7

839 76 93
                                    

Şimdi son birşeyimiz kaldı, Jisung'u ikna etmek. Ondan sonra Tanrı ne verdiyse.
_________________________________________

-şimdiki zaman-
Jisung'un anlatımıyla

Şirketin önüne gelmiştim, sonunda intikamımı alıcaktım. O Minho denen piçe kim olduğumu gösterecektim. Hemen şirkete girmiştim, kim olduğumu sorduklarında yeni çalışan adayıyım dedim. Onlarda tamam diyip geçiştirdiler.

İçeri girdiğimde duvarlar Minho'nun posterleriyle asılmış, ve yanlarındada Felix falan vardı. Ama cidden, heryer öyle posterler ile doluydu.

'Pardon bakarmısınız?' Dedim arkası dönük birisine. 'Merhaba size ne ile yardımcı olabilirim? Ah pardon, siz kesin yeni çalışan adayısınız. Size hemen yolu göstereyim.' Telefonuma girip ve aynı zamanda şu kadını takip ediyordum. Beni asansöre bindirdi ve üçüncü kata çıktık.

'Bakın, burası patronun ofisi, burada detayları konuşabilirsiniz patron ile.' Dediğini dedikten sonra kapıyı çaldı ve içeri girdik. 'Pardon patronum yeni çalışan adayı gelmişte, onu getirdin buraya.' Adam git der gibi bakış attıktan sonra şu kadın gitmişti.

'Otur bakalım. Sen yeni adaysın demek..' Ulan yeter be, herkes yeni çalışan mısın? kimsiniz? diyo, ay bıktım cidden.  'Evet, benim.' Dedim kısa ve öz.

'Peki neden buradasın?' Aileme olan sözümü tutmak için tabiiki. 'Hem para kazanmak için hemde bu faktörü yıllardır yaptığım için.' Evet, Minhoyu bulmak için ikinci defa okudum, bir alkış alalım.

'Peki, kimliğini alalım.' Bunların büyük ihtimalle benden haberleri vardı, o yüzden kontrol ediyorlardı. Cebimden telefonumu çıkarıp, arkasındanda kimliğimi çıkarıp şu beye uzattım, buna patron demek içimi o kadar acıtacak ki.

'İsminiz?' Ulan mal orda yazıyo ya, neyse sorgulamak yok. 'Baek-Hyun.' Bence bu adam kimliği tamamen arka arka sorucak ama. 'Yaşınız ve doğum tarihiniz?' Ama eben artık yani. '25 nisan 1999.' Kendimi bir yaş büyük yaptım, birşey olmaz yani.

'Tamamdır, 205 numaralı odaya gidin, orda size iş verilecektir. Hayırlı olsun. Ve şu kartı alın, sizi bu kart olandan içeriye almayacaklardır.'  Kağıdı aldım ve saygıdan eğildim. Kapıdan çıktım. Burası 334, yani benim bir kat aşağı inmem lazım. Asansörle değilde merdivenlerden inmek istedim ama merdiven yok amına koyayım. Bu nasıl zenginlik lan.

Asansöre bindiğimde asansörde beş kişi olduğunu gördüm. Hemen binip tuşlara baktım, zaten basılmıştı. İkinci kata gelince asansörden çıkıp 205li odayı bulmak için yola koyulmuştum. Önümde 299 numaralı oda vardı, sağına gidersem 298 numaralı oda vardı, ama soluna baktığımda 200 numaralı odanın orda olduğunu gördüm. Bu nasıl şirket lan.

Sola doğru gittiğimde iki tane gardiyan gibi kişiler vardı. Kartımı gösterip içeriye sormuşlardı beni. Burada kesin benim araştırmalarım yapılıyordur. Acaba bende mi kendi araştırmamı yapıcam? İçeriye girmeden kapıdan bağrışma sesleri duyuyordum. Benim attığım mesaj ile miydi bu bilemem ama kapıyı tıklattım. İçeriden gel diye bir ses geldiğinde içeriye girdim.

'Amına koyayım herkese gir demes-' Ben içeri girdiğimde susmuştu, bu.. Hyunjin miydi lan. Tanrı aşkına, ne kadar değişmiş. Neyse konumuz bu değil. 'Böldüğüm için özür dilerim ama ben buranın yeni çalışanıyım ve patron beni buraya yönlendirdi.' Dedim sakince, Minho'nun gözleri beni bulmuş ve hemen sorguya çeker gibi bakmaya başladı, aynı o günkü gibi.

'Kimliğini alabilirmiyim?' Hemen kimliğimi ona verip bir adım geri attım. Hyunjin ve Changbin'in fısıldaşmalarını duyuyordum. 'Oğlum niye istedi bu kimliğini şu yakışıklının?' Dedi Hyunjin, benim Jisung olduğumu duysaydı varya neler yapamazdı kim bilir. 'Ben ne bileyim amına koyayım, hem yakışıklıymış cidden he, kendine ayarlasam mı?' Iyy hayır, asla istemem. Ben buraya sevgili yapmaya değil, intikamımı almaya geldim.

katilin zorbası | minsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin