindeki o his... Felix'i her zaman haklı çıkaran o hissi. Sanki birşey olucakmış, kötü birşey olacakmış gibi hissediyordu. Hyunjin kırmızı ışıkta sevgilisine baktı. "Güzelim? Noldu, bembeyaz olmuşsun." Dudağını öptü yavaşça siyah saçlı. "Sadece.. içimde kötü bir his var. Sanki.. ne bileyim." Derince iç çekti. Büyük olan küçüğünün elini yavaşça alıp okşadı. Yeşil ışık yandığın tuttuğu eli direksiyonunun üstüne koydu ve öyle sürdü. Ara sıra okşuyordu, sakinleşmesi için. Ama bilmedikleri birşey vardı.

Arkalarındaki araba..

Arkada Jisung vardı, öbür 2 araba ile. Aklındaki plan onu dahada hırslandırırken sırıttı. İstedikleri yere ulaştıklarında Jisunglar başka bir yere park etmişti. Hyunjin sevgilisini klişe ama çok güzel bir sahil kenarına götürmüştü. Felix şaşkınlıkla kaldığında Hyunjin arkasından sarılıp boynunu öptü. Kokusunu içine çektikten sonra konuştu. "Biraz klişe olabilir ama yani uzun zamandır vakit geçirmiyoruz. Şu sikik yüzünden, o şerefsiz yüzünden başımıza gelmeyen kalmadı," derince iç çekti, "neyse, 1 yılımız kutlu olsun gece'm." Felixin bu sözlerle gözleri dolmuştu. Arkasını dönüp Hyunjin'e sıkıca sarıldı. Sakine hıçkırdı. Hyunjin başını sevgilisinin başına gömmüştü. Yavaşça öpüyordu. "Bu gece ay çok güzel olacak değil mi?" Hyunjin öperken gülümsedi. "Evet bebeğim, çok güzel olacak.."

Bu anı başka biri daha izliyordu; Jisung..

"Çok yazık olacak ya. Sen ne düşünüyorsun Seungmin?" Seungmin kahkaha atıp bayıltma silahını Hyunjin'e doğru yöneltti. "Ne yazığı ya, beter olsun. Beni kullandı piç. Bu hissi bana tattırdığın için teşekkür ederim canım kuzenim." Jisung sırıttı. "O zaman...3... 2... ve 1... Seungmin yavaşça tettiği çekti. Ve BANG, yerde. Sevgilisinin kollarından düşen bir adet Hwang Hyunjin.. Seungmin ve Jisung yavaşça Felix'e doğru yürüyordu. Felix şaşkınlıkla kalmış çığlık atmıştı. Hemen yere çöküp ağlamaya başladı. "Ya~ üzüldü biricik sevgilisi!" Seungmin içinde beslediği bu nefret duygusu haykırmıştı Felix'e. "Felix onlara baktı, açıkçası sadece Seungmin'e. Ona doğru koşuyordu, ta ki Jisung silahı tam kalbine dayadığında. "Bu silahın patlamasını istemezsin, Lee Felix." Jisung yavaşça maskeyi çıkardı. Felix adeta donmuştu. Yutkundu ve yavaşça yere çöktü. "Y-yalvarırım.. Hyunjin'e birşey yapmayın. Lütfen! O yaşasın bana işkence edin. Y-yalvarırım." Konuşurken hıçkıran Felix yüzünden sırıtan kuzenler..

"Ben böyle yalvarırken abin bana acımadı ama güzelliği... bende acımayacağım." Sesi çok kararlı geliyordu Jisungun. Artık acıma duygusu diye birşey yoktu, o günden sonra. Minho Jisungun annesi ve babasını öldürmüş, Jisung'u 24 saat o ölü bedenleri tel başına bırakmıştı Jisung ile. Seungmin kolunu Jisungun omzuna koydu. Jisung irkildi. Korumakara bakıp korumalara Hyunjin'i gösterdiğinde, korumlar Hyunjin'i almış arabaya götürüyordu. Felix sadece olanları izliyordu, sadece bunu yapabiliyordu. Hyunjin'i arabaya bindiklerinde telefonunu attılar suyun içine. Hyunjin'in olduğu arabaya Seungmin bindi. Onca yılın acısını çıkaracaktı sonuçta.. Jisung Felix'i yavaşça kaldırdığında Felix ona yalvaran gözlerle baktı.

"Benim acıma günüm beni orda 24 saat annemlerin ölü bedeniyle tek bırakırken bitti Felix."
———
——

-
Selaaaam. Sanırım biraz kurtarıyorum fici? Neyse bence güzel bir bölüm oldu, ve artık daha aktif olacağım. İnstagram ve Tiktokta ficimi paylaşan herkese teşekkür ederiiiim! Bir sonraki bölüm büyük ihtimalle birazcık daha kaos olacak. Bir sonraki bölümde görüşmek üzere!!

Sevgilerle benden:


-cemre

katilin zorbası | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin