Pazartesi

23 2 3
                                    

Bu bölümü medyadaki şarkıyı dinleyerek yazıyorum, yani belki size de duygunun daha çok geçmesini sağlar. Lütfen yorum bırakın. <3

Jisung

Onu orda görmemin üstünden altı gün geçmişti. Yarın tekrardan onu görecek olmanın verdiği sevinç üstümdeydi. Tam olarak neden onu tekrar görmek istediğimi bilmiyordum ama sorgulamıyordum da. Ne de olsa çok güzel dans ediyor, onu izlemek istemem normal.

Yine her hafta sonu yaptığım gibi resim kağıtlarımı ve kalemlerimi çıkartıp bir şeyler karalamaya başladım. Sonuç olarak ne çıkaracağım hakkında bir fikrim olmadan elimin beni yönetmesine izin verdim. Elimi o nereye isterse oraya götürüp kalemin izini kağıda bıraktırdım. Tamamen düşüncelerimden ve etrafımdaki şeylerden soyutlanmış, tüm odağımı dinlediğim şarkı ve elimdeki kalemin vücudum ile beynimden bağımsız bir şekilde kağıtta bıraktığı izlere yöneltmiştim.

Bir süre sonra çizdiğim resim bana bir şeyler anımsatmaya başladı. Sanki bir insana benziyordu bu çizgiler. Sanki.. sanki.. sanki dans eden bir adam gibiydiler. Ona benziyorlardı. Elimin iradem dışında çizdiği bu çizgiler, nedenini bilmediğim bir şekilde hayran olduğum o dans eden adama benziyorlardı.

Resmi büyük bir heves ve mutlulukla tamamladım. Sonuç o kadar güzeldi ki, bu resmi bile, onun bu ufak çizimini bile saatlerce izleyebilirdim. Nasıl oldu veya neden oldu bilmiyorum ama elime bir kağıt daha alıp tekrar bir şeyler karalamaya başladım, ve tekrar, ve tekrar. Her seferinde sonuç aynıydı. Hep onu hep çiziyordum. Tüm çizimlere hayran kalıyordum. Çünkü çizdiğim kişi oydu. Müthiş güzellikte dans eden o adam..

Resimleri uzun süre izlemek istiyordum. Sürekli bakmak. Bu yüzden resimleri odamın duvarına astım. Odamın duvarlarını onunla süsledim. Artık odam çok daha güzeldi. Resimleri astıktan sonra saate baktığımda çoktan gece yarısı olduğunu görünce artık uyumam gerektiğini düşünüp yatağa girdim. Ama uyuyamıyordum, çok heyecanlıydım. Yarın onu tekrar görebilecektim. Tekrar onu dans ederken izleyebilecektim. Ve bu düşünceler eşliğinde uyuya kaldım.

/
/
/
/
/
/
/
/
/

Sabah uyandığımda saat henüz altıydı. Odamdan çıkıp duşa girdim, Changbin hala uyuyordu. Onu uyandırmak istemedim, bugün dersi yoktu. Üstümü giyinip, bir şeyler atıştırıp evden çıktım. Eşyalarımı arabama attım ve yola koyuldum, bugün de oraya gidecektim. Arabadan indim ve onu ilk gördüğüm yere doğru yürümeye başladım. Oraya vardığımda oradaydı, gözlerimi yine varlığıyla mest ediyordu.

Tekrardan o müthiş güzelliği ile dans ediyordu. Bugün üstünde tamamen siyah kıyafetler vardı. Siyah bol bir tişört ve aynı şekilde bol bir siyah eşofman. Saçları da aynı kıyafetleri gibi kömür karasıydı. Yine o kelimelerin yetersiz kaldığı güzelliğiyle dans ediyordu. Kusursuzdu. Onu izlemek için yine geçen sefer de oturduğum banka oturdum. Onun müziğe eşlik eden bedenini tekrar izledim. Çok güzeldi. Çok harikaydı. Ahhh, neden ona bu kadar hayrandım? Daha kim olduğunu bile bilmiyordum. Onu sadece iki defa görmüştüm, neden bu kadar etkilenmiştim peki???

Onu izlerken bir anda o kadar çok onu çizme isteği doğdu ki içime, kalem ve kağıt çıkarıp onu çizmeye başladım. Bir ona bir de kağıdıma bakıyordum. Hislerim elimi nereye götürürse oraya götürüyordum. Bir yandan onu dans ederken izleyip bir yandan da onu çiziyordum. Çizimimi bitirip altına imzamı attım ve bankta yanıma bıraktım. Bir süre daha onu izledim ve daha sonra dersimin başlamak üzere olduğunu fark edip gitmek zorunda kaldım. Tam sınıfa varmıştım ki çizdiğim resmi bankta unuttuğumu fark ettim, ama artık dönemezdim çünkü derse geç kalacaktım. Boş vermeye ve sınıfa gitmeye karar verdim.

Ritimlerin Tablosu || MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin